“Biz sade vatandaşlarız”

Devletin zenginliğini sergilemesi     devletin gücünü göstermesi midir?    Bu sorunun cevabı bizde evet’tir.  Gsmh durumunuz kişi başı 50,000 dolar olursa sergilersiniz bolca. 
Borçla harçla alıp güç gösterisi yapmak ancak medeniyet görmemiş, ekonomiden bi haber sıfır zeka afrika kabilelerinde yapılabilecek  yada ülkeyi bir ucundan batağa     sürüklemek isteyenlerin yapacağı iş olur. 
Vatandaşın % 90’ı yoksulluk sınırında     yaşarken 115,000 makam aracı tutmak,     saraylar, lüks camiler yapmak gücü göstermek değildir. hem de bunları borçlanarak yapıyorsanız. bunun adına ne denir bilemem artık . 
Hadi hep beraber Uygar ve modern         Türkiye Cumhuriyeti ile İsveç’i kıyaslayalım.
İsveç’te 2017 ye göre kişi başına düşün GSMH 38.000 dolar. Bizde 10.000 dolar.
Başbakan Stefan Lofven, İsveç’te makam aracı olan tek İsveçli siyasetçi. 
Siyasette kariyer yapmak, Türkiye’de mali açıdan çok kârlı olabilir. Ama İsveç'te durum hiç de böyle değil.
İsveçli milletvekilleri, cömert ödemeler ve daha başka birçok avantaj yerine, vergi mükelleflerinin parasını nasıl harcayacakları konusunda sıkı sınırlamalarla karşı karşıya bulunuyor.
Bizde bu gün itibariyle en yüksek devlet memuru maaşına endekslenen Milletvekillerinin 2 yıl vekillik görevi yapmaları emeklilik hakkına sahip olmaları için yeterlidir. 25 yıllık bir çalışma hayatı ve yaş sınırını sağlayan milletvekilleri hem milletvekili maaşı hem de emekli aylığı alabilmektedirler.  Diğer         "üstünlük ve imtiyaz" ları anlatmak bile çok zaman alır.
Sosyal Demokrat Parti Milletvekili         Per-Arne Hakansson, "Biz sade         vatandaşlarız" diyor ve ekliyor:
"İşimiz vatandaşları ve yaşadıkları         gerçeklikleri temsil etmek olduğundan,         milletvekillerine özel ayrıcalıklar vermenin anlamı yok.”
"Ayrıcalığımızın işimizi yapmak ve         ülkenin gideceği yöne nüfuz etme fırsatına sahip olmak olduğunu söyleyebiliriz."
İsveç'te milletvekilleri toplu taşıma araçlarını bedava kullanabiliyor. Ancak makam araçları ve şöforleri yok.
Örneğin İsveç Parlamentosu'nun, sadece 3 adet Volvo S80 model aracı var. Bu araçlar da sadece Parlamento Başkanı ve 3 yardımcısı tarafından resmi etkinliklerde         kullanılabiliyor.
Bizde makam araçlarının sayısı ise 115.000 bırakın Bakanları milletvekillerini hemde bütün giderleriyle kimlere tahsis     edilmiş siz düşünün.
Parlamento yetkilisi Rene Poedtke, "Taksi 
durağı işletmiyoruz. Araçlarımız insanları evlerine ya da işlerine götürmek için değil" diyor.
Dünyadaki birçok parlamenter gibi, İsveçli milletvekilleri ucuz barınma imkanlarından faydalanıyor. Ancak sadece Stockholm dışından gelenler.Verilen konutlarsa hiç öyle lüks değil. Örneğin Per-Arne Hakansson 46 metrekarelik bir dairede     yaşıyor.
Bizde her milletvekilinin özel sekreter/danışmanı şoförü varken İsveçli milletvekillerinin sekreter ya da danışman istihdam etmesi de yasak. Bunun yerine, parlamentoda temsil edilen tüm partilere, bütün milletvekilleri için çalışan bir personel havuzunun masraflarını karşılamak için para veriliyor.
Kemer sıkma önlemleri, yerel siyaset     düzeyinde daha da sıkı.
Siyasi temsil, asıl kariyere paralel bir     faaliyet olarak görülüyor. Yerel meclis         üyelerinin yüzde 94 kadarı herhangi bir ücret almıyor. Bunun istisnaları yürütme     komitelerinde tam ya da yarı zamanlı         çalışan siyasetçiler.
Stockholm Belediye Meclisi Üyesi     Christina Elffors-Sjödin, bu felsefeyi şöyle açıklıyor;
"Boş zamanlarımızda da gayet iyi         yapılabilecek, gönüllü bir iş." 
Bize gelince,  bırakın belediyelerimizin borç batağında olmasını, personel maaşlarını ödiyemeyecek durumdayken bile         şatafatlı görüntü peşinde olan yerel yöneticilerimizi gavur dediklerimizle  karşılaştırmayın bile.  Neredeyse her müdürün şefin bile makam aracı şoförü sekreteri var.
Eeee olacak o kadar tabi. Çünkü biz Koca Türkiye Cumhuriyeti’yiz.  İsveç gibi sıradan! Bir ülkeyle elbette kıyaslanamayız.
Bütün bunları size “Ülkemiz ekonomik olarak zor bir süreçten geçiyor. Biraz daha kemerleri sıkıp biraz tasarruf edin diye”     anlattım. Malum bizi yönetenlerin daha     verimli çalışabilmeleri için  biraz daha rahat şartlara ve imkanlara ihtiyaçları var.
Tabi O imkanları sağlamak için dişinden tırnağından arttırmakta bize düşüyor. 
Ha gayret dostlar ha gayret…..
VESSELAM
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Remzi Tanış Arşivi