Basın terörü

Cumhuriyetin ilk yıllarından beri geri bırakılmışlığından ötürü isyankardı öfkeliydi doğu ve         güneydoğu halkı.
Önce feodal yapıyla, ağayla, töreyle cehaletle, susuzlukla savaşı vardı ne kadar ezilse, ne kadar üzülse, ne kadar yıpransa, ne kadar can verse de savaşı bırakmadı önce cehaletle sonra yalnızlığıyla her günü bir başka umutla bekleyerek sürdürdü mücadelesini. 
Yüreğini açtı, Sevgiye sarıldı medeniyetlerin beşiği topraklarda gelen misafirleri ağırladı.
Dinlerin ve dillerin şehri Mardin'de, evliyalar diyarı Siirt’te surlarıyla tarihi selamlayan Diyarbakır’da, Peygamberler evi Şanlıurfa’da, dağların efendisi hakkari’de huzur kokan Bitlis’te…
Türkçe, Kürtçe, Arapça, Süryanice, Ermenice, Zazaca yada Keldanice konuşuyor diye kimse hor görülmedi doğu illerinde.
 Müslüman, hiristiyan, Ezidi, Ermeni, Yahudi diye öldürülmedi medeniyetin ve güneşin doğduğu topraklarda. 
Çünkü yokluk ve çekilen acılar ortak değerleriydi onlar ırk yada din gözetmeksizin sadece insanca kardeşçe yaşamanın erdemiyle bu acılarla birbirlerine sarılarak mücadele edip ayakta kalabildiler.
Tarım ve hayvancılığın malum sebeplerden yapılamadığı için bölge halkı geçimini yüreğini, işini bazen de evini gelen misafirlere açarak turizm ile doğu- batı kaynaşmasına katkıda bulunarak sağlamaya çalıştı yaşamak için, kaynaşmak için, biz olmak için…
Makus talih nihayet bitti diye düşünmeyin sakın. Terörün yapamadığını Televizyonlarında, gazetelerinde veya internet sitelerinde yayınladıkları haberlerle en küçük olayı, en ücra köşelerde yaşanan çatışmaları bile sırf haber ilgi çeksin, daha çok okunsun diye bölgeye ve bölge halkına verdiği zararı hesaplamadan şuursuzca sanki yerleşim alanlarında yaşanıyor, halklar biribirini kırıp geçiyor gibi yazan kime ve neye hizmet ettiklerinin farkında bile olmayan Basın yapmıyor mu sizce?
Siirtliyi, Mardinliyi, Urfalıyı, Diyarbakırlıyı kısacası bütün Doğu ve Güneydoğuluları sürekli kentlerini savunmak zorunda bırakan ve yaptıkları haberlerle bölgedeki eşi benzeri olmayan güzellikleri, kültürünü, halkların kardeşliğini ve misafirperverliklerini görmek isteyen yerli yada yabancı turistlerin içlerinden şüpheyle beraber korkuyu eksik etmeyen daha çok okunacak yada manşet olacak diye yazanlar terörün yapmak isteyipte yapamadığını değişik şekilde yapanlar değilmidir?
Doğu ve Güneydoğuya, biz olma yolunda olan bizlere zarar veren sadece terör müdür?
Bölgeye terörün bile veremediği maddi manevi yıkıma sebep olan zihniyetlerin adının ve sıfatlarının adı ne olmalı?
Ağaların, beylerin geçmişte sofralarına sokmadığı sakatatlarla binbir çeşit yemekler türeterek yaşama savaşı veren, misafirlerini başını üstünde taşıyarak gönlünü açan, kendinden çok misafirlerinin güvenliği ve haklarını gözeten, bir olmak uğruna biz olmak uğruna her türlü cefayı çeken diğer yarımız olan doğu ve güneydoğulu kardeşlerimize yaptıkları, yayınladıkları haberler 3-5 dk daha çok izlensin, daha çok okunsun diye ne kadar zarar verdiğinin bilincinde bile ol(a)mayan yalnızılığı ve ötekileşmeyi bölge insanına  layık gören neye ve kime hizmet ettiği belli olmayan  medyanın şapşal düşüncesizlerine “dur baklalım” demenin zamanı gelmedi mi?
Peki, oturduğu yerden vatan, millet, birlik, beraberlik ahkamları kesenler bu yaz tatilinizi tarihe, kardeşliğe, kültürlerimizin zenginliğine, birbirlerimize dokunup kaynaşmaya birlik ve beraberliğimize yapmayı daha düşünmediniz mi?
 Hadi bir daha düşünün bakalım Terör nedir? Terörist kimdir?
Türker KOLUMAN yazmış Dicle’nin türküsünü. Kaderini yazmakta size kalmış artık….
VESSELAM
DİCLE’NİN TÜRKÜSÜ

Allah Allah sesleri gelmiyor surlarından
Ey Diyarbekir artık, uyan yaslı uykudan

Bir tarafın bağ dolu diğer yanda hüzün var
Dicle’nin akışında hiç gülmeyen yüzün var

Eskiden sevdalılar seni çare bilirdi
Behey Dicle! Sevdalar sende dile gelirdi

En güzel çiçek sensin çiçeklere su veren
Mezopotamya’da hep acı ve kahır deren

Toprağın mı bozulmuş üstüne basanın mı? 
Ondördünde civanı dağlarda asanın mı? 

Tahammülün kalmadı çok derdimi dinledin
Yeter sana bunca yıl hep ağladın inledin

Dindir artık feryadı yoldaş olsun Sakarya
Hani ayağa kalkar hani yokuş çıkarya

Dirilt ölü toprağı kanayan bu yaradan
Kaldır öksüz davayı sıkıntıda aradan 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Remzi Tanış Arşivi