İbadethane olarak tanınması gerekir!

İbadethane olarak tanınması gerekir!
İktidarın cemevlerinin aydınlatma giderlerinin şartlı ödenmesi yönetmeliğini eleştiren Alevi örgütleri “Biz elektriğimizi kendimiz öderiz. Asıl talebimiz cemevlerinin ibadethane sayılması” dedi

Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Kültür ve Turizm Bakanlığı Yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmeliğe göre yalnızca cemevlerinde cem yapılan alanların aydınlatma gideri ödenecek. Alevilerin asıl talebinin eşit yurttaşlık olduğunu belirten Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, ibadethanelerin gelir ve giderlerinin devlet tarafından karşılanmaması gerektiğini vurgulayarak, “Böyle 'şirin' gözüken işler yapıyorlar ama konu cemevleri ibadethane olsun mu olmasın mı konusu olduğunda bunu kabul etmiyorlar. Önce bu talebimizi karşılayın” çağrısını yaptı.

Şartlı ödeme

AK Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan yönetmelikte, cemevlerinin aydınlatma giderlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinden ödenmesinde uygulanacak usul ve esaslar yer aldı. Yönetmeliğe göre, cemevinin, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından yapılan tespite göre, aydınlatma giderlerinin ödenmesi için bulunduğu ildeki il kültür ve turizm müdürlüğüne yazılı talepte bulunması gerekecek. Sayaç tefrik işlemlerinin kontrolünün cemevinin unsurları dikkate alınarak il müdürlüğünün teknik personeli tarafından yapılması zorunlu olacak. Fakat yönetmelikte, cemevi dışında kaldığı tespit edilen ‘ticari’ amaçla kullanılan bölümlerin aydınlatma giderleri Bakanlık bütçesinden ödenmeyeceği ve hükümlere uyulmaması halinde ödenmesi gereken faiz, gecikme faizi, gecikme zammı, kesme-bağlama bedeli gibi her türlü bedel abone tarafından ödeneceği bilgisi de yer aldı. Buna göre cemevlerinde yalnızca cemin yapılacağı alanın aydınlatma giderleri karşılanmış olacak.

Elektriği kendimiz öderiz

Resmî Gazetede yayımlanan yönetmeliği gazetemize değerlendiren Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Bakanlığın uzun süredir cemevleri ile iletişimsizlik yaşadığını söyleyerek “Sadece bildikleri yerlerle iletişim kuruyorlar” dedi. Yönetmelikte yalnızca cem yapılacak yerlerin kastedildiğine dikkati çeken Geçmez, “Bunu daha önce de göndermişlerdi yazı olarak, aynı şekilde. Hatta sayaçlarınızı ayırın demişlerdi. Ama cemevleri bunu kabul etmemişti. Biz kendi elektriğimizi kendimiz öderiz dediler. Şimdi bunu Resmî Gazete ile bağlamışlar" dedi.

Bunlar nabız yoklaması!

Cemevlerinin böyle bir talebinin olmadığını vurgulayan Geçmez, "Bizim temel isteğimiz eşit yurttaşlıktır. Mümkün oldukça, seküler bir yaşam tarzıyla toplulukların kendi yaşam tarzıyla, ibadethanelerinin gelir giderlerinin kendilerinin karşılanmasını, devletin bu alandan çıkartılmasını talep ediyoruz. Çünkü camilerde de bu şekilde sürüyor. Buna yönelik bir düzenleme yapılmalı" dedi. Asıl sorunun cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmemesi olduğunu ifade eden Geçmez, “Böyle ‘şirin’ gözüken işler yapıyorlar ama konu cemevleri ibadethane olsun mu olmasın mı konusu olduğunda bunu kabul etmiyorlar. Önce bu talebimizi karşılayın. Buna dair bir adım atmıyorlar, işi elektrik, su ile kapatmaya çalışıyorlar. Toplumsal nabızı da yokluyorlar. Sünni vatandaşları, 'Daha ne istiyorsunuz? Elektrik, suyu da ödüyor devlet. Daha ne yapsın?' noktasında ikna etmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

