Milletler Topluluğunda Alçak Bir Saldırı..

Milletler Topluluğunda Alçak Bir Saldırı..
Seçimlere doğru gidilen ve din dahil her konunun siyasete malzeme edildiği bir süreçte resmi adıyla Yeni Zelanda Milletler Topluluğu denen ülkede camilere yapılan saldırı ile sarsıldık.

Seçimlere doğru gidilen ve din dahil her konunun siyasete malzeme edildiği bir süreçte resmi adıyla Yeni Zelanda Milletler Topluluğu denen ülkede camilere yapılan saldırı ile sarsıldık.
Psikopat tipli, Faşist denen aşırı sağcı düşünceli olduğu ortaya çıkan 28 yaşındaki Brenton Tarrant adlı Avustralyalı saldırgan hakkında yapılan araştırmada, Türkiye'ye de geldiği de ortaya çıktı.
50 İnsanın canice öldürülmesi ve insanların inançları gereği bulundukları camilere de katledilmesi ile şok olan dünyayı idare eden siyasilerin bir kez daha oturup, düşünmeleri ve başta dillerine olmak üzere hal hareketlerine dikkat etmesi gerektiğini de ortaya koydu.
Saldırının bir terör saldırısı ve bugün bana yarın sana denilerek bu tür alçaklıkların önüne geçilmesi için atılacak olan adımların Müslüman, Hristiyan demeden insanlığa karşı işlenmiş bir alçak saldırı olduğunu birlikte hem de yüksek sesle haykırmak gerekir.
Gerekir ki başta her katliamın ana sorumluları olan silah tüccarları olmak üzere bu tür eylemlere kalkmak isteyenlerin önüne geçilsin.
İnsanları öldürerek ,insanlık dışı alçaklıklar içine girenlerin önüne geçecek olan yine biz insanlar olduğunu da belirtirken, bu alçak saldırı sonucu ölen insanlara Allahtan Rahmet, Ailelerine ve ülkelerine başsağlığı diliyorum.

****Faruk Demir Ardahan Milletvekili Değil miydi?!
Tutuklu HDP'li Milletvekillerinin serbest bırakılması için Avrupa Parlamentosun da yapılan oylamada ret oyu veren, mitinglerde İyi Parti ve Saadet Partisine teşekkür edip, HDP'nin adını ağzına almaktan korkan CHP'nin yerelse seçim kazanıp, kazanmayacağı merak edilmeye devam ediyor.
Başta, Başkent Ankara'nın MHP kökenli CHP Belediye Başkan Adayı Mahsur Yavaş hakkında öne sürülen iddiaların ülkenin gündeminin birinci maddesi olarak tartışıldığı şu günlerde bende bir Ardahanlı seçmen, bir gazeteci olarak memleketimin adaylarının çalışmalarını yakından izliyorum.
Yani, Öcalan'ın yakalanması ile oluşan havanın etkisinin de etkili olduğu ve DSP'den Ardahan eski Milletvekilliğini de yapan ve bugün ki Mete Özdemir gibi yeniden aday edilmeyince başka partiden yine milletvekili adayı olan ama 700 oy gibi komik bir oy alan CHP'nin Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir'i olmak üzere Ardahanlı olup, ülkemin en büyük metropolu İstanbul, ekonominin başkenti kentlerinde olan Kocaeli ve Bursa'da Belediye Başkan Adaylarını yakından takip ederken, bunların seçilmeleri halinde neler yapacaklarını anlattıkları çalışmalarını da bir seçmen olarak sık eleyip, ince dokuyarak inceliyorum.
Ve gözüme asıl işi türkücü olan CHP'nin Ardahan adayına, HDP Ardahan İl Başkanı ile gizli anlaşma yapan ve HDP'ye Ardahan'da adeta dükkan kapattıran, CHP'nin Göle adayını geri çektiremeyen Faruk Demir'in söylediklerine, vaatlerine bakıyorum.
İlk etapta gördüğü ise; CHP'nin Ardahan Belediye Başkan Adayı Faruk Demir'in sanki yaklaşan seçimleri Belediye Başkanlığı seçimi değil, bugünler de küpe konusuyla avukatı kanalıyla ilgilendiği ve dinleme tapelerine takıldığı öne sürülen Saffet Kaya gibi seçilmesi halinde Bakan olacakmış gibi vaatlerde bulunması dikkat çekici bir durum..
Ve; CHP Ardahan Adayı Faruk Demir milletvekili olduğu dönemde iktidar ortağı iken yapamadıklarını bugün belediye başkanı olmak için vaat etmesi dikkatimi çekmekte.
Belediyecilik çalışmaları arasında olmayan demir yolunu Ardahan'a getireceğini, arazilerin toplulaştırılmış, tarıma ve hayvancılığa yönelik çalışmalar yapacağını, yetmedi kooperatifler kuracağını ileri süren ama daha bir evi Ardahan'da olmayan, memleketi Hanak'ta ki baba evinin yazdan yaza açılan CHP'nin Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir'in bunları bir dönem Ardahan Milletvekilliğini yaptığı zaman hatta o zaman ki partisi iktidar ortağı olmasına rağmen neden yapmadığı, yaptırmadığını da merak etmiyor değilim.
Çünkü haklıyım ve şu an belediye başkanı olmak için bugün bir vaat veren kişi aynı kişi ve Öcalan'ın dış güvenlik güçlerince ele geçirilip, bizim güvenik güçlerine verilmesi ile oluşan havadan milletvekilliği yapan isim aynı isim yani bugün 'Beni seçerseniz falanları yapacağım' diyen Faruk Demir..
Peki bunları yani 'bugün söylediklerini sen vekilken niye yapmadın kardeş?' diye sormazlar mı kardeş?
Ha bu arada hemen belirtmekte fayda var en son yerel seçimler de dayım Mehmet Sural aday iken bin oydan fazla bir oy alan HDP'nin oyları diye bilinen oylar birilerinin yada seninle girdikleri gizli pazarlık ardından dükkan kapatır gibi parti kapatan ve aday çıkarmayanların kontrolünde değil bilesin..
Ama sen 'anası bizim köylü, ben onun dayısıyım' dediğin HDP İl Başkanı ile girdiğin gizli pazarlıktan geleceğini umduğun oy hesabında tutmayacak gibi..
Buna birinci neden ise HDP'li diye saydığın Kürt seçmen o oyları verirken. aracı taşlanırken sen hiç ortada yoktun, hatta bir konser de Kürt sanatçı sahneye çıktı diye 'Ben Türküm Kardeşim' deyip, protokolde ayrılan da sendin demi?..
Ha, 'Geç bunları şimdi konuşulacak, tartışılacak zamanı değil' desen de benim Ardahan'da yaptığım seçim izlenimlerim de gördüklerimi seçmen de iyi biliyor Sayın Faruk Demir..
Yine de umarım seçilir, iktidara rağmen çöp toplama işi başta olmak yerel hizmetleri yapar, işten çıkarıp, azaltacağını öne sürdüğün belediye işçilerinin maaşını ödersin..

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.