31 Mart 2024 seçimlerinin analizini yaptığınızda aklınıza çok şey gelebilir.

Tamamı da doğrudur.

Bence bu seçimin sonucunu şayet bir cümle ile açıklamak zorunluluğu olursa, o cümle de bu olmalıdır.

Son 30 yıldır girdiği her seçimi kazanan Recep Tayyip Erdoğan yerini, son 10 yıldır girdiği her seçimi kazanan Ekrem İmamoğlu’na devretti.

Nokta.

Birileri değişik yorumlarda bulunabilir;

Erdoğan değil AK Parti kaybetti.

Seçmen şöyle mesaj verdi, böyle mesaj verdi.

Ak Parti’nin adayları çok zayıftı.

CHP’nin adayları çok başarılıydı.

Emekliler iktidara oy vermedi.

Ekonomi çok kötüydü, seçmen muhalefete şans tanıdı.

Yeni oy kullanan gençler muhalefeti tercih etti.

İlk defa bir isim halka umut oldu

Bunların tamamı sadece bahane.

Bunların tamamı 30 yıldır hep vardı.

Bunların tamamı daha önceki seçimlerde de vardı.

Bir tek şu etken yoktu.

Halk lider olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı seçmişti.

30 yılda muhalefetten hiçbir isim Erdoğan'ın tozuna ulaşamadı.

İlk defa bir isim ortaya çıkar çıkmaz kendisini bu topluma kabul ettirdi.

Halka umut oldu.

Gönülleri fethetti.

Işık oldu.

Her kesime hitap etti.

Çok çalıştı.

Üretti.

Kadınları unutmadı.

Gençleri öne çıkardı.

Doğayı, yeşili savundu.

Hayvan haklarını savundu.

Atatürkçülüğü aşıladı.

Bağıra bağıra Mustafa Kemal Atatürk dedi.

25 yıllık Ak Parti iktidarının ne kadar yanlışı varsa üzerine üzerine gitti.

Kavga etti.

Cesur davrandı.

Korkmadı.

Ürkmedi.

Geri adım atmadı.

Önce kamuoyu nezdinde büyük destek gördü.

Ülke genelinde artık tanınır oldu.

Bilinir oldu.

Sevilir oldu.

Tıpkı Recep Tayyip Erdoğan gibi, ülkenin yarısı ona hayran diğer yarısı karşı oldu.

Ve sonunda karşılığını sandıktan da aldı.

2024 seçimleri sonrası asıl söylenmesi gereken şey; muhalefet aradığı liderini buldu.

Adı, Ekrem İmamoğlu.

Şimdiki görevi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, ancak ilk seçimde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı.

2023 seçimlerinde İmamoğlu aday olsaydı rahat kazanırdı

Kemal Kılıçdaroğlu Cumhuriyet Halk Partisi koltuğuna gelmedi, getirildi.

Erdoğan’ın kazandığı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu, Muharrem İnce’yi, kaybedeceğini bile bile aday yaptırdı.

2023 genel seçimlerinde birçok adayın seçimleri kazanmasına dair daha şanslı olmasına rağmen kendi ismini sürekli aday olarak dayattı ve kaybedeceğini bile bile aday oldu.

Altılı Masa adı altında oy oranı yüzde bir bile olmayan siyasi partilere bol keseden milletvekilliği dağıttı.

Bu seçimlerde de daha net gördük ki bu siyasi partilerin toplamının oyu yüzde 3’lerde kalıyormuş.

Aslında hesap uzmanı olmasına rağmen büyük bir hesap hatası yapan Kemal Kılıçdaroğlu Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verenleri ve muhalefet seçmenlerini her defasında hayal kırıklığına uğrattı.

CHP’nin 2023 yılındaki büyük kurultayında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile boşu boşuna inatlaştı.

Hançerlendim açıklaması yaptı.

Oysa siyaset hata affetmez.

Siyasette baba oğula, amca yeğene, dayı teyzeye yer yoktur.

Siyasette sadece ve sadece başarılı olanlar yaşar diğerleri kaybolur gider.

Kendileri gitmese bile seçmen gönderir.

Şayet Ekrem İmamoğlu yanlış aday olsaydı, partisi içerisinden bir çok milletvekili, belediye başkanı, yöneticiye rağmen bu kadar net zafer elde edemezdi.

İMAMOĞLU’NUN ELİ ARTIK DAHA GÜÇLÜ!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde CHP adayı Ekrem İmamoğlu sadece AK Parti adayı Murat Kurum’a karşı yarışmadı.

İktidarın tüm imkanlarına, devletin tüm bakanlarına, medyanın en az yüzde 90’ına, diğer siyasi parti adaylarına, 2019 seçimlerinde beraber zafer kazandığı o zamanki ittifak ortağı olup şimdi var gücü ile kendisini eleştiren siyasi parti adaylarına karşı da yarıştı.

İmamoğlu bu yarıştan, AK Partili rakibi Murat Kurum'a 11 puan fark atarak yüzde 51,14 ile seçimi kazandı.

Üstelik şimdi sadece İBB başkanlığını değil aynı zamanda, İBB Meclisi'nde çoğunluğu da elde etti.

Toplam 316 İBB belediye meclisi; CHP: 184, AK Parti: 130, MHP: 2 olarak kesinleşti.

Böylece artık önümüzdeki dönem İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu gerek İstanbul genelinde kendi görev yerlerinde gerek ise elde edilen il genelinde 26 ilçede çok daha rahat çalışmalar yapacak.

Daha başarılı hizmetlere imza atacak.

Ve benim tanıdığım Ekrem İmamoğlu, 2028 seçimlerini beklemeden, bir süre sonra ülke genelinde mitingler düzenleyerek erken seçim için harekete geçecektir.

BUNDAN BÖYLE ÜLKEDE SİYASET NASIL ŞEKİLLENİR!

Bugünden itibaren artık Türkiye’de siyasetin rengi de şekli de değişecektir.

AK Parti artık Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra yeni liderini belirlemek zorundadır.

MHP, Devlet Bahçeli'den sonrasını tasarlamak zorundadır.

Meral Akşener zaten bavulunu topladı gidiyor ama giderken yanına çarçur ettiği partisini de alıp gitmeli.

Zira artık ben İyi Parti’nin ülke genelinde tabela partisinden başka bir görev üstlenemeyeceğini kestiriyorum.

İmamoğlu’nu uyararak ‘O oyları kendi oyları zannetmesin, orada bizim de katkımız var’ diye açıklama yapan Dem Parti ise ya Türkiye partisi olmalı veya artık terör örgütü ile arasına ciddi anlamda mesafe koymalı.

Yine de şunu belirtmek zorundayım, her seçimde, her şartta Türkiye genelinde Dem Parti’nin en az yüzde 10 oy alacak potansiyelini göz ardı etmeyelim.

Refah Partisi ve Zafer Partisi’nin ciddi bir vizyon partileri olarak görevlerini sürdüreceklerini ancak; DEVA, GELECEK, SAADET, gibi siyasi partilerin de önümüzdeki dönemde eriyerek siyasi parti tarihinden silineceklerini öngörüyorum.

Biliyorum şimdi muhalefetin başarısını istemeyenler ellerini avuçlarını ovalayarak Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş kavgaları bekleyecekler.

Onlara mesajım net; Çok fazla heveslenmesinler.

Bu üç isim de öyle bir kavgaya ve tartışmaya girecek kadar akıllarını kaybedenlerden değiller.