Demirin tuncu insanın piçi...

Yaştan mı? Hayat mücadelesinin zorluğundan mı? bilmiyorum ama gittikçe yozlaşan insani duyguları, kaybolan örf, adet, gelenek ve göreneklerimizi, gördükçe çocukluğumuza sığınmaya başladık. geçmişi özler olduk…

Gerçekten eskiden her şey güzeldi miydi?

Sapanlarımız vardı, çelik çomak, birdirbir oynardık. Soba başında kestane pişirmeyenimiz, hikaye dinlemeyenimiz yoktu. Korkularımız vardı büyüklerimizden saygı dolu korkulardı bunlar. Ve ayıplardan sakınırdık kendimizi. Komşularımız, abilerimiz korur kollardı.

Ne odunlar kömürler taşırdık kışa hazırlık diye. Elimiz yüzümüz kararırdı kömürden. Şimdi yürekler zihinler karamış kimin umurunda. Kapı önü süpürürdük, yaz kış komşu hakkı geçmesin diye… Ocakta pişen bir çok yemeği komşuyla paylaşırdık burnuna tütmüştür diye… Şimdi komşular mı kaldı, kapılar çelikten duvar… Aramızda, çıkarlar, korkular var…

Her şey sıcak, çok sıcaktı. En soğuk mevsimde bile sokaklar sıcak, caddeler, kahveler sımsıcaktı…

Biz eskiden sımsıcak bir dünyada yaşardık…

Ne oldu şimdi bilmiyorum, önce elimizden masallarımızı, destanlarımızı aldılar… Kaf Dağının yerine, kof dağları koydular.

Köroğlu’nun, Dadaloğlu’nun, leyla ile mecnunun yerine kartondan Pokemonları, Himenleri koydular.

Kına gecelerimizle alay edenler oldu yerine bekarlığa veda partileri koyarak.

Çocuk mevlitlerini beğenmeyenler baby showerler’le modernleştiler!! Akıllarınca..

Çocuk gelinlere karşıydık hepimiz. Modernleştik etrafımız 13 yaşından büyük çocuk kadınlarla doldu. Üstelik ar adap demeden her şeyi ulu orta yaşayan…

Tv dizilerinde izlediği türlü ahlaksızlıkları güncel modernizm adı altında kendine uyarlayan, sosyal medyada orda burda, orasını burasını açarak kendini teşhir eden bir toplum ürettik hep birlikte mutlu muyuz?

Bence hayır…

Üşüyoruz hepimiz… çoğumuz içimizin donduğunun bile farkına varmadan üşüyoruz….

Gelin, dönün bizim çocukluğumuzdaki saf ve insancıl duygularla örf ve adetlerle yaşamaya… İnanın orada siz de bizim gibi mutlu olacaksınız…

Ne güzel demiş Yaşar Kemal. ”O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık.”

"Zaman, zaman hepsi gitmemiştir, geride kalanlar vardır belki.." diye e umutlanmıyor değilim hani…

Ama durup geçmişe bakınca aslında büyük bir hüsranla algılıyorum ki....
hiç geri gelmeyecekler, aslında hiç olmamışlar, yokmuşlar o güzel insanlar, inandığımız; kendi yüreğimizin berraklığında, kendi yansımamızmış... Gerisi de yalanmış diyor bir yanım…

İnşallah yaşamışlardır o güzel insanlar…

İnşallah kalanları da vardır. Bizi demirin tuncuna insanın piçine bırakıp gitmemişlerdir hepsi demek düşer bize ve inşallah kalbi güzel onurlu insanlarla yaşarız ömrümüzü insanca ve aşkla …..

VESSELAM.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Remzi Tanış Arşivi