Hayal kurmak,

adı üstünde zaten. “hayal”

Öyle geniş, öyle uçsuz, bucaksız ve sınırsız ki…

İş sadece sizin düş kurma maharetinize ve içinizdeki o çocuk sevincinize kalmış.

Kısıtlama yok, engel yok, her şey sizin tasarladığınız şekilde yürüyor bu alemde.

Hayallerinizde her şey olabilirsiniz veya herkesin yerini alabilirsiniz. Sorun yok.

Hatta renkleri bile siz seçebilirsiniz. Karışan görüşen yok…

Hayal kurmak, insanın yaşama daha sıkı sarılmasını, hayattan daha çok zevk almasını sağlar diye düşünüp bol bol yararlanmıştım..

Çok uçuk kaçık bulanlar da az değil di beni.

Ama alıştım. Onlar da alıştılar zaten hayallerimin peşinden koşmama engel olamayınca.

Amannnn... ne düşünürlerse düşünsünler azıcık uçuk kaçık olsam ne olur ki?

En azından hayallerinde özgürleşebiliyor insan.

Olabildiğince sınırsız davranırken kimseye zarar vermeden yapabiliyor bunu..

Ayar düğmesi varmış gibi Hayallerinizi kendiniz değer yargılarınızla ölçülendirebilirsiniz mesela. Bu bir ölçüde bazen yaşabileceğiniz hayal kırıklıklarına karşı koruyucu görevide yapıyor olabilir..

Dedim ya hayal bu nasıl, ve neresiyle oynamak istersen oynayabilirsin sınırı siz belirleyin…

Hayal kurmak, hayata küsemeye sebep olabilir mi? diye düşünmeyin sakın.

O hayal bile kuramayanların, güçsüzlerin yada korkakların kendilerini inandırmaya çalıştığı bir savunma tarzından başka bir şey değil..

Ben hayallerin sınırsız olmasından yanayım.

Çok hayalci birisi olduğum için değil, tam tersi mantığım daha ön plandadır her zaman, ama olsun. Kurulan hayallerin bakış açımızı zenginleştirdiğini, içimize yaşama coşkusu aşıladığını düşündüğüm için o süreç daha önemli bence.

Sizin bu konuda ne düşüneceğiniz ve nasıl hayaller kuracağını da size kalmış. Orasına karışmam..

Kurduğunuz hayallere olaşmanız çoğu zaman hayatınızda nirvana olabiliyor. Bunun birde bu süreçte yaşadığınız planlamalardaki heyecan ve mücadele bölümü var ki İşte o hayattaki adrenalin ve heyecanın ta kendisidir.

Bir bakmışsınız, olmasını çok istediğiniz ve hep hayalinizde yaşattığınız o büyük arzunuz gerçekleşmiştir; ama siz gerçekten de beklediğiniz kadar mutlu olamadığınızı farkta edebilirsiniz..

Ben buna hayallerdeki ayar bozukluğu diyorum. Çünkü bunu mutlaka duygusal bir şeyler bir şeyler bu işin zevkini kaçırıyordur. Tada yanlış hayaller kurulmuştur..

O nedenle hayal kurma sürecinin keyfini çıkarmak, bu uğurda harcanan emek ve mücadelenin zevkini benimsemek, özgürlüğü buram buram koklamak çok daha iyi bana göre.

Hayalinize sımsıkı sarılırken; hayata gülümseyerek bakabilmenin, çevreye pozitif enerji dağıtmanın ve bir ayna misali size yeniden yansımasının tadı çıkarın önce.

Sonrasında olacaklar bir pastanın kreması gibi ağzınızda hoş bir tat bırakıp gidecek nasılsa anılar hanenize.

Orada sizi gülümseten kareler çokça olsun ki, içiniz hep sıcak kalsın.

Unutmayın sakın Picasso’nun dediği gibi "Hayal edebildiğiniz her şey gerçektir. "

VESSELAM