Esenyurt hakkında yalan söylüyorlar!

Esenyurt hakkında yalan söylüyorlar!
Esenyurt İlçe Milli Eğitim Müdürü Necati Yener, ilçenin eğitim gündemine ilişkin Damga'ya konuştu. “Esenyurt'ta sınıf mevcutları 70 kişi” diyenler olduğunu söyleyen Yener, “Bunların yalan olduğunu ifade etmek istiyorum. Esenyurt hakkında sürekli yalan söylüyorlar. Birileri belli bir amaca hizmet etmek istiyor. Ama bilsinler biz de sınıf mevcutları ortalama 44'tür” dedi

Esenyurt İlçe Milli Eğitim Müdürü Necati Yener, Esenyurt'un eğitim gündemine ilişkin Damga'ya önemli açıklamalar yaptı. 3 aydır Esenyurt'ta İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görev aldığını söyleyen Yener, bu süreçte Esenyurt'ta olumlu gelişmeler yaşadıklarını kaydetti. Kendi eğitim hayatından ve Esenyurt'taki hedeflerinden söz eden Yener, “İlk ve ortaokul ile lise aşamasını Malatya'da tamamladım. Üniversite eğitimini, eğitim fakültesinde matematik bölümününde tamamladım. Öğrenciyken matematik öğretmenliği mi, tıp mı, hukuk mu olmak üzere hangisini tercih edersiniz diye sorsalar, tıpa daha yakındım. Çünkü ailedeki sağlık sorunları beni tıpa götürüyordu. Matematik bilgim ise beni matematiğe götürüyordu. Türkiye'deki yargısal sorunlar da hukuk okumaya götüyordu. Ama ben öğretmenlik kısmını tercih ettim. O günkü amacım neyse bugün ki amacım da halen odur” dedi.


Öğretmen geleceğe yatırım yapar

Hiçbir çocuğun ihmal edilmemesi gerektiğini, her çocuğun ülkenin geleceği olduğunu anlatan Yener, “Henüz öğrenciyken bile ihmal edilen bir çocuğun daha sonra aileye ve ülkeye maliyeti hep hafızamdaydı. Yani ben bütün çocuklara her fırsatta öğretmenlerin dokunmasını istiyordum. Anne babaların yoğunluk nedeniyle ihmal ettiği çocuklara öğretmenlerin dokunmasının ileride ülkenin maliyetinin düşüreceğini düşünüyordum. Çünkü okumamış bir birey maliyettir. Art niyetli kişilerin eline geçebilir, yanlış alışkanlıklar edinebilir. O günlerde bunu düşünüyordum. Öğretmen olduktan sonra da aynı şekilde devam ediyorum. Bizim çocuklarımıza yaptığımız hiçbir şey lütuf değildir. Mecburiyettir. Bir de her şey çocuklar için değildir. Aslında kendi geleceğimiz için de bunu yapıyoruz. Kendi geleceğimize yaptığımız en güzel yatırım çocuklarımızı eğitmektir. Biz aslında kendi avukatımızı, kendi doktorumuzu yetiştiriyoruz. Hatta kendi komşumuzu, gelinimizi, damadımızı geliştiriyoruz. Baktığınızda 1 milyonluk eğitim ordusunun kendi geleceğine yatırım yaptığını söyleyebiliriz. Esenyurt sürecinde de bu ilkeyle devam etmeye çalışacağız. Hiçbir zaman yorgunluğumuzu bahane göstererek, en uzak bir noktada bile bir çocuğu dahi yalnız bırakmayacağız. Bizim böyle bir ilkemiz var. Bizden önce kem gözlü, kirli bir elin, art niyetli bir kafanın çocuklarımıza bizden önce dokunmasını engellemeliyiz. Asıl amacımız da budur” diye konuştu.


Öğretmenlik sadece bir iş değildir

Öğretmenliğin kutsal bir vazife ve gönül işi olduğunu da kaydeden Necati Yener, “Geleceğimiz olan çocukların kötü insanlara maruz kalmasını istemeyiz. Eğitim bir işten fazlasıdır. Bir gönül işidir. Çünkü siz gönlünüzde çocuklarla temas edemediğinizde burada iletişim kuramazsınız. O yüzden öğretmenlik mesleği sadece bir iş değildir. Çocuklara içten bir merhamet, sahici bir ilgi kurduğunuzda bağ kuruluyor” şeklinde konuştu.


Esenyurt zor diyorlar ama değil

Esenyurt'taki görevine geliş sürecini ve Esenyurt'a geldikten sonra yaşadıklarını da anlatan Yener, “Esenyurt'a gelmeden önce çeşitli kurumlarda çalıştım. İlk öğretim, orta öğretim aşamalarında da çalıştım. En son Caloğlu Anadolu Lisesi'nde okul müdürlüğü yaparken daha sonra İstanbul Şube Müdürlüğü'nde çalıştım şimdi ise Esenyurt'ta görev yapıyorum. Esenyurt'a dair söylenecek çok şey var deniyor. Esenyurt'a gelmeden önce; “Çok zor bir yer” derlerdi. Ben bu cümlelerin anlamlı olduğunu düşünmüyordum, hala da düşünmüyorum. Eğer burada bahsedilen zorluklar sıkıntılar insan merkezli ise o zaman insan kaynaklı çözümler de mutlaka vardır. Ve ben bu sıkıntıların bu şekilde gidirilebileceğini düşünüyorum. Elbette Esenyurt'ta güzel şeyler yapılmaya devam edecek. Eksik kalan şeyler varsa da bunları tamamlamak bizim boynumuzun borcudur. Esenyurt'un diğer ilçelere göre farkı ise beldeden direk büyükşehire geçmiş. İlçe kültürünü çok yaşayamamış. Dolayısıyla kurum kültürlerini yaşamadan yoğun bir nüfusa maruz kalmış, hazırlıksız yakalanmış. Ciddi bir göç almış. Buna karşı da bütün ihtiyaçları karşılamak çok mümkün olmayabilir. Zorluk diye kast edilenler de bunlardır. Ama ben devletin bunların üstesinden geleceğini, bu noktada ciddi çabalar olduğunu biliyorum” dedi.


Esenyurt'a lise kampüsü geliyor

Esenyurt'ta eğitim alanında yapılacak çalışmalara da değinen Yener, “Esenyurt'ta hükümetin ve bakanlığın eğitim konusunda öncelikleri var. Bakanlığımız özellikle bu yoğun nüfus talebine karşılık, okul ihtiyaçlrını karşılamaya dönük ciddi hamleler de bulundu. Özellikle bir lise kampüsü Türkiye'de bir ilk olacaktır ama bu Esenyurt'ta gerçekleşecek. 68 dönümlük bir araziye 15 tane lise yapılacak. Bu bölgemizin ihtiyacı olan başta fen lisesi olmak üzere bir lise kampüsü detaylanıyor. Bunun detaylarını Milli Eğitim Bakanımız açıklayacak.  Cumhurbaşkanımızın da bu konuda ciddi bir hassasiyeti var. Detayları da zamanla paylaşılacak. Çünkü bu proje 2023 yılına inşallah yetişecek. Diğer tarafta bizim 2023'te en az 23 okul diye bir projemiz var. Bunlardan 15 tanesi bu lise kampüsünde 5 tanesi belediye arazisinde. Diğer tarafta şu anda bizim önümüzdeki döneme yetiştirmemiz gereken 3 okulumuz daha var. Yani en az 23 tane okulumuz 2023'te ihtiyaçlarımızı karşılayacaktır” diye konuştu.

Her okula ana sınıfı

İlçedeki her okula ana sınıfı yaptıklarını ve velilerin çocuklarını buralara yönlendirmesi gerektiğini vurgulayan Yener, “Esenyurt'a geldiğimizden beri ne yaptık derseniz her okulda mutlaka anasınıflarının açılmasını öncelikli hale getirdik. Velilerimizin çocuklarını buraya yönlendirmesini talep ediyoruz.. Şu an 6 tane bağımsız ana okulu projesi de gündemimizde. Mesleki Eğitim Merkezleri'ni de çok önemsiyoruz. Okullarımızda devam sorunu yaşayan çocuklarımıza burada eğitim vermek istiyoruz. Çocuklar burada 1 gün okula gidiyor, 4 gün eğitimini aldığı işle ilgili staj yapıyor. Burada ara eleman değil aranan eleman yetiştiriliyor. Bu da çok önemli. Bu konuda Esenyurt'ta tek merkezden ziyade 8 merkezimiz var. Teknik Meslek Liselerimiz bünyesinde bu Mesleki Eğitim Merkezleri'ni açmış bulunuyoruz. Bunun yanında engelli çocuklarımıza dönük çalışmalarımız da var. Her okulumuzda mutlaka engelli çocuklarımız için destek okullarının açılmasını istiyoruz. Bu konuda epeyce yol aldık. Ama gönlümüzden geçen her okulda birer sınıftan ziyade okullaşma süreci tamamlandığında Özel Eğitim Merkezleri oluşturacağız. Buraları toplu bir hale getirebilmek istiyoruz. Bu da hem ulaşımda hem ekonomide vatandaşlarımıza kolaylık sağlayacaktır” dedi.


Yalan söyleyenler art niyetli kşiler

Esenyurt'taki eğitim durumuna ilişkin çeşitli kişilerin yalanlar söylediğini ve yanlış yönlendirmeler yaptığını da belirten Yener, “Esenyurt'a geldiğimizden bugüne Esenyurt'la ilgili neler yapıldı derseniz elbette ki bir değişim süreci geçirdik. Bu alanda nasıl karşılık buldu bunun yorumunu yapma şansım yok. Kimi hızlı bulabilir kimi daha hızlı olabilirdi diyebilir. Ama bizim önceliğimiz öğretmenlerimizle hasbihal edebilmektir. Öğretmenlerimiz zaman ciddi fedakarlık yapıyor. Esenyurt'ta 7 binin üzerinde öğretmenimiz var. Öğretmenlerimizin ciddi fedakarlıkları var. Okullarımızda büyük oranda ikili eğitim yapılıyor. Bu Esenyurt'la ilgili söylenebilecek tek olumsuzluk. Bu maalesef diğer ilçelerimize göre sayımız fazla. Ama üzüldüğüm nokta Esenyurt'ta sınıf mevcudunun 50 60 olduğunun söylenmesi. Bazıları hatta “Esenyurt'ta sınıf mevcutları 70 kişi” diyor. Bunlar yalan şeyler. Bunlar bir hedefe ulaşmak için kurgulanmış şeylerdir. Bu anlamda Esenyurt'la ilgili sürekli yalan söylüyorlar. Çocuklarımızın, velilerimizin motivasyonunu bozmaya dönük söylemlerdir. Biz Esenyurt ortalamasına bakarsak sınıf ortalaması 44'tür. Bu vaziyet içinde öğretmen arkadaşlarımızın fedakarlıkları için teşekkür etmek gerek. 3 ayı aşkın bir süredir buradayız bugüne kadar herhangi bir sorunla karşılaşmadık. Bu anlamda öncelikle sınıflardaki öğretmen arkadaşlarımız ve okul yöneticilerimize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


Tekli eğitim sistemine geçmeliyiz

Okul sayısının çoğalması için çalıştıklarını da belirten Yener, sabahçı-öğleci sisteminin yerine tek zamanlı eğitim sistemine geçmeyi hedeflediklerini belirtti. Yener, “Lise kampüsümüz devreye girdiğinde eğer merkezlerdeki okulları da oraya taşırsak taşıdığımız okulların yerine ihtiyaca göre ilkokullar belirlenecek. Çünkü her yerde okul yapma fırsatımız yok. Arsa problemi yaşanıyor. Dolayısıyla taşınacak olan okullardan sonra sınıf ortalamaları 44 ise 40'ın altına düşürebiliriz. Bu hedeftir. Amacımız 30-40 bandında mevcutları tutabilmektir. Hedefimiz tekli eğitime de geçebilmektir” dedi.


Yüz yüze eğitim olmazsa olmaz

Pandemi sürecine ve yüz yüze eğitimin gerekliliğine de işaret eden İlçe Milli Eğitim Müdürü Necati Yener, “Pandemi sürecinde şunun altını kalın çizgilerle çizmekte fayda görüyorum hükümetimiz bu noktada belki bugüne kadar olmadığı kadar okullara hijyen malzemesi yardımında bulundu. Şu anda istediğiniz okula şuanda gidin. Okulların depolarını açın buraların tıklım tıklım olduğunu göreceksiniz. Bu çok önemli. Bunun yanı sıra okullarımızda temizlik ve hijyen noktasında ciddi bir hassasiyet gösteriliyor. İŞKUR desteğiyle de personel ihtiyacımız çok yok. Elbette yoğunluk var ama iyi durumdayız. Pandemide lokal sıkıntılar dışında ciddi bir problem yaşamadık. Okul kapatma gibi bir olayla karşılaşmadık bu bizim için sevindirici bir olaydır. Zaten çocuklarımız ve velililerimizden gelen talep de sınıfların kapatılmamasıdır. Yani yüzyüze eğitimi deneyimledik. Herkes de uzaktan eğitim sürecinde yüz yüze eğitimi özledi. İnsanlar da yüz yüze eğitimi istiyor biz de şartlar ne olursa olsun yüz yüze eğitime devam etmekte fayda olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bir buçuk sene okula gelmeden bir üst sınıfa atlayan öğrencilere bakınca onlardaki hal ve hareketlerdeki boşluğu görebiliyoruz. Bu yüzden yüz yüze eğitim önemli” ifadelerini kullandı.


Sosyal medyada zehir saçılıyor

Uzaktan eğtimin çok da doğru olmadığını ve çocukların sosyal medyada olumsuz etki altına alındığını vurgulayan Yener, “Uzaktan eğitimde öğretmen rol model olamıyor. Gençlerimiz sosyal medyada tehlike altında. Çocuklarımız uzaktan eğitimde teknolojiyle tanıştı ama düne kadar çocuklarımıza “elindeki telefonu, tableti bırak biraz kitap oku” derken bu uzaktan eğitim sürecinde de çocuklarımıza tam tersini söyledik. Bu arada ikilemde kalan çocuklara iyi rehberlik yapılması gerektiğini düşünüyorum. Çeldirici çok unsur var. Tiktok, Instagram, Twitter gibi sosyal medyanın her mecrası çocuklarımızı olumsuz etkiler. Oralarda zehir saçıyoruz. Bizim eğitimde vermek istediğimiz birçok davranışı olumsuza çeviren bir yer. Çünkü orası daha çok talep görüyor daha çok beğeni alıyor. Gerçek hayatta çocuğun beğeni alması ona kazandırdıklarınız uzun zaman alır sosyal medyada ise anlık bir beğeni mantığı var” dedi.


Rehabilitasyon merkezleri çok değerli

Esenyurt'taki rehabilitasyon merkezlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan İlçe Milli Eğitim Müdürü Necati Yener şöyle konuştu; “Rehabilasyon merkezleri büyük bir fedakarlık yapıyor. Özel çocuklarımızla ilgilenmek takdire şayandır. Devletimiz bu noktada oldukça cömert davranıyor. Velilerimizi ve öğrencilerimizi bir anlık rahatlamada olsa onlara ciddi fedakarlık yapıyor. Daha önceki dönemlerde verilmeyen imkanları veriyor. Bu anlamda bizim bu kurumlarla ilgili olumlu düşüncelerimiz var. Aksi bir düşüncemiz olduğunu söyleyemem. Diğer kurumlara verilen destek neyse rehabilitasyon merkezlerine daha fazla destek verme anlayışına sahibiz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.