Normale dönülür mü?

Normale dönülür mü?
İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinin bitmesi ardından yapılan açıklamalara baktığımızda, dün hiç bir şey olmamış gibi ilginç mesajlara şahit oluyoruz.

İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinin bitmesi ardından yapılan açıklamalara baktığımızda, dün hiç bir şey olmamış gibi ilginç mesajlara şahit oluyoruz.
Dil yarasının iyileşmediği söylenen dünyada seçim, seçilme uğruna kişiye, lidere, toplum ve seçmene demediğini bırakmayanların seçimlerin hemen ardından ortaya koydukları dil ile gerdiklerine, çatıştırdıklarına, düşman olarak ikiye ayırdıklarına 'Biz 82 Milyon kardeş, adaş, eşiz' şeklinde hitap edip, kırdıklarını, döktüklerini bir daha ki seçimlere kadar toparlamaya çalışmaları da samimiyetsiz bir durumdur.
Bu durumu liderden yani tavanda tabana kadar herkesin toplum üzerinde yarattığı olumsuz etki ayrışımı da tetikleyen baskıdan öte bir şey değildir.
Hele hele ki oturdukları masalarının üzerinde ki bilgisayar yada ceplerinde ki telefonların sunduğu sanal ortamı fırsat bilip, ülke yöneticisinden sade vatandaşına demediklerini bırakmayıp, ardından da yine aynı sayfalarda rahmetli Demirel Vari gibi davranıp 'Dün dündür' deyip hiç bir şey olmamış gibi davranmaları gülünç olduğu kadar da alçaklıktır.
Çünkü yarını, yaşanacakları düşünmeden bir anlık sanal gaz ile hem kendini hemde tüm toplumu yakanlar bu ülkenin her geçen gün ayrıştığı bir topluma sahip olmaya başladığını anlayamayanlardır.
Bana küfür edeceksin, hakaret edeceksin sonra da benimde içinde olduğum 82 milyonluk toplumdan af dileyeceksin.
Mantıklı mı? Tabi ki hayır!
Çünkü bu ülkede insanları tercihlerinden dolayı anadan doğma dilleriyle, dünyaya bakışlarıyla değerlendirmektense o toplumu kendi bildiği kalıbın içine sokarak yanımdaysan, ''Adamsın'' karşımdaysan, ''Hiçsin'' demek ve ardından da yok biz 82 milyonmuşuz kardeş, bacı, dindarmışız demek aslında bunları diyenlerin aptallığıdır.
Toplumu kandırıyorum derken kendilerini tatmin eden hakaretlerle insanları yaralayanlar, küstürenler bilmelidirler ki bir oy uğruna anormalleşterdiğiniz toplum normale dönmez, ayrıştırdığınız kamplarda karşınızda direnmeye geçer ve o çok özlemini çektiğiniz, söyleyip hayata geçiremediğiniz kardeşliği de samimi     bulmaz.
Bunun en son örneği Terörist, çocuk katili, cemaatçi, komünist gibi suçlamalarla suçladıklarımız  insanların yeri geldiğinde 23 Haziran'da olduğu gibi size inanmadığı, sizi takmadığıdır.
Ha unutmadan kazanmadığında ''çaldılar'' kaybettiğinde "beni affet" kazandığında da demokrasi deme.
Çünkü siyasiler olarak her seçimde ortaya koyduğunuz tavırlar değil mi bu ülkeyi bu hale sokan ve normalleştiremeyen.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.