Erol Sırrı Yolcu

Erol Sırrı Yolcu

Doğum günün kutlu olmasın!

Yağmurun sesi eşliğinde yürümenin tadını eve tıkılıp saatlerce telefonda konuşarak asla bulamazsın. Yüzünü bir enstrümantal gibi kullanan damlaların çıkarttığı nameleri usta dediklerimiz dahi yapamaz.
Her damla, bir nağme, her süzülüş gözyaşı gibidir. Dudaklarını ıslatan su ise candır. . Üzerine yapışan elbiselerine aldırış etmeden daha çok yağsın diye dua ettirir.
Bu duyguları, eve tıkılıp kaldığın, çalışmadığın günler de yaşayamazsın.
Devletten destek almak için Cimer’e kadar yazdığın dilekçeleri, maddi destek almak için yalvararak yaptığın konuşmaları unutmamalısın.
Müşteri gelsin ‘Ne olacak’ böyle diye girdiğin karamsarlığı, krediyi nasıl ödeyeceğim diye kara kara düşünmekten vücudunda çıkan sivilceleri aklından çıkartmamalısın.  
Genelge yayınlanınca normalleşti sandın. Önce maskeyi çıkartıp attın. Sonra mesafeleri aştın. Yanak yanağa selamlaşmalar, sarılmalar, yetmedi, evine davetler, gece yatıya kalmalara başladın.
Oldu da bitti maşallah…
Sendin, kâhinlerin bu yüz yılda bir virüsün yayılacağına, insanların öleceğini, ekonominin kötüye gideceğini söyleyip korku içinde anlatan,  
Değil mi idin, akraban öldüğü için virüs bulaşır diye cenazesine gitmeyen. Durumundan paylaşıp, Sosyal medyadan baş sağlığı dileklerini kabul eden,
Değil mi idin, hasta olduğunda, “Virüs kaparım gerek yok’ diyerek hastaneye gitmemek için direnen.  
Ne değişti de, birden ilim sahibi oldun. Hiçbir şeyi takmıyorsun. Maskeyi, mesafeyi terk ettin. Kalabalık ortamlarda, cafelerde oturur oldun.
Çektiğin krediyi, kâhinleri unuttun.  Arada bir çıktığın eve dönerken ayakkabılarının altını sildiğini, hatta poşete koyduğun günleri hafızandan çok çabuk sildin.
Ortalama her gün virüsten ülkemde iki yüz kişi vefat ediyor. Toplam sayı bu yazı yazılırken 76 bin 846 kişi idi.   
Kış aylarında bu virüs daha çabuk yayılır, deyip geçen öğretim yıllarında okulları kapatanlar, bulaş riskinin 5 yaşlara indiği günlerde 40-50 kişilik sınıflarda eğitim yaptırıyor.
Hadi senin çocuğunu okumuyor bilmiyorsun. Kucaklaştıkların biliyordur. İnsan kendini, çevresini düşünmez de çocuklarını da mı bu denli hiçe sayar.   
Okullarda salgın yayılımı ve salgınla birlikte derinleşen eşitsizlik her hafta artıyor.

Öğrenme kayıpları dikkate alınarak öğretim programları ve ders içeriklerinde düzenlemeye gidilmediği için birinci sınavlar sonucunda ciddi bir ‘başarısızlık’ oldu. Bu durumun okul terkini tetikleme riski olduğu sakın unutma, çocuklar için destek ol.

Havaların soğuması ile pencereler, kapılar yine kapanmaya başladı. Havalandırma sisteminin olmaması salgın açısından risk teşkil ediyor. 
Karantinaya alınan sınıflarda görülüyor ki çocuklarda vakaların çıkması ile birlikte velilerde de artış hızla yayılıyor.
Halen diyorsun ki, virüs filan yok.
‘Okuyup ta ne olacak”,
 ‘Bize okumuş insanlar lazım değil’
 diyen zihniyetin garip sunumlarına inanır olmuşsun.
Allah’ın sana lütfettiği canı zamanı gelince O nasıl alacağını bilir. İlime, bilime inanmalısın.
Virüse yakalanmaktan korkmuyorsun,
Maske takmadığın için, polise olmadık yalanlar söylüyorsun.
para cezasından korkuyorsun.
Yalan konuşurken Allah’tan korkmuyorsun,
Ceza kesecek olan kuldan korkuyorsun.
Para hayatından bu kadar önemli olmamalı, unutma ki ölümde var.
Başka işlerle meşgul olduğundan takip etmemiş olabilirsin, üçüncü doğum gününü kutlayacağımız korona virüsün pençesindeki dünya Omicron varyantı ile bir kez daha alarma geçmiş durumda.
DSÖ, B.1.1.529 olarak isimlendirilen yeni mutasyonunun adını değiştirildi. “Omicron” oldu.
Omicron nedeniyle sağlık sistemlerinde baskıların artmasının daha fazla ölümlere yol açabileceğine dikkat çekiliyor.
Hatta Omicron'un körüklediği başka bir büyük Covid-19 dalgası meydana gelirse, sonuçların ciddi olacağını, Yüksek oranda mutasyona uğramış Omicron varyantının ortaya çıkması, durumumuzun ne kadar tehlikede ve riskli olduğunun da altını çiziyor.
Belirtileri, kuru öksürük, yüksek ateş, gece terleme ve çok fazla vücutta ağrı yaşanıyor. Aşı olan insanların daha iyi geçiriyor. Ve hastaneye kaldırılanların çoğunluğunun aşı olmayanlar olduğu tespit edildi.
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan bugün ise küresel bir pandemiye dönüşen Koronavirüs (Kovid-19) Dünya genelinde çeyrek milyardan fazla insana bulaştı.


Arka planda bireysel kaygı ve korkularla birlikte bir umursamazlığın olduğu altıncı evreye girmiş olduk. Tehlikenin daha geçmediği, işin, okulun da sürmesi gerektiği evresindeyiz.
“Kervan yolda düzülür” deyimi için, “Düzelse de düzelmese de bana ne?” veya “bana bir şey olmaz” arada bir de “Bu durum şeytan ABD veya Çin işi, sorunu da cinler çözecek” diye düşünüyorsun.
 
Sözün özü; Tedbirlerden vaz geçmemeli, lakaytlıklığa son vermeliyiz.  
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sırrı Yolcu Arşivi