Haydi,  gözlerimizi kapatıp milletçe en iyi yaptığımız şeyi yapalım ve uyuyalım.

Birileri de bize anlattığı masallar la uyumamıza yardım etsin.

Emperyalist ülkeler her şeyiyle sömürmeye geldikleri ülke için kanlı dişlerini bilerlerken barbar olan yine biz medeniyet ise onlara aitti...

Bu algı hiç değişmedi, çünkü karanlık güçler tarafından değişmesine izin verilmedi.

Sömürgeci devletler ve  insan haklarının sözde savunucuları, sayıları azımsanmayacak kadar fazla besleme ve her mevkiden yerli işbirlikçi ile kenetlenerek algı ve iftiralarla saldırıyorken kazanan yine de millet olur mu?

Bence olur, hem de çok güzel olur.

Yeter ki Türkiye halklarının  muhteşem mozaiği  birlik ve beraberlik içinde birbirine sarılsın…

Peki, bunu yapacak kudrette miyiz?

İhanetlere, kahpeliklere direnerek, savaşarak güzel günleri görecek nesiller için babalarını, evlatlarını kardeşlerini, canlarını, mallarını feda edenler oldukça bunu engelleyebilecek hiçbir güç yok..

Peki yeni nesil neler yaptı her şeyini fada edenleri için bilir misiniz?

Bir kısmı Bizans oyunları ile sürekli ülkemizde huzursuzluk yaratmak için didinen, medeni dediğimiz, biz her tökezlediğimizde ağzındaki salyaları akıtan eli ve tarihi sömürdüğü insanların kanıyla yıkanmış ülkelere çıkarları yada cahilliklerinden ötürü piyon oldu.

Bir kısmı vurdum duymaz bananeci.

Bir kısmı marka- model peşinde hayatını idame ettiriyor.

Bir kısmı kedi- köpek, ağaç- böcek peşinde vatanı- bayrağı ilmi- irfanı unutmuş.

Bir kısmı Gayı- lezbiyeni şehitten gaziden aziz bilmiş.

Bir kısmı tarih bilmez, gelecek görmez türden Atasını, imanını hatırlamayanlardan.

Kimisi de insanca duygulardan mahrum, yaşadığını sananlardan.

Ha, sakın sorumluluklarını bilen ve İnsanlığıyla ön planda kalan yüreği sevgiyle dolu Özgür, demokratik bir ülkeye özlem duyan ve bu yolda mücadele eden yok sanmayın…

Ama at izinin it izine karıştığı bu dönemde bunları paçavralardan ayırabilmek çok zor.

Ben hep gözlerimi kapattığımda herkesin özgür bir ülkede toplumun gelenek görenek ve ananelerine saygılı, kardeşçe birlik beraberlik içinde birbirlerine sarılmış, bizim için canlarını ve mallarını feda etmiş insanlarımıza, şehitlerimize minnet duygularını yitirmeden ve bu bilinçle yaşayan bir Türkiye düşledim.

Hadi sizde öyle yapın bakarsınız şeytana uymayıp uyandığımızda bu rüya gerçek oluvermiş belli mi olur..

Şimdi hikaye zamanı

Bir gün şeytan büyük bahçeli, koskoca malikâneye girmiş. Merdivenleri çıkmış Bir kuzu görmüş Kuzunun boynunda bir ip varmış Şeytan ipi çıkarmadan yalnızca biraz gevşetmiş Kuzu ipin gevşemesiyle hareket etmeye başlamış ve malikânenin önündeki aynayı görmüş şaskınca bir hamle yapıp aynayı kırmış Çıkan gürültüye evin hizmetçisi gelmiş;

“Sen ne yaptın? Ben şimdi burayı nasıl temizleyeceğim? Evin beyi bunu duyunca kesin beni kovar!” deyip kuzuya bir tekme atmış Kuzu merdivenlerden düşünce ip yetmemiş, kuzunun boynunu kesip onu öldürmüş.

Bu sırada evin uşağı gelmiş, neler olduğunu sormuş.

Kadın anlatınca “Bunu nasıl yaparsın? Bey şimdi ikimizi de kovacak o kuzu onun için çok değerliydi!” demiş ve hafifçe kadını itmiş Kadın dengesini kaybedip merdivenlerden düşerek boynunu kırmış.

Sesi duyan evin hanımı gelmiş Olanları öğrenip sinirlenmiş. Tam dövmek için yaklaşırken uşak “Lütfen beni bağışlayın, kovmayın!” diye diz çökmüş Uşağın üstüne hızla gelen kadın ona çarpıp merdivenlerden yuvarlanmış ve ölmüş.

Evin beyi gelip de olanları dinleyince belinden silahı çekip uşağı vurmuş Sonra kendi kendine “Eyvah! Ben ne yaptım? Bir kuzu, aynanın kırılması ve sevmediğim karım için elimi kana bulamaya, katil olmaya değer miydi?” demiş ve silahı çekip bir kurşun da kendine sıkmış.

Bütün bu olanları kenardan izleyen şeytansa sırıtarak;

“Ben hiç birşey yapmadım ki!” demiş,

“Sadece kuzunun boynundaki ipi gevşettim, o kadar”

Vesselam