Çise çise yağan yağmurun sesi sokağa davet ediyor. Etmese de kimse tutamaz. Islanarak yürümeyi seviyorum.

Öyle lahana gibi giyinerek değil. Başını örtmeden, rüzgâr yüzünü okşarken, yağmur tenini ıslatacak. Bu benim tarzım sen nasıl ıslanırsın bilemem.

Karanlıkta çıkıp gün ağarana kadar yürümeme, sırılsıklam olmama kim engel olabilir. Herkes uykuda, sokaklar ve dahi yağmur bana kaldı.

Yürürken, kafamın içindekilerle tartışıyorum.

Atama bekleyen öğretmenler, engelliler, kadro açığı olan sağlıkçılar, anlamsız artan kiralar, liranın değeri, yurt bekleyen öğrenciler gibi bir sürü derdim var.

Ekim ayında başında aldığım 100 doları bu başında bozdurunca Türk Lirasının 384 Türk lirası daha erimesine üzüldüm.

Çalışanlara zam yapacaklar bundan kaçış yok. Bunu da TÜİK verilerine göre belirlemek istiyorlar.

İyi de TUİK aylık enflasyonu yüzde 21,

Uzmanı akademisyenler yüzde 59 diyorlar.

Çarşı da pazarda ise yüzde 65’inde üzerinde olduğu millet yaşayarak hissediyor.

Hangisi doğru diye sorduğunu duyuyorum.

Aklı başında olanlar, bir yerden talimat almayanlar ve yurttaş doğru söylüyor.

Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasında arabulucu rolü üstlenecekmiş. Yandı gülüm keten helva.

Asgari ücrete, emekli maaşına ev kiralarına arabulucu olunsa daha yerinde olur. İtibar milletle kazanılmalıdır.

Çiftçinin aşı, toprak,

silahı, bağı bahçesi,

gübresi, mazot,

mermisi, hayvanları,

uçağı, tohum.

tankı, enerjidir.

bunlar olmadan çiftçi üretemez, savaşamaz.

Bu ülkenin bereketli toprakları varken, dışarıdan arpa, buğday, et ithal ediyoruz.

Maliyetlerindeki aşırı artışlar ve kredi borçları nedeniyle çaresiz kalan çiftçi, toprağını satışa çıkardı.

Bu gidişle askıya tarla da çıkarsa şaşırmayın.

Faiz benimsemiyor ama Tarım Kredi Kooperatifi, yüzde 71 faiz ile çiftçinin boğazını sıkıyor. Sonuç Tarım Kredi Kooperatifi'ne olan borçları nedeniyle çiftçi üç ay “tazyik hapsi “ne mahkûm ediliyor.

İnek süt verecek, sütçü mandıraya süt aktaracak, mandıraya yoğurt, ayran, peynir yapacakken, damızlık inekler kesime gidiyor.

Vergi her üründe artıyor. Lakin Gümrük vergisi sıfırlanıyor.

 Nasıl olacakta ekonomi düzelecek. Enflasyon düşecek.

Doktorların ceza yönetmeliği geri çekilinceye kadar bir günlük iş bırakma eylemi yapıyorlar.

Covid-19 pandemisi sürecinde binlerce sağlık çalışanı enfekte oldu. 450 civarında sağlık emekçisi yaşamını kaybetti.. Personel eksikliği hat safhada iken her yıl yaklaşık 150 bin sağlık mezunu işsizler ordusuna dâhil ediliyor.

Sağlık Bakanlığı, Aralık 2020’den beri sağlık çalışanı ataması yapmadı. 39 branşta 800 bine yakın sağlık çalışanı atama bekliyor.

Yurt sorununa çözüm getirilemedi.

Kamu için yapılan araç kiralamalarında kısıtlama istenirken, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın, 176'sı şoförlü 494 araç kiraladı.

Gençler hayallerini geri istiyorlar.

Bunlar, “Ufak tefek ekonomik sıkıntılar” değildir. Çok büyük sorunlar olduğu gibi “Para oyunları” dır.

Sadece seçimlerde dinlermiş gibi yaptığınız, bu milletin köylüsünü, işçisini, gencini artık can kulağıyla dinleyiniz.

Milletin sesini duyunuz.

Zaman koltuğu, rantı, unvanı değil, adaleti, liyakati, insanları düşünme vaktidir.