Bakırköy'den Atalay'a destek

SELVİ SARITAÇ- Bayram Kapucu’nun Bakırköy Emek ve Demokrasi Güçleri adına okuduğu basın açıklamasında "Mesele yalnızca Can Atalay meselesi de değildir. Cezaevinde siyasi fikirleri nedeniyle bulunan tüm tutsaklar derhal serbest bırakılmalıdır. Bir hukuk katliamı olan Gezi davasından hükümlü bulunanlar derhal serbest bırakılmalıdır. Tüm dünya bütün bu yargılama ve kararların siyasi nitelikte olduğunu bilmektedir" denildi. Özgürlük Meydanı’nda yapılan açıklamada konuşan TÜKODER Bakırköy Şube Başkanı Oya Erakıncı, Can Atalay’ın doğa, yaşam ve halk savunucusu olduğunu, Hizbullah’ın yollardır işlediği cinayetlerden dolayı serbest bırakıldığını ama halkın vekillerinin ve gazetecilerinin cezaevlerinde tutulduğunu söyledi. Açıklama öncesi konuşan Türkiye İşçi Partisi Bakırköy Belediye Başkan Adayı Bilge Seçkin Çetinkaya, 14 Mayıs seçimlerinde partilerinin Hatay milletvekili olarak seçilen ancak tahliye edilmeyerek 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Can Atalay’ın aslında Gezi Parkı Direnişi’ni savunduğu, memleketin geleceğini iktidara teslim etmemek için uğraştığı ve halkın avukatlığını yaptığından dolayı cezaevinde tutulduğunu bildiklerini söyledi.

Yanlış bir karar verildi

Soğukta kendi çığlıklarını duyarak ölen insanların vekili olan Atalay’ın, yargılanmasının durdurulması ve tahliye edilmesi gerektiğini, ancak Yargıtay müdahalesi ile AYM’nin iki kez hak ihlali kararına rağmen serbest bırakılmadığını söyleyen Bilge Seçkin Çetinkaya, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi. “Üstüne üstlük yanlış mahkeme kararı ve Bekir Bozdağ gibi rezil bir meclis başkan vekili tarafından yanlış bir karar okutularak milletvekilliği düşürülmeye kalkıldı. Tüm bunlar hukuki değildir, hak ihlalidir. Bu durum MHP'nin AYM üyelikleri üzerinden el attırmasıdır. Bir suç ve suikast örgütü olan MHP yargıda etkinliğini arttırmak için bu dava üzerinden anayasa mahkemesini tartışmaya açıyor. Artık anayasal düzenden bile rahatsız olan AKP, yüzyılı aşkın bir süredir bu toplumun sahip olduğu anayasal düzeni de elinden almaya kalkmıştır. Anayasal düzene yönelik sergilenen pervasızlıkların temelinde cehalet ve ya bilgisizlik hastalığı değil, bilhassa bilerek isteyerek kendi çıkarları doğrultusunda bir kasıt vardır”

Biz de oradaydık

Yerle yeksan olmuş Hatay’ın TBMM’de de temsil edilme hakkını elinden alan iktidarın, kurtaramadıkları insanların hesabının sorulmasının önüne geçtiğini iddia eden Seçkin Çetinkaya, “İstanbul gibi deprem beklenen bir kente Hatay'ı depreme hazırlayan AFAD müdürüne atıyor. Bugün gezi davasından dolayı içeride yatan tüm arkadaşlarımız kendilerine istinad edilen hiçbir suçu işlemediler. Kendimizden emin olduğumuz kadar bundan da eminiz. Çünkü biz de oradaydık” dedi.

Büyük bir hukuksuzluk

Hem mecliste hem de sokakta yaptıkları açıklamalarla Can Atalay'ın haklı davasının yanında olduğu olduklarını söyleyerek yönetim kurulu üyeleriyle birlikte basın açıklamasında yer alan CHP Bakırköy İlçe Başkanı Gizem Başaran Arslan, asla kabul etmeyecekleri kararın Can Atalay'dan çok gezi için emek veren gençlere, kadınlara ve tüm insanlara yapılan bir hukuksuzluk olduğunu söyledi. Hatay'da hala bir yaşam mücadelesi verildiğinin altını da çizen Başaran Arslan, bugün Twitter'dan dahi bu insanların haklarını savunan Can Atalay’ı, Hatay halkının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görmek istediğini ifade ederek bundan 21 yıl önce aynı meclisin R. Tayyip Erdoğan’a ‘gel milletvekilliği yap’ diye onay verdiğini hatırlatarak şöyle devam etti. “21 yıl sonra AKP hükümetinin Anayasaya karşı getirdiği bu düzen Hatay halkının eliyle seçtiği milletvekilini hukuksuz şekilde içeride tutuyor. Bunda hepimizin suçu var. Hep birlikte yeteri kadar ses çıkarmadığımız için bugün bunu yapan irade, yarın belki de bize yapacak. Bu yapılan Anayasaya büyük bir darbedir. Mustafa Kemal Atatürk ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ derken bunu laf olsun diye söylememiştir. Burası Atatürk'ün kurduğu Anayasal bir Hukuk devletidir. Bu kararı tanımıyoruz” dedi.

Siz kim oluyorsunuz?

Yeşil Sol Parti Üyesi Zuhal Kaygusuz’da yaptığı konuşmada Can Atalay'ın vekilliğini düşüren mevcut iktidarın, mücadele eden herkese ‘Siz kimsiniz’ diye aslında bir nevi meydan okuduğunu söyleyerek, “Biz varız, var olmaya devam edeceğiz. Bu mücadeleyi gözünüzün içine soka soka öğreteceğiz” diyerek karşılık verdi. İşçinin, köylünün, hak savunucusu olan herkesi yanında kim varsa, iktidara göre suçlu olduğunu belirten Kaygusuz, “Siz kim oluyorsunuz da bu ülkenin seçilmiş vekiline hayır diyorsunuz. Hukuku yok ettiniz. Bizler bu ülkede demokrasi gelinceye kadar var olacak, varlığımızın son nefesine kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Van Atalay hepimizin vekilidir. Onursuz gurursuz olan sizlersiniz” diyerek konuşmasını tamamladı. Son konuşmacı olarak söz alan Bakırköy Kent Savunması Sözcüsü İlknur Türkoğlu’da, Can Atalay ve onun gibilerin neyi savunduğuna ve neden içeride tutulduğuna bakmak gerektiğini söyleyerek, son dönemde çıkan Kentsel Dönüşüm Yasası’na bakılması gerektiğini söyleyerek, “İnsanların mülkiyet hakları ellerinden alınıyor. Can Atalay tüm bunları savunuyordu. Atalay’ın arkasındayız ve olmaya da devam edeceğiz”