Güzelim Çatalca'ya yazık ediliyor

Güzelim Çatalca'ya yazık ediliyor
AK Parti Çatalca Belediye Başkan Aday Adayı Bülent Durgun, ilçenin geleceği için yatay mimarinin şart olduğunu belirterek, “Bu güzelim ilçeye çok yazık ediliyor. Kimseyi suçlamıyorum, şartlar bu şekilde olmuştur belki” açıklamasını yaptı.

AK Parti Çatalca Belediye Başkan Aday Adayı Bülent Durgun, ilçenin geleceği için yatay mimarinin şart olduğunu belirterek, “Bu güzelim ilçeye çok yazık ediliyor. Kimseyi suçlamıyorum, şartlar bu şekilde olmuştur belki” açıklamasını yaptı.

AK Parti Çatalca Belediye Başkan Aday Adayı Bülent Durgun Damga'ya konuştu. 27. Dönem Milletvekilliği seçimlerinde AK Parti İstanbul 3. Bölge 26. sıra Milletvekili adayı da olan Durgun, neden Çatalca'ya talip olduğunu, "Çatalca’nın köylerinde, birçok yerinde, gerçekten güzel çalışmalar yaptık. Biz bu çalışmaları ismimiz ön plana çıksın diye yapmadık. Hangi vatandaşımızın, hangi kardeşimizin bir sorunu, bir derdi var ise onu çözmek istedik" sözleriyle açıkladı.

Toprağı bol insanı az!
Çatalca'nın çok enteresan bir ilçe olduğunu dile getiren Durgun, "Toprağı bol, insanı az ilçe!" tanımlamasında bulundu. İlçenin girişinde Çatalca’yı sembolize eden bir şey göremediğini belirten Durgun, " İçeriye girdiğiniz zaman güzel bir havası var. İnsanı etkiliyor. Sorunlarına baktığınızda kentin kendine göre problemleri var" ifadelerini kullandı. Çatalca için hazırladığı projelerden de söz eden Durgun, "Çatalca Üniversitesinin isim hakkını aldık. Ve Üniversite kurulması için ne gerekiyor ise şu anda çalışmalarımıza başladık" açıklamasını yaptı.

Kariyeriniz hakkında bilgi verir misiniz?
İlk ve orta tahsilimi Sinop’ta yaptım. Daha sonra Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksek Okulunda Lisans Eğitimimi yaptım.ondan sonra bir çok yüksek lisans programlarına katıldım.Ama yüksek lisansımı İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Hastane ve Sağlık Kurumları Yönetiminde tamamladım. O yaşlılık ve yaşlılara sunulan hizmetler konulu bir tezim vardı. Onu da kitap haline dönüştürdük, ikinci baskısını yayınladık. 1990 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesinde memur olarak göreve başladım. Yaklaşık bir yıl asalet tasdikinden sonra, 1991 yılında müdür yardımcısı olarak Darülaceze’de göreve başladım. Orada müessese müdürlüğü, başkan yardımcılığı, başkanlık gibi bir çok çeşitli görevlerde bulundum. 2017 yılında memuriyet defterini kapattık. Emekli olup ayrıldık. Şimdi özel sektörde danışmanlık hizmeti veriyorum.

AK Parti'den milletvekili adayı oldunuz...
2018 yılı 27. Dönem Milletvekilliği seçimlerinde AK Parti İstanbul 3. Bölge 26. sıra Milletvekili adayıydım. Bu süre zarfında biz göçmen kökenli olduğumuz için daha çok Trakya bölgelerinde görevlendirildik. Bunlardan bir tanesi de Çatalca idi. Çatalca benim seçim döneminde en fazla geldiğim ilçe olmuştur. Hatta seçim gününde de burada görevli idim. 

Peki neden Çatalca Belediye Başkan adaylığı?
Efendim şimdi, Çatalca’nın köylerinde, birçok yerinde, gerçekten güzel çalışmalar yaptık. Biz ismimiz ön plana çıksın diye yapmadık. Hangi vatandaşımızın, hangi kardeşimizin bir sorunu, bir derdi var ise onu çözmeye çalıştık. Veya onların hayatlarını daha fazla kolaylaştırıcı ne yapılması gerekiyorsa ona el attık. Onlardan da bize o dönemlerde “ Ya işte Selanik Göçmenisin. Zaten bu bölgenin insanısın,bu taraftan evlisin, nende burada belediyede siyaset yapmayı düşünmez misin?” diye teklifler gelince ve birkaç yerden daha bu söylenince, biz de dedik ki ‘İnsanın nerede yaşadığı, nasıl yaşadığından çok, kendini nereye ait hissettiği önemlidir’… Kendimizi Trakyalı hissettik, Çatalca’da da belediye başkan aday adaylığımız nasip oldu. Öyle söyleyelim, çok da iddialı konuşmayalım.

Bülent Durgun gözünden Çatalca nasıl bir ilçe? Çatalca’yı nasıl görüyorsunuz?
Ç
atalca çok enteresan bir yer. Çok da önemli bir yer. Neden? İstanbul’un toplam alanının yüzde 22’sini oluşturuyor. Yani İstanbul’un 5’te biri Çatalca! Fakat bu toprak bakımından yüzde 22’nin nüfus dağılımına baktığınız zaman, diğer ilçelere göre en az nüfuslu ilçesi. Toprağı bol, insanı az ilçe! Ve bu nüfusun da yaklaşık yüzde 60’ından fazlasından bir kısmı mahallelerde yaşayan bir nüfus. Çatalca’ya girerken, bir şehre girdiğinizi ilk başta tam olarak hissetmiyorsunuz. İstanbul’dan gelirken Çatalca’ya Çatalca’yı sembolize eden bir şey göremiyorum ben. İçeriye girdiğiniz zaman güzel bir havası var. İnsanı etkiliyor. Sorunlarına baktığınızda kentin kendine göre problemleri var. Orman köylerinin, tarım ile uğraşan köylerinin kendilerine göre problemleri var. Nokta sorunları var yani. Ama çok fazla da göç veriyor. Genç nüfusun büyük bir kısmının göç verdiğini görüyoruz. Dolayısıyla böyle bir yerde çok fazla projeler üretilebilir. Çok güzel çalışmalar yapma imkanına da sahipsiniz. 

Çatalca ile ilgili mesela hangi proje?
Biz ilk etapta, ilk projemizin çalışmalarını başlattık. Bunu açıklamaktan çekinmiyorum. Çatalca Üniversitesinin isim hakkını aldık. Ve Üniversite kurulması için ne gerekiyor ise şu anda çalışmalarımıza başladık. Çatalca’ya güzel bir eğitim kurumu, üniversite düzeyinde bir eğitim kurumu kazandırılmasının en önemli katkılarından birisini sağlayacağını inanıyoruz. En azından gençlerimizin başka illerde okumaya gitmeden burada eğitimlerini sürdürmesi ilk hedefimiz. Bir üniversite kurmak aslında problem değil, bir üniversite kurduğunuzda o üniversitede kaliteli bir eğitim verip, iyi insanlar yetiştirmek önemli olan. Yoksa her bir kiş bir yerde bir üniversite kurar