Neden İmamoğlu kazanır ve İstanbul'da ilçe ilçe sonuçlar ne olur? (2)

Yazacaklarım olmasını istediklerim değil, son üç seçim üzerinden rakamların yorumlanması üzerinden bir analiz yapacağım.
Öncelikle şunun altını çizmek gerekiyor. 31 Mart seçimleri özellikle iktidar bloğunun yürüttüğü bir strateji gereği ülke genel seçimine ve iktidarın oylanmasına dönüşmüş bir seçimdir. Ve kaybettiren bir strateji olduğunu söylemek isterim. 
Yani iktidar bloğu Cumhur ittifakı diyor ki; bu bir beka seçimidir. Millet ile zilletin karşı karşıya gelmesidir.
Muhalefet bloğu ve Millet İttifakı diyor ki; bu seçim bir yerel seçimdir. Belediye başkanı seçeceğiz. Aynı zamanda da kullanılan dile, toplumu ötekileştiren politikaya, söyleme karşı sözümüzü söyleyeceğiz.
Asıl olan ne, Mart 2023'e kadar Türkiye'nin 30 Büyükşehir, 51 il ve yüzlerce belediye başkanını ve meclis üyelerini seçeceğiz. 1 Nisan sabahı Erdoğan Cumhurbaşkanlığına, TBMM görevine devam edecek.
Çıkan sonuçlara göre herkes kendine göre bir ders çıkaracak. 

4 milyon 400 bin oyu geçen kazanacaktır!


30 Mart 2014 yerel seçimlerinde İstanbul'da 10 milyon 2 bin 256 seçmen sayısı, 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referandumda 10 milyon 529 bin 30'a,  24 Haziran seçimlerinde ise 30 bin artarak, 10 milyon 559 bin 686'a ulaşmış.
31 Mart 2019 seçimlerinde İstanbul'da seçmen sayısı 1 bin 277 artarak, 10 milyon 560 bin 963 olmuş.
Üç seçimde seçime katılma oranı; yüzde 89.2, 88.7 ve 88.1 oranında gerçekleşmiş. Geçersiz oy oranı ise yüzde 4, yüzde 1.42, 1.4 oranında gerçekleşmiş.
Görülen o ki, yerel seçimlerde geçersiz oy oranı fazla oluyor. Bunun hem bilinçli bir tercih hemde dört beş farklı tercih yapmaktan kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
31 Mart 2019 günü katılım oranın yüksek olmayacağını, iktidar bloğuna ait yüzde 3-4 civarında bir seçmenin sandığa gitmeyerek seçime katılma oranının yüzde 85'in altında ve geçersiz oyunda yüzde 5 civarında olacağını düşünüyorum. Dünkü yazımda şehven yüzde 2 civarında olacağını yazmıştım. 
Bu şu demek, İstanbul'da kullanılacak oy yaklaşık 8 milyon 976 bin, 450 bin civarında da geçersiz oy kullanılacağını tahmin ediyorum. Geçerli oy sayısı ise 8 milyon 520 bin civarında gerçekleşecektir. İBB seçimlerini 4 milyon 400 bin oya ulaşan ve geçen kazanacaktır. Bugün bu orana en yakın ittifak ve dışındaki muhalif partilerdir.

İstanbul yüzde 50-50 kilitlenmiştir


30 Mart 2014 seçimlerinde AK Parti Adayı Dr. Kadir Topbaş seçimleri yüzde 47.95 ile 4 milyon 101 bin 906 oyla kazanmış. Ki, Kadir Topbaş'ın en az şahsından kaynaklı yüzde 6 civarında bir oyu olduğunun özellikle altını çizmem gerekiyor. CHP Adayı Mustafa Sarıgül ise yüzde 40.08 ile 3 milyon 428 bin 454 oy alırken, muhalefet bloğu (MHP o gün iktidar bloğu dışındaydı) yüzde 52.05 ile 4 milyon 451 bin 908 oy almış.

MHP'nin oyu ise yüzde 3.97 ile 339 bin 785 oy almış.

Bugün Cumhur İttifakını oluşturan iki parti yüzde 51.92 ile 4 milyon 441 bin 691 oy almış. Ve ittifak, en az yüzde 5 civarında bir oy kaybetmiştir.


16 Nisan Refarandumunda "evet bloğu" yüzde 48.65 ile 4 milyon 479 bin 272 oy alırken, hayır bloğu 4 milyon 728 bin 318 oy almış.

24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 50 ile 4 milyon 578 bin 454 oy alırken, muhalefetin oyu ise toplam yüzde 50 ile 4 milyon 578 bin 348 oya ulaşmış. 

Her üç seçim arasında seçmen sayısı 557 bin artmasına rağmen oranlar aşağı yukarı aynıdır. 16 Nisan Refarandumunda Hayır oyu kullanan yaklaşık 100 bin civarında bir seçmen, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan'a oy vermiştir.

Sonuç olarak İstanbul seçimleri bugün itibarıyla da yüzde 50, 50 bloğuna kilitlenmiş bir seçimdir. Son üç seçim açık açık bunun kanıtıdır.  Yukarıda dediğim gibi iktidarın yüzde 5 kaybı görülürken, en az da muhalefetten iktidar adaylarına doğru yüzde 1 geçiş yaşanacaktır.

2019 yerel seçimleri
(Görseli tam boyutta görüntülemek üstüne tıklayın)

2014 seçimlerinde İstanbul'da AK Parti Büyükşehir Belediye Başkanlığında MHP olmadan 48, MHP'nin oyu yüzde 4, bugünkü Cumhur İttifakı'nın o günkü oyu toplam yüzde 52.
16 Nisan Referandumunda üç partinin AK Parti, MHP ve BBP'nin toplam oyu yüzde 48.65. Blok yaklaşık yüzde 3.5 civarında oy kaybetmiş. 
24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise Cumhur İttifakının ortak adayı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 50 oy almış. Bir yıl sonra yapılan seçimlerde referandumda "hayır" oyu kullanan yüzde 1.35 civarında seçmen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan'a oy vermiş.

Cumhur İttifakı'nın yüzde 47, sınır oyudur
İstanbul'da MHP oylarının tamamının Cumhur İttifakı'nan gelmediğinin altını çizerek aynı zamanda da AK Parti seçmenin yüzde 3 ile 4 civarında sandığa gitmeyeceğini, çok küçük oranda geçersiz oy kullanacağını yine küçük oranda muhalif adaylara oy vereceğini, CHP, İYİ Partili ve HDP'li seçmenden de Cumhur İttifakı'nın çok küçük oranda oy alabileceğini düşündüğümüzde AK Parti+MHP bloğunun yaklaşık 45-46 bandında kalacağını görebiliyoruz. Çıkabilecek sınır 47 bandıdır. Diğer siyasi partilerin de yaklaşık 1 ile 1.5 civarında oy alacağını tahmin ediyorum.
Başka bir ilginç sonuç ise, Erdoğan İstanbul ilçelerinin 36'sında refarandumda sonuçlarındaki "evet" oylarından daha yüksek oy almış. Özellikle refarandumda üç ilçede "evet" oyu yüksekken Cumhurbaşkanı Erdoğan'a daha az oy çıkmış. Bu üç ilçe (Arnavutköy, Sancaktepe ve Sultanbeyli) de AK Parti'nin yerel iktidar olması dikkat çekiyor.


CHP'nin iktidar olduğu 14 ilçeyi kazanacağını, (ancak Silivri ve Büyükçekmece'nin riskli olduğunun altını çizmem gerekiyor) AK Parti'nin; Eyüp, Esenyurt, Küçükçekmece, Üsküdar, Sancaktepe'yi kaybedeceğini söyleyebilirim. Üç seçimin sonuçlarına bakınca vede son yaşanan ekonomik kriz ve iktidarın kullandığı ötekileştirici dili düşününce bu gerçeği görebiliyorum.


Sancaktepe Adayı'nın kadın olmasının, ilçede bulunan kimi cemaatleri olumsuz etkilediğini ve oy vermeyeceklerini söylemek isterim. Ayrıca CHP Adayının çok sevilen bir siyasetçi olmasının ipi önde göğüsleyeceğini görmek için kehanet sahibi olmak da gerekmiyor.


Yine AK Parti'nin iktidar olduğu; Zeytinburnu, Beyoğlu, Bayrampaşa, Bahçelievler, Tuzla ilçelerinde baş başa bir seçim yarışı yaşanacağının altını çizmem gerekiyor. 

Son söz: İstanbul seçim sonuçlarıyla ilgili kanaatim, sahada yapılmış olan anketler üzerinden değil, aksine son üç seçim sonuçlarının analizi üzerinden ve yaşanan ekonomik krizin seçmende AK Parti'ye yönelik olarak olumsuz etkilerinin olduğunu  görmekten kaynaklanmaktadır. Ve en önemlisi AK Parti'nin en az 5 ilçeyi kaybedecek olması, AK Parti'nin en güçlü olduğu ilçelerde, İBB Millet İttifakı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun ise son üç yerel seçiminde CHP oylarından daha yüksek oy alacağını da hesap ederek, kazanmasının kimse için süpriz olmamasını seçimlere 5 gün kala altını kalın çizgiyle çizerek belirtmek isterim. 

Not: Çok büyük süprizler olduğunda da kimsenin şaşırmamasını isterim. Bu seçimler süprizlere gebe bir seçimdir, aynı zamanda. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Tarakçı Arşivi