Esenler dönüşüyor

Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, 17 Ağustos 1999’da meydana gelen ve binlerce vatandaşın hayatını kaybetmesine ve on binlerce vatandaşın da yaralanmasına yol açan Marmara Depremi’nin 24’üncü yılında, “Hayat Kurtaran Dönüşüm” konulu bir basın toplantısı düzenledi. Kahvaltı programının ardından Göksu, Esenler’in büyük kentsel dönüşüm projesi ve farklı mahallelerinde devam eden dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Kentsel dönüşüm hayat meselesi

Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, kentsel dönüşüm süreçlerini doğru yönetmek için 3 temel odak nokta çerçevesinde hareket edilmesinin altını çizerek, şu şekilde konuştu: “6 Şubat’tan sonra belediyemize kentsel dönüşümle ilgili müracaat sayısı binlerle ifade edilmeye başlandı. Artık bu rakam onların da altına düştü. Vatandaş gelse de gelmese de bizim üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor. 2012 yılında başlayan sürece büyük katkılar verdik. Ben belediye başkanı olarak elbette dönüşümden sorumluyum. Aynı zamanda bu şehirde yaşayan her birey de dönüşümden sorumludur. Hiçbir insanımızın burnu kanamadan bu süreçleri atlatabilmesi için 3 temel odak noktamızın olması gerektiğini düşünüyorum. İlk olarak siyasi aklın buraya odaklanması gerekir. Bizim en büyük sorunumuz maalesef siyasetin buraya odaklanmasından daha çok siyasetin bunu kendi manipülasyon alanına çekmesidir. Dönüşümü siyasetin üstünde görmek gerekir. Kentsel dönüşüm bir hayat meselesidir. İstanbul’da kentsel dönüşümle alakalı 1.537 adet dava açılmış. Bu davaların yaklaşık yüzde 60’ı Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Şehir Plancılar Odası tarafından açılmış. Esenler’de Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşümünün yapıldığı, şu an içerisinde insanların oturduğu projenin durdurulması için tam 12 dava açılmış. Bir diğer odak noktası toplumsal aklın inşasıdır. Kentsel dönüşüm; doğru ikna, doğru iletişim ve rızayla yapılmalıdır. Bu binaların ömrü olduğunu anlatmamız, vatandaşın da buna inanması lazım. Bizim görevimiz, insanımızı huzur ve güvenle oturacağı evlerde yaşatmak. Son olarak da medya aklının dönüşüme odaklanması gerekir. Bu şehrin dönüşmesi hepimizin sorumluluğudur. Medyanın da burada üzerine düşen, iyi örnekleri öne çıkarmaktır.”