Beni halka sorun!

Beni halka sorun!
AK Parti Çatalca Belediye Başkan Aday Adayı Metin Sezer, "Benim referansım halktır" diyerek aday adaylığı başvuru formunda hiç kimseyi referans olarak yazmadığını ifade etti. Sezer, "Beni halka sorun. 6 ay gibi bir sürede 10 binlerce vatandaşımıza ulaştım. Ben Çatalca’ya hizmet aşkı ile yanıp tutuşan Çatalca gibi koskoca bir ailenin ferdiyim" dedi.

AK Parti Çatalca Belediye Başkan Aday Adayı Metin Sezer Damga'ya konuştu. CHP'den AK Parti'ye geçiş sürecini "Kol kırılır yen içinde kalır" sözleriyle geçiştiren Sezer, "Mevcut belediye başkanı ile belediye başkan yardımcılığı yapmamayı kendim açısından uygun buldum" dedi. Yerel yönetimi sert sözlerle eleştiren Sezer, "Çatalca halkını kimse kandırmaya çalışmasın" diyerek, "Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara ve bugünkü ekibinin egoları sebebi ile Çatalca’da hizmet yok. İlçe Belediyesinin yapması gerekli olan hizmetleri bile bakanlıklara, İBB’ye ve diğer kurumların üzerine atmak bu ilçe halkını kandırmaktır" ifadelerini kullandı.

Siyaset sahnesine ilk ne zaman çıktınız? 
1985 yılında Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları Başkanlığı ile başladım siyasete. O yıllarda ben 18-19 yaşlarındaydım başladığımda. Hali ile genç olduğumuz için bir çok görevlerimiz oldu siyaset içinde. Gençlik kollarında bir çok başarı elde ettik. 1999 yılında sandığa girdik. 29 yaşında, belediye meclis üyesi aday adayı oldum. Sandık kurulmasına, ikinci sıra çıkmama rağmen “ Gençsiniz, daha çok çalışmanız lazım” denilerek tecrübesiz olduğumuz söylemi ile 2009 yılına kadar ilçe başkan yardımcılığı, saymanlık gibi bir çok görev yaptım. 2009 seçimlerinde Cem Kara’nın aday olduğu dönemde, ilçe başkanı Süleyman Kolcuoğlu’nun rahatsızlığı sebebi ile o süreci ilçe başkan vekili olarak yürüttüm.

metin sezer çatalca

Bu kadar uzun yıllar görev aldığınız partinizden neden istifa ettiniz ve AK Parti’ye geçtiniz?
20 yıl boyunca size bir Belediye Meclis Üyeliğini bile vermeyen ve hizmet etme sevdası ile yanıp tutuşurken, sizi saf dışı bırakmaya çalışan bir zihniyet ile karşı karşıyasınız. Hizmet aşkımız baskın çıktı. Bizim sevdamız Çatalca! Bu sevdamız için elinizi hiçbir taşın altına koyamıyorsanız ve bu hizmeti şu an ki mevcut partim ile getireceğimi düşünüyorsanız,  hizmetin partisine geçmenizde hiçbir sakınca yoktur. Ben bundan önceki partimde yaşadıklarımı bugün ortaya dökmeyi kendime yakıştırmıyorum. O sebeple ayrıntıya girmek istemiyorum.

CHP’de neden dışlandınız?
Kol kırılır yen içinde kalır. Ben bu anlayıştayım. Ama insan bir noktada patlama yaşıyor. Mevcut belediye başkanı ile belediye başkan yardımcılığı yapmamayı kendim açısından uygun buldum.

O dönemde parti haini ilan edildiniz? Bu söylemler Belediye Başkanı Cem Kara’ya aittir. CHP İl Başkanlığı tarafından disiplin kuruluna verildiniz. Neydi bu konu?
Ben her soruya açık yüreklilik ile cevap verecek birisiyim. O dönem beni şikayet eden iki kişi de Çatalca Belediyesi çalışanı. Birisi ise 657’e tabi devlet memuru. Parti bunu nasıl kale aldı ve bu devlet memurunun şikayeti ile hakkımda böyle bir ithamı dikkate aldı? Hiç kimse de böyle bir şeyi ispat edemedi. Ancak o kişi ne hikmetse kısa bir süre içerisinde bir müdürlükte müdür oldu. Ödülünü aldı yani. Tabi bunlar insanın içini acıtan şeyler. Genel merkez’in de ne şiş yansın ne kebap formülü ile bir yıl boyunca grup toplantılarına girememe kararı da bir o kadar da komikti. Dedim ya ben o defteri kapattım. Ben CHP’de olmama rağmen Çatalca halkının menfaatine olmayan her konuda muhalefet ettim. Bugün huzuru bulduğun AK  Partimde de o meclis sıralarında görevimi layığı ile yerine getiriyorum.

Nasıl bir Çatalca hayal ediyorsunuz?
Bugün şehircilik anlayışından bir haber olan bir yönetim ile karşı karşıyayız. Bakın hizmetin partisi olmaz. Büyükşehir Belediyemiz de, hükümetimiz de CHP’li Belediye Başkanlarının olduğu ilçelerde büyük yatırımlar yapıyor. Bu yatırımlar özellikle alt yapı çalışmaları noktasında Çatalca’da çok çok fazla. Ama Çatalca Belediye Başkanı ne zaman eline mikrofonu alsa İBB ve hükümetin Çatalca’ya hiçbir şey yapmadığını ifade ediyor. Peki diğer belediyeler bu hizmetleri nasıl alıyor. Çatalca halkını kimse kandırmaya çalışmasın. Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara ve bugünkü ekibinin egoları sebebi ile Çatalca’da hizmet yok. İlçe Belediyesinin yapması gerekli olan hizmetleri bile bakanlıklara, İBB’ye ve diğer kurumların üzerine atmak bu ilçe halkını kandırmaktır. Şimdi nasıl bir Çatalca diyorsunuz! Halkına yalan söylemeyen, halkını kandırmayan bir belediye başkanına sahip Çatalca! Hiçbir kurumla kavga etmeyen, karşılıklı diyaloglar ile Çatalca’yı kalkındırmaktan başka hiçbir şey düşünmeyen Çatalca! Egosuz bir yönetim ile kendi kendine bile yeten Çatalca!

Çatalca Belediye Başkanına ve ekibine yükleniyorsunuz? Suç sadece onların mı?
Çatalca’yı bugün ben yönetmiyorum. Ya da siz yönetmiyorsunuz! Ya da bugün aday adayı olan hiçbir arkadaşımız yönetmiyor. Yönetmekten ziyade, yönetemiyor diyelim. Düşünsenize, bir vatandaşımız herhangi bir araç isteyecek, cenazesine, düğününe yada bir okulun herhangi bir gezisine araç isteyecek… buna bile belediye başkanı bakacak. O karar verecek. 6 tane belediye başkan yardımcın var! Bu adamlar ne iş yapar? Neye yarar! Belediye başkanı dediğin kişi bir idoldür. Bir semboldür. İşi yürütecek ve bütün projelerde ve halkın sıkıntılarında çözümleyici olacak kişiler belediye başkan yardımcıları ile müdürlerdir. Bizde ise çözümsüzlük makamları bunlar. Çatalca halkı görüyor. İzliyor ve konuşuyor. Sosyal , ekonomik ve gelişim anlamında ileri gitti deniliyor. Buna sizce bu halk inanıyor mu? Bugün yönetim oturduğu koltuktan yönetim anlayışıdır. Sokakta ki halk kimsenin umurunda değil. Eğer biz göreve gelirsek, belediyenin binadan değil, halkla, halkımız ile nasıl yönetileceği görülecektir.

metin sezer çatalca

Değişim dediniz! Nedir bu değişimler?
Önce kaybettiklerimizi geri kazanacağız. Bu Belediye yönetimi döneminde kaybettiklerimize şöyle bir bakın. Kadınlarımızın, çocuklarımızın ve gençlerimizin gidebilecekleri mesela, iki tane havuz vardı. Bugün var mı? Yok! Koru dediğimiz yeri kendi elleri ile geri veren bir belediye! Onlarca satılan arsa ve arazi var.

İyi de tarihin en yüksek meblağlı satışı sizinde belediye başkan yardımcılığı yaptığınız dönemde oldu. Ben mesela iddia ettim ve hala iddiamı devam ettiriyorum. 5 milyon 750 bin liralık bir satışta akaryakıt istasyonunu alan kişileri siz bulmuşsunuz? Bu doğru değil mi?
Bu konuya önce bir açıklık getirelim. Ben hiçbir zaman akçeli tek bir işe girmedim. Hayatım boyunca da bir Allah’ın kulu bu anlamda bana suç atamaz. O dönemde 2 Milyon TL gibi bir rakama satışa çıkmış bir mezbaha! Sonra lejant değişikliği oluyor ve 5 milyon 750 bin lira gibi bir rakama satılıyor. Bu tür satışın ilçe halkına ya da belediyeye zararı ne? Bugün böyle bir değer kılınıp satış yapmayan kaç belediye olur ki? Ancak ben otopark gibi, sosyal donatı alanı gibi, çocuk oyun parkı alanı gibi yerlerin satılmasına karşıyım. Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara son iki yılda onlarca satış gerçekleştirdi. Bunların içerisinde mutlak tarım alanları dolu.

Yani bu kişileri sizin bulduğunuzu kabul ediyorsunuz!
O dönemde satılması gerekiyordu. Siz akaryakıt istasyonu işleten belediye gördünüz mü? Akaryakıt İstasyon Lejantı ile iki sefer ihaleye çıktı. Biz bugünkü hesap ile Çatalca Belediyesine 10 milyon TL kar ettirmişiz. Bu tür satışlar olabilir ama, doğru yatırımlardan bahsediyoruz.

Diyelim ki AK Parti sizi aday gösterdi. İlk projeniz ne olacak?
Bugünden proje açıklamanın bana göre bir anlamı yok. Partimizin politikalarına da çok ters bir durum. Çatalca’nın halk ile yönetilen ve hizmetin tavan yapacağı bir ilçe olacağını belirtmek bence şu an için yeterli.

Diyelim ki aday olamadınız…
Biz hizmet adamıyız. Bugün Belediye Başkan Aday Adayı olarak hizmet ederiz. Yarın partimiz bize hiçbir görev vermese bile, gerekirse bayrak asarız, gerekirse partide çaycılık yaparız. Biz böyle bir anlayışla görev alırız. Parti olaylarına her zaman kurumsal olarak baktım. Partiler her zaman kurumsal olarak taş gibi yerinde durur, bireyler ve üyeler her zaman gelir ve geçer, koltuklar da hiçbir zaman baki değildir.

Festival yapar mısınız? Festivaller ile bir hayli ilgili idiniz?
Bu şekli ile yapmam. O zamanlarda da bunu defalarca önerdim. 8-9 gün süren bir festival yerine belirli günlerde, gençlik festivali, bahar festivali gibi bir çok festivali sene içerisine yayabiliriz. 39 mahallesi olan bir ilçesiniz, ama tüm halkı sadece merkeze tıkan bir festival yapıyorsunuz! Mahallelerimize yayacağımız festivallerimiz olacak. Fuarlarımız olacak. Çanakça’da muhtarlık iken, köy iken yani, Keşkek ve mısır festivali vardı. Ona bile sahip çıkılamadı. Elbasan’da Domates, Karpuz, Yalıköy’de balık festivali gibi bir çok etkinlik ile İstanbul gibi bir metropolü Çatalca’ya çekmek, mahallelerimizi de onarla tanıtmak ancak böyle olur. Yoksa iki sanatçı getir, bir de sana sahnede posta koysun! Böyle festival olmaz.

AK Parti’de olmaktan mutlu musunuz?
Bazen ben bile “Sanki kırk yıldır AK partiliyim” düşüncesine giriyorum. Huzur buldum. Açıkçası kavgalar yok. Beni sanki 40 yıldır bu partinin mensubuymuşum gibi karşılayan AK Parti teşkilatıma buradan bir defa daha teşekkür etmek istiyorum. Kendimi hiçbir zaman bir yabancı gibi hissetmedim. Belediye Başkan Aday Adaylığı için en büyük teveccühü ve desteği de partili vatandaşlarımızdan aldım. Şu an parti ayırt etmeksizin beni her gittiğim mahallede karşılayan vatandaşlarımızın da AK Parti’ye geçmem ile ilgili en ufak bir rahatsızlıklarını görmüyor, duymuyor ve hissetmiyorum. Gördüğüm şu ki Çatalca kararını vermiş durumda. Bunu herkes bir kenara yazsın. Kale denilen bir çok yerde partimizi birinci parti çıkartacağız.

Son olarak söyleyecekleriniz!
Derdi hizmet olan herkes ile çalışırım. Çatalca artık hizmet istiyor. Hizmet için can atıyor. AK Parti olarak bizlerde bu ilçeye hizmet etmek için can atıyoruz. Eğer ki Çatalca Belediye Başkan Adayı olur ve Belediye Başkanı olur isem, 5 yıllık bir dönemde bu Çatalca’yı herkes konuşacak hale gelecek. Çok projelerimiz var. Ama dedim ya, aday açıklanmadan bu projeleri paylaşmak yanlış olur. Aday olamaz isem bu projelerimi partimiz ile paylaşacağım. Hayata geçmesi için de canla başla çalışacağım. Söyleyecek sözümüz, yapacak gücümüz var. Benim iki gücüm var. Biri Hak! Biri halktır. Halkımızın derdi benim derdim. Hep birlikte yeni hedeflere diyorum.  Ayrıca bu fırsatı bizlere verdiğiniz için gazetenize ve size teşekkür ederim.

Sanki 40 yıldır AK Partiliyim!
AK Parti’de olmaktan mutlu musunuz? 

Bazen ben bile “Sanki kırk yıldır AK Partiliyim” düşüncesine giriyorum. Huzur buldum. Açıkçası kavgalar yok. Beni sanki 40 yıldır bu partinin mensubuymuşum gibi karşılayan AK Parti teşkilatıma buradan bir defa daha teşekkür etmek istiyorum. Kendimi hiçbir zaman bir yabancı gibi hissetmedim. Belediye Başkan Aday Adaylığı için en büyük teveccühü ve desteği de partili vatandaşlarımızdan aldım. Şu an parti ayırt etmeksizin beni her gittiğim mahallede karşılayan vatandaşlarımızın da AK Parti’ye geçmem ile ilgili en ufak bir rahatsızlıklarını görmüyor, duymuyor ve hissetmiyorum. Gördüğüm şu ki Çatalca kararını vermiş durumda. Bunu herkes bir kenara yazsın. Kale denilen bir çok yerde partimizi birinci parti çıkartacağız.

Çatalca halkına güveniyorum
AK Parti’den aday adayı olan ilk kişisiniz! İlk siz açıkladınız. Neye güvenerek bu riski göze aldınız?

Kısa bir cümle kuracağım. Ben bunu adaylık başvuru formuma da yazdım. Sevgili arkadaşlar, benim referansım halktır. Benim Çatalca halkından başka referansım yok. Beni halka sorun! 6 ay gibi bir sürede 10 binlerce vatandaşımıza ulaştım. Ben Çatalca’ya hizmet aşkı ile yanıp tutuşan, bir evladınız, kardeşiniz, bir arkadaşınız, bir ağabeyinizim, ben Çatalca gibi koskoca bir ailenin ferdiyim. Bütün ailemi arkama alıp bir yola çıktım. Çatalca benim ailem. Ve bugün AK Parti gibi bir hizmet partisinden aday adayı oldum. Eğer ki parti büyüklerimiz bizi aday yaparlar ise kısa sürede Çatalca’da nelerin değişeceğini tüm İstanbul görecek. Ben dediğim gibi bu değişime inanan halkımızın desteği ile bu yola çıktım. Ben Çatalca halkına güveniyorum.

Metin Sezer kimdir?
1966 yılında Çatalca’da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Çatalca’da tamamladım. 1988 yılında askerliğimi Kayseri hava indirme birliğinde eğitim çavuşu olarak tamamladım. 34 yıldır serbest muhasebeci olarak Çatalca’da ticari hizmet veriyorum. 18 yaşından bu yana siyasetin içerisindeyim. Çatalca Belediye Meclis Üyesi görevini üstleniyorum. 2 çocuk babasıyım. Çatalcaspor kulübünde minik takımda başladığım futbol hayatıma, Beşiktaş Paf takımına transfer ile devam ettim. 2 sene oynadım. O yıllarda maddi imkansızlıklar, gidip gelmek çok zordu. O sebeple futbolu bırakmak zorunda kaldım.  Bir çok Sivil Toplum Kuruluşunda gerek yönetici, gerek üye olarak aktif görev aldım. Minik takımından futbol oynayarak gönül vermeye başladığım Çatalcaspor’da yöneticilik, antrenörlük ve kulüp başkanlığı yaptım. Kızılay Şube Başkanlığında yardımcı başkan ve saymanlık yaptım. Her şeyimizi namusumuz ve şerefimiz ile teslim ettik. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.