Cemevi uzmanı diye bir şey olmaz

Elektrik faturalarının Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kabul görerek onaylanmasından sonra ödeneceğini ifade eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) 27. dönem Milletvekili Ali Kenanoğlu, “Bu şekilde Alevilerin cemevlerinin ibadethane olmalarını kanıtlayabilmek için bunun giderlerini sağlayabilmek açısından buraların Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından tespit edilmesi ve onaylanması gerekecek” bilgisini paylaştı. Yeni çıkartılan bir yönetmelikle Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın çıkarttığı ‘cemevi uzmanı’ diye adlandırılan görevlilerin inanç kültüründe olmadığını ifade eden Kenanoğlu, “Cemevi uzmanı kavramı var bu heyet içerisinde. Buna da Alevi toplumunun itirazı var. Cemevi bir ibadethanedir ve bunun içeresinde hizmet eden inançsal makamlara sahip olan kişiler bellidir. Cemevi uzmanı diye bir kavram olamaz. Hiçbir ibadethanenin uzman diye bir kavramı yoktur” dedi.

Olacak şey değil
Yeni çıkan yönetmeliğe göre cemevlerininin ibadethane statüsüne girmesinin heyet tarafından belirleneceğini söyleyen Kenanoğlu, “Cemevi içerisinde bulunan bir heyet gelip cemevinde bir tespitte bulunacak. Bu heyet neresi morg, neresi meydan evi, neresi kesimhane diye bir tespitte bulunacak ve bunlar ayrı bir sayaca bağlanacak. Bu sayaca gelecek olan faturalar İl Kültür Müdürlüğü’ne iletilecek ve iletilen faturalar Cemevi Başkanlığı’na gönderilecek. Cemevi Başkanlığı bunu inceleyecek bunun ödeneğini İl Müdürlüğü’ne gönderecek. İl Müdürlüğü de bu faturayı ödeyecek. Bunu da fatura ödemesine 7 gün kala ödemeniz gerekiyor, süresi geçtiğinde elektrik kesiliyor” diye ifade etti.

Belirsiz maddeler var
Burada amaçlananın, Alevilerin açısında yok hükmünde olan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın tanınmak zorunda bırakılması olduğuna işaret eden Kenanoğlu, devamında şöyle konuştu: “Bir diğeri de bir yerin ibadethane olup olmadığına Cemevi Başkanlığı karar verecektir. Geçici maddeler içinde sınırlı bir kilowatt saat sınırı da var. Yönetmelikte açık olmayan maddeler de var. Şehirlerde yeni bir Cemevi İl Müdürlükleri mi oluşturulacak, yoksa İl Kültür Merkezleri bünyesinde cemevi uzmanı mı çalıştırılacak, yoksa cemevi uzmanları ihtiyaç halinde başkanlıktan mı talep edilecek gibi belli olmayan maddeler ve hususlar da var.”

iceri-gom.jpg

Laik bir ülkede böyle şey olmaz
Gelişmiş ülkelerde inançlara müdahale edilmediğini söyleyen Kenanoğlu, “Alevilik konusunun esas sorunu bu değil. Bu şekilde Aleviliği kontrol altına alan bizim ‘Alevi Diyaneti’ diye bahsettiğimiz yapının bütün cemevlerini artık kendi bünyesine alacak hareket içerisine girmesi ve Alevilerin cemevlerinin kendi ibadethane olmalarını kanıtlayabilmek için bunun giderlerini sağlayabilmek açısından buraların Kültür Müdürlüklerine ve Cemevi Başkanlığı tarafından tespit edilmesi ve onaylanması gerecek” diye konuştu. Kenanoğlu, son olarak şunları ifade etti: “Demokratik ülkelere bakmamız gerekiyor. Laikliğini gerçek anlamda yaşandığı ülkelere bakmamız gerekiyor. Laik ve demokratik ülkelerde hiçbir giderini devlet karşılamaz. Dolayısıyla olması gereken şu; camilerin de kiliselerin de havraların da sinagogların da cemevlerinin de giderleri devlet ve hükümet tarafından karşılanmaz. Hiçbir şekilde Diyanet İşleri Başkanlığı, Cemevi Başkanlığı gibi kurumlarının olmaması gerekiyor. Bütün inanç ve ibadet işlerinin sivil hayata bırakılması gerekiyor.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.