Başına gelmeyen kalmadı: Sibel Gökçe

Başına gelmeyen kalmadı: Sibel Gökçe
Başarılı sanatçı Sibel Gökçe, hayatının bilinmeyenlerini Damga'ya anlattı. Son günlerde toplumun çok gergin olduğunu ve herkesin şiddet eğilimi içinde olduğunu anlatan ünlü oyuncu kendisinin şiddete maruz kalıp kalmadığına yönelik sorumuza da; “İnanın Sibel'in başına gelmeyen bela kalmadı” diye yanıt verdi

Uzun zamandır gözlerden uzak bir yaşam süren Sibel Gökçe, konuk olarak katıldığı programlar ve açıklamalarıyla zaman zaman gündeme geliyor. Oyunculuk kariyerinde birçok filme imza atan Sibel Gökçe, bir döneme damga vuran 'Üvey Baba' dizisiyle tanınmıştı. Oyuncu ve dansçı Sibel Gökçe, 1970 yılında dünyaya geldi. Kameralarla 15 yaşında tanışan Sibel Gökçe, oyunculuk mesleğine ilk adımlarını; Silaha Yeminliydim, Dökülen Yapraklar, Güneşten de Sıcak filmlerde rol alarak attı. 1988'de Sen Benimsin, Dört Köşe Dünya, Yabancı adlı filmlerde oynadı. Ertesi sene Hep Ezildim, Ayaz Geceler'de oynadı. Dansçılık hayatına da bu sıralarda başladı. Çetin Cengiz Dance Group (1991), Hakan Peker Dance Group (1989-1990), Sema Tekin Dance Group (1990-1991), Solo Dance 1991-Today'de kendini gösterdi. Bunun yanısıra Sibel Gökçe'nin kalem i de cok iyiydi ve bunu çıkardığı kitaplarla tastikledi seri cinayetler basligi altinda 4 kitap çıkardı ve hepsi dördüncü baskıya kadar ulaştı yazdıklarını köşe yazarları ünlü edebiyatçılar Colet-Kafka gibi Efsane yazarlara benzetti. Son dönem de 4 tane tiyatro oyunu ile karşımıza çıktı bunlardan 2 tanesi 4 sezondur hala devam etmekte peki şimdi neler yapıyor? Gözlerden uzak yaşamını ve kapılarını bize açtı...

Merhaba Sibel Hanım, özledik sizi neler yapıyorsunuz? Pandemi dönemi nasıl geçiyor?

İnanın ben de kendimi özledim. Kaostan beslenen popülizmin içine girmeye çalıştıkça uzaklaştım. Buradan şu çıkıyor. Hangi koşul olursa olsun işinizin peşini bırakmayacaksınız. İpin ucunu kaçırdım sanırım. Tekrar yakalama mücadelesi içerisindeyim. Bunun yanı sıra dediğiniz gibi dünya olarak ve ülke olarak pandemi ile mücadele ediyoruz kendi karantinamı oluşturdum izole bir yaşam sürüyorum mart ayından beri bu süreçte üretiytorum yazıyorum çiziyorum okuyorum herkes gibi hobilerimin üzerine gittim rutinimde olanların dışında reiki bioenerji bilinçaltı temizliği gibi tekniklere yöneldim dersler ve sertifikalar aldım gelişim ve dönüşüm yaşıyorum.

sibel gökçe

Küçük yaşta piyasaya girdin, keşfeden birisi mi oldu, yoksa kendi çabalarınla mı?

Türk filmi senaryosu tadında bir geçiş hikâyem var ve hayli uzun. O yaşta okullu olması gereken bir genç kız hayatla savaşmaya erken başladıysa durum bir hayli kafa karıştırıcı olabilir. Programsız ve tesadüfler neticesinde biraz da ilahi lütuf diyelim. Bir yaşam savaşı desek yeridir. Seçim yaptım ve başardım. Anne baba erken öldü 2 kız kardeşin geleceği benim elimdeydi. Yeterli bir başlangıç değil mi?

Kariyerinizin dönüm noktası nedir?

Oyunculuk kariyerimde birçok filme imza attım “Üvey Baba” en uzun soluklu olanıydı. Hayatıma o kadar çok basarı sığdırdım ki kariyerim konusunda yüreğim rahat ama insan evladının gözü hiç doymuyor hep daha fazlasını istiyorum.

Şuan devam eden tiyatro oyunların hangisi?

Nami Esatgil Tiyatrosu ''OLGUN PORTAKAL''

Matine Suare ''EVDEKİ HESAP ÇARŞIYA UYMAZ''

Şuan devam ediyor derken sezondur oynuyoruz pandemi sürecinden sonrada tiyatro sahnelerinin açılmasıyla birlikte inşallah oynamaya devam edeceğiz.

sibel gökçe

 

Mesleğin zirvesindeyken kısır bir döneme girip Amerika’ya gitmek zorunda kaldın. Amerika neler yaşadın ve neden Türkiye’ye dönüş yaptın?

Amerika ya gittim deşarj olmam gerekiyordu. Yenilenmem ve toparlanmam. Travmatik bir sorun yaşadım. Üstünü örttüğüm bir sorun olduğu için anlatmak doğru değil. Uzun bir süre orada kendime yeni bir alan hayat yarattım. Fakat Sibel gökçe için çok mücadele vermeliydim oysa Türkiye de tanınmış biriydim fazla çaba gerekmiyordu geri döndüm. Sibel’i ayağa kaldırmam gerekiyordu. Orada olduğum sürece oyunculuk üzerine stil danışmanlığı üzerine eğitim aldım.Amerika her insanin hayalidir, denedim olmadı. Yeni bir Sibel inşa etmek yerine var olanı güçlendirmek için geri döndüm. Hala didişiyorum! Ölene kadar da devam edecek yaşam savaşım. Nasıl olsa bir gün gideceğiz bu dünyadan, bedenimiz kiralık.

En unutulmaz anın ve sevdiğin jön?

Anıdan bol ne var ki yaşanmış olan her şey anı zaten. Çalışmaktan büyük bir keyif alacağım aktör var Haluk Bilginer. Kısmet diyelim…

sibel gökçe

Dansı bıraktın mı?

Dansa ilk başladığımda benim için bir araçtı daha doğrusu mecburiyetti seçim şansım olmadan sahnede buldum kendimi. Daha sonra ekmek paramı kazandığım mesleğimi sevmeye kendimi o alanda geliştirmeye gayret ederken Türkiye’nin en iyileri arasına girdim. Biraz çaba biraz emek sizi büyütür. Yenilerden Didem’i çok beğeniyorum eskilerdense Nesrin Topkapı. Rekabet her sektörde var elbet kırmadan üzmeden ve özgüvenle olmalı. Ben egosu hoş bir tavır değil. Dansı bırakmadım hala devam ediyorum Dansı bırakırsam kendime bedenime vucuduma nankörlük etmiş olurum çünkü dans sizi bırakana kadar siz dansı bırakamazsınız ve bırakmak için çok erken Allah'a şükür taş gibi yim.

Kitaplarında anlatmak istediklerin ve yazdığın yeni bir kitap var mı?

Her serzenişte kişi kendini yakalar çünkü dünyevi mekanizma aynı işler. Hepimizin hikâyesi birbirine benzer sadece roller değişir. Bu yüzden aynalama diyelim yazdıklarıma. Yazmayı hiç bırakmadım hayli birikti yayınevi arayışındayım belki de mucize bekliyorum kim bilir?

Kadına şiddeti sorsam?

Toplum prozak bir toplum oldu her bireyin kadın erkek fark etmez terapist kontrolünden geçmesi şart. Şiddet toplumun vazgeçilmezi haline geldi. Gerginiz ve öfkeyi kontrol edemiyoruz.

sibel gökçe

 

Sibel Gökçe “Sözle, maddiyatla, ihanetle ve darp etmeyle” erkek şiddetine maruz kaldı mı?

Sibel’in başına gelmeyen kalmadı desem yeridir. Dillendirmeye gerek yok, bunlar çok ciddi travmalar ve hayata tutunmak için sürekli dal icat etmekten yoruldum!

Ülkemizde yaşanan üzücü olayları ele alırsak halkımıza söylemek istediklerin?

Dünya iktidarı stratejik bir planın parçası. İnsanların aklını karıştırarak oyalıyorlar. Zehirli bir ahtapot gibi her biryandan sarılmış gibiyiz. Yeni dünya düzeni için insan ırkı azalınca kafalarına dank edecek. Ben umuda efsunlu bir şekilde bağlı olanlardanım. Barış odaklıyım. Sabırlı olalım iyi düşünelim kötü senaryoların bir parçası olmayalım bir gün insanlık kazanacak. İnanalım

En büyük hayalin?

Psikoloji alanında alternatif tıp ve tamamlayıcı tıp bilgisiyle ilerleyip insan hayatlarına dokunmak, onlara seminer verip olumsuzluklarını olumluya çevirmek için rehber olmak istiyorum. Bu en büyük hayalim ve bunu gerçekleştireceğim. Yaz bir kenara!

Peki yeni projeler varmı bu süreçten sonra ?

2 tane film projesi var birisine tam başlamak üzereyken pandemi çıktı 1 tanesini çektik bunun yanı sıra Can Güney in yeni mini bir albüm ü çıktı çıkış şarkısı ''YILDIZLAR ÜLKESİ''nin klibinde can e eşlik ettim.

Sosyal mecraların çok önemli olduğu bir çağdayız aktif kullanıyorsun ve hayranların seni nasıl takip edebilir?

Kesinlikle çok önemli artık herşey elimizde dünya parmaklarımızın ucunda ama çağ bunu gerektiriyor doğru kullanıldığında önemi daha da çok artıyor heryerde varım olabildiğim kadar facebook,instagram,tictoc,twitter,youtube ayrıca bigo live uygulamasından hergün saat 22.00 de canlı yayın yapıyorum instagram sibelgokceofficial dan takip edebilirler...


HEP BİRLİK OLALIM

Okuyanlar için okumaktan, öğrenmekten, bilinçlenmekten ve sevmekten vazgeçmemelerini diliyorum. Empati yapalım ön yargıyı yok edelim, affedelim birlik olalım gerisi kolay ayrıca bu dönemde maske mesafe kurallarına uyalım kişisel hijyenimize dikkat edelim ve tabii ki size çok teşekkürler beni sizlerle buluşturdu.


KISA KISA

Boy-Kilo: 173-58.

Burcunuz: Yengeç.

Yaptığınız en büyük çılgınlık: Varlığım.

Şu an ruhunun olmak istediği yer: Diğer boyutları görme arzusu.

Fobilerin: Arı ve yalancı insanlar.

Hobilerin: Öğrenme.

Beğendiğiniz huyunuz: Dürüstlüğüm.

Beğenmediğiniz huyunuz: Patavatsızlığım.

Sizi en mutlu eden iltifat hangisi: Beni mutlu eden iltifat değil. Gerçeklerdir!

Sibel Gökçe kimdir?

Sibel Gökçe, 20 Haziran 1970 tarihinde Almanya’da doğmuştur. Tam adı Sibel Demen Gökçe’dir.
Dansçılık da yapan Sibel Gökçe, dansçılık hayatında Hakan Peker Dance Group (1989-1990), Sema Tekin Dance Group (1990-1991), Çetin Cengiz Dance Group (1991), Solo Dance 1991-Today guruplarında dans etmiştir. Daha önce oyunculuk ve dans alanlarında sanat çalışmalarını izlediğimiz Sibel Gökçe, Atom, Deneysel Oluşum gibi alt kültür şehir edebiyatında yer alan dergilerde köşe yazarlığı yaptı. Türkiye'de 3 kitabını aynı anda 2003 yılında Seri Cinayetler dizisi altında yayınlanan kitaplarının ilk üçü olan Orospu Kadavralar, Köpek Kusuyor ve İnce Küfür Annesi Turuncu Medya tarafından yayınlanmıştır. Sibel Gökçe, Tümay Özokur ajansına bağlı olarak çalışmaktadır. Sibel Gökçe, 1998-2004 yıllarında yönetmenliğini Tunca Yönder'in yaptığı, Şemsi İnkaya ve Burçin Abdullah'ın başrollerde oynadığı, Üvey Baba dizisinde Fidan karakterini canlandırdı. 2012 yılında “Oğlum Bak Git” adlı filmde bir hayat kadınını canlandırırken filmde; Metin Yıldız, Yavuz Seçkin, Selahattin Taşdöğen, Veysel Diker, Orhan Aydıngibi oyuncular oynamıştır. Sibel Gökçe, 4 Mart 2013 tarihinde Sacit Aslan ve Pelin Çini'nin sunduğu "Aramızda Kalsın" programına konuk olarak katıldığı programda kendisine 20 yaşında iken İbrahim Tatlıses'in tecavüz ettiğini ettiğini iddia etti. 2007 yılında Şenay Düdek’e de konuk olan Sibel Gökçe, o zaman da aynı iddiada bulunmuştu. Sibel Gökçe, 8 Ekim 2016 tarihinden itibaren Tiyatro Karnaval sahnesinde gösterime giren ve Niyazi Gezer’in yazdığı, Nami Esatgil’in yönettiği “Olgun Portakal” adlı tiyatro oyununda Murat Parasayar, İpek Tanrıyar, Nami Esatgil, Deniz Salman, Kalust Şalcıoğlu, Efsane Geçen ile birlikte rol aldı.

Röportaj: Sibel Gökçe

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.