Başladığı gibi bitmedi

‘Deniz ve Güneş' filminin başrol oyuncularından Şafak Pekdemir filmin güzel bir yaz aşk hikayesini ele aldığını söyledi. Pekdemir, filmin bugün toplumda yaşanan iletişim sorununa dikkati çektiğini belirterek, "Aslında insanların anlaşmak için konuşmaya, duymaya ihtiyacı olmadığı tarafına bizi yönlendiren sıcacık, mesajlı, aşk dolu, görsel olarak da çok keyifli bir film" açıklamasını yaptı.  Oyuncu Burak Serdar Sanal da filmde, insanların hiç konuşmadan da sadece gözleriyle anlaşabileceklerine vurgu yapmak istediklerini kaydetti.

Son söz seyircinin
Filmde işaret dilinin kullanıldığını aktaran Burak Serdar Sanal, "Etrafımızda yaklaşık 3 milyon işitme engelli kardeşlerimiz, abilerimiz, ablalarımız var. Biz daha çok bu farkındalığı yaratmaya çalıştık. İnşallah başarabilmişizdir" dedi. Oyuncu Ayşen İnci de sette keyifle çalıştıklarını dile getirerek, "Son söz seyircinin. Biz mutluyuz umarım seyirci de mutlu olur" ifadelerini kullandı.

Engellileri konu alıyor
Filmde "Nurperi" karakterini canlandıran Eylül Öztürk ise filmin özel bir proje olduğunun altını çizerek, "Bu projenin özellikle engellileri konu alıyor olması çok büyük bir önem teşkil ediyor. Sosyal medyada da biliyorsunuz ki engelli arkadaşlarımız için birçok defa kampanyalar başlattık. Dolayısıyla konuyu sadece işitme engelliler olarak düşünmeyelim ama Türkiye'de binlerce engelli var. Aslına bakarsanız engel onlarda değil bizde diye düşünüyorum. Eğer bu film biraz da olsa farkındalık uyandırırsa ne mutlu bize diye düşünüyorum" açıklamasını yaptı. 

Kadro çok zengin
Senaryosunu Yaşar Tolga Bozkurt'un kaleme aldığı filmin yapımcılığını MT Film Prodüksiyon AŞ'den Mehmet Toptan ve Yaşar Tolga Bozkurt gerçekleştirdi. Müziklerinde Fırat Yükselir imzası bulunan filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Melissa Giz Cengiz, Yaşar Tolga Bozkurt, Levent Özdilek, Yener Gürsoy, Seda Oğuz, Selahattin Taşdöğen ve Otilia Bruma yer alıyor.

Bugün vizyona giriyor
Filmin özet ve detayı şöyle: "Babasının zorlamasıyla Nurperi ile mantık evliliği yapacak olan Deniz, İstanbul'daki Otilia konseri için Nurperi'nin yatıyla bir hafta öncesinden Burgazada'ya gelmişlerdir. Döndüklerinde evlenmeleri planlanmakta, babaları için de bu gezi bir tanışma fırsatı olarak görülmektedir. Deniz, tek başına katıldığı sualtı dalış aktivitesinde Güneş ile karşılaşır. Güneş'i işitme engelli sanan Deniz, iletişim için işaret dili öğrenip kullanınca, Deniz'i de işitme engelli sanacak Güneş ile aralarında benzersiz ve tarifsiz bir tutku oluşur."