Erdoğan ve ben tek başına mıyız?

Havuz denen medyaya karşın sanal ortam başta olmak üzere alanda iyiden iyiye çekildiği açıkça görünen iktidar partisinin 24 Haziran akşamı zaferle çıkması halinde en büyük şoku bizzat ben yaşayacağım.
Çünkü 2-8 Temmuz günlerinde Ardahan’ın İstanbul Bakırköy Botanikpark’ta ki Bal Festivali organizasyonu ve Serhat Ardahan Spor’un yeni kadrosunu oluşturmak için Kocaeli’nden İstanbul arasında ekik dokuduğum şu günlerde saha da görmediğim tek parti iktidar partilerdir.
Yani bitmiş, tükenmiş ve yorulmuş olan bir meral görünümünde olduğu alenen gördüğüm iktidarın aday adaylarının kendiişlerinde oluşları, belediyelerinin temizlik işçilerini başına koyduğu seçim bürolarının boşluğu, belediye başkanlarının adeta tek gezip, aday olanları selam vermekten kaçınan seçmene beyhude tanıtma çabalarına baktığımız da 16 yılın sonuna gelindiğini ve bu durum dolaysıyla AK Partili olmayanın bile üzüldüğü bir manzara var karşımızda.
İşte bu nedenle diyorum ki; tüm bu manzaraya karşın 24 Haziran akşamı açılacak olan sandıklarda yien mevcut iktidar çıkarsa benim gibi bir çok kişi şok olacağı kesindir.
Peki, bu ihtimal var mı?
Bence var.
Nasıl mı?
Öncelikle yurt dışında ki seçmenin adeta koşarak ve uzun kuyruklar oluşturarak oy kullanmaya gidişini iktidarın lehine yorumluyorum.
Çünkü yurt dışındaki seçmenin Avrupa liderleri olmak üzere diğer ülke liderlerinin Erdoğan’ı istemedikleri görüntüsü veren açıklama ve uygulamalarına tepki için ‘Dünya Lideri’ dedikleri Erdoğan’a sarıldıkları bir gerçektir.
Bunun yanında kent merkezlerinde görünmeyen iktidar partisinin temsilcileri ve çalışanlarının asıl oylarına, yani varoşlara daldığı içindir benim, senin manzaraya bakıp, ‘saha boş, iktidar kazanamayacak’ duygusuna kapılmamız.
‘AK Partiliyim, Tayyipçiyim’ diyen ama ‘Bu kez işi zor görünüyor’ diyen varoştakilerin oylarının kent merkezindekilerden çok oluşunu da unutmasak 24 Haziran’da şoka hazır olalım derim.
Bana sorulacak olunursa bunca yıpranmışlık ve yüklenişe karşın oyları yüzde 44’ün altına düşmeyen ve üzerinde olan bir iktidarın ihtiyaç duyduğu oy oranı yüzde 4 ile yüzde 7’dir..
Ve bunu da geri kazanmak için daha zaman var ve ‘Siyasette bir saatte çok önemlidir’ denen ülkemde her an her şey olur denen büyük bir kitlenin olduğunu da unutmak gerekir.
Yani Kandil’e bayrak dikmek, ardından tam olmazsa da bir genel af, sonrasından başta HDP’lilerle olmak üzere yüzde 12’yi bulduğu ileri sürülen kitleden büyük bir dilim oy koparacak çıkışın yapılması, CHP’nin de, İYİ Partininde kısa olan bir seçim sürecinde tez yorulması, sandık görevlilerinin birçoğunun başta AKP’lilerden olmak üzere diğer partililerden oluşturulan Saadet Partisinin beklediği oyu alamamamsı, oynaması gereken rolu ortaya koyamaması 24 Haziran’da yaşanması muhtemel şokun etkisini arttırabilir diye düşünüyorum.
Çünkü bugün baktığınız da kayıp etmiş görünümün de olan iktidarın ölmeden önce en son nefesini sert bir şekilde içine çekip, direndiğini de görmek lazım.
Ha bu arada unutmadan yazımıza başlık olan ‘Erdoğan tek başına mı?’ sorusuna cevap vermek gerekirse, ‘Evet, 24 Haziran seçimlerinin diğer bir özelliği de Erdoğan bu seçimde tek başına mücadele ediyor’ diyebiliriz.
Çünkü tayfasının büyük bölümünün çoktan kayış attığını görmek için şöyle dönüp, etrafınıza bakmanız yeter, artar bile.

Kadro öyle böyle kurulur destek lazım
Erdoğan’ın adeta tek başına yarattığı AK Parti’nin durumunu anlattığımız bu yazımızın sonunda benim verdiğim mücadeleye de değinmek isterim.
Çünkü 24 Haziran’da tam başkan olmak isteyen Erdoğan gibi ben de başkan olarak gerek Ardahan Dernekler Federasyonunda gerekse Serhat Ardahan Spor’un başkanlığında adeta tek başıma mücadele vermekteyim.
Özellikle marka olan ama bitirilen Serhat Ardahan’ın olmayan kadrosunu oluşturmaya çalıştığım şu günlerde benim de Erdoğan gibi kadroya ve desteğe ihtiyacım var.
Yani Ardahan’ı bir üst lige taşımayı hedefleyen Serhat Ardahan Spor’u hep birlikte omuzlayıp, desteklemek gerektiğini anlattığım şu günlerde ‘tatildeyim, iş yok, şu an yurt dışındayım’ diyenlerin ‘Bende AK Partiliyim ama işi zor’ diyenlerden farklı olmadığını gördüğüm şu günlerde hepinizin desteğine ihtiyacım var.
Çünkü, ‘Bu ülkenin sadece Erdoğan’ın değil, hepimizin’ diyenlerin kadronun öyle ya da böyle kurulmak üzere olan Serhat Ardahan Spor Fakir’in babasının değil, hepimizin’ demesi de gerekir.