Telefonun diğer tarafındaki ses, müsait misin, misafirin var mı? Diye sormadan “Pazartesi öğlen saatlerinde sendeyiz” dedi.

İstem dışı yüzümde gülümseme oluşurken, vücudumda mutluluk hormonları çalışmaya başladı. Görüşmeyeli aylar oldu. Sarılmak, koklaşmak vakti demek ki geldi.

Bu geliş, sohbetin seyrine göre değişkenlik gösterecek. Gülüşmeler, önce gözlerde yaş sonra karnına ağrılar eşliğinde kahkahalara dönüşecek. Ara sıra yaş farkından doğan esprileri kaçıracağım fakat yine de yakalayıp devam edeceğim.

Yapılan espriler, gazetelere konulan haber erişim engeli gibi anlamsız değil. İncedir. Bu tür espri yapmak her babayiğidin harcı değildir. Zekâ ister.

Gelmekte olan, hesap sormaya, olmayan mevzuları anlatmaya, yalandan sevgi sözcükleri, vaatleri sıralamaya gelmiyor. Huzur, mutluluk, neşe katmaya geliyor.

Sen kardeş kelimesini altı harfli bir şey sanırsın. Ben ise kelimeleri tren vagonları gibi art arda sıralayarak anlatırım.

Ayrıca, kardeş, anne ve babadan kalan en değerli mirastır. Madden değer biçip asla alamazsın.

Sen, yanındakine yaşam savaşında çelme attığında, ben ise ayağım taşa takılsa bilirim düşmeme izin vermeyecek bir kardeş durur yanımda. Çelmelerden, yalanlardan, atılan nifak tohumlarından korkmam…

Gazetecilerin görüntü almasını kalkanlarla engellemek kardeşliğe sığmaz.

Yükü kardeşlik olanların kuvveti karınca kararında büyüktür. Sırtını incitmekten korkanların, sevgisinden, dostluğundan şüphe edilir. Kardeş ise candır.

Geçmişle yaşamak marifet değildir, önemli olan geçmişteki hatalardan ders çıkarabilmektir.

Nerede o çoook önemli zatlar. Ballandırarak, dostum dediğin adamlar. Sattılar mallarını, şimdi sen arkalarını topluyorsun. Hani ‘S’ harfiyle başlayıp, dördün yanında iki sıfırlar devam eden mevzuyu hatırladın.

Unutma ki, kardeşlik denizindeki su hiçbir zaman tükenmez. Yağmur olur yağar, sel olur coşar. Seni namertte muhtaç bırakmaz.

Yıllarca kardeşim dedin, istediğini alamadın. İsmindeki harfleri değiştirdin. Erişimini engellettin. Boykot ettin. Kötüledin. Sonra saf değiştirdin, başkasına kardeş dedin. Bir ara sosyal medyadan da bastın engeli. O ise hiç bunların farkında olmadı.

Hiç tanımadığın kişilere içini dökersen sonuçlarına katlanırsın. Çünkü döktüğün her şeyi toplaması gereken yine sonradan sen olacaksın. Kardeşini iyi tanımalısın. Örneğin, sevgilinin ihanete meyilli olmaması dikkat edeceğin gibi…

Yıldızlar kadar çok arkadaşın olacağına, gece ve gündüz parlayabilecek bir kardeşin olması yeterlidir. Şükürler olsun bende üç tane var.

Çıkarları için yanında saf tutan insanlara güvenmen yanlıştır. Karşılıksız olarak seven, zor durumunda yanında olan insan-lar kardeşindir. Eşinde olsa onlar hakkında olumsuz söylenenlere inanma, kıskandığından iftira atıyordur. Dinini tilkiden öğrendiği için tavuk çalmayı sevap sanıyordur.

Arkadaş ve dost kaybedebilir, hatta sevgili dahi yitirebilirsin. Ancak kardeş her zaman yanındadır. Kaybolup gitmez, ömrünün sonuna kadar canına can katar.

Kardeşim dediğin ülkenin en kıymetlisini sattığın Katarlı bile seni yolda bırakır. Yoldaşın olan kardeşin ise kötü günde yine yanında olur.

“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözünü şiar edinmelisin.

Eğer bir gün dost dediklerin seni satarsa, hayat ilmiğini yağlayıp boynuna dolarsa, korkma kardeşin her zaman imdadına yetişir.

Kardeşim dediğin seni arkandan takip etmez. Başkalarıyla iş tutup kahpelik etmez. Sürekli önüne geçer ve gelmesi muhtemel tehlikeleri önceden sezer seni korur.

O senin uğrunda ölmesi değil, senin uğrunda yaşaması gereken kişidir.

Seninle yaşamayı bilmeyenlerin, senin için ölüme koşacaklarını mı sanıyorsun? Güldürme.

Sanaldırlar. Günü geldiğinde erişimini engeller ortada çırılçıplak kalırsın. Fark ettiğinde Bor’u geçmişsindir.

İstanbul’da, İBB’ye dört bin 200 öğrenci yurt için başvuruda bulundu. Zamanında düşünmeyip bu soruna el atmadın, öğrencilere barınacakları binalar dikmedin. Üç bin 577 öğrencinin yurt erişimini engellemiş oldun.

Bu tür engellemelerin kazanç sağlamaz. Aksine hanene eksi olarak yazılır. Ekonomi bilmek işte böyle bir şeydir.

Ve meclisteki kardeşler, işverenleriniz karşında kavga etmek saygısızlıktır. Ve dahi Laikliği silmeye kalkmak Kahramanlık değildir. Devlet terbiyesini ve kardeş olduğunuzu unutmayın.

Gelmekte olan kardeşlerim geldi. Sıra da gelecek olan var.

Hatırlayan, Nazım Hikmet ne demişti:

“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür! Bir orman gibi kardeşcesine!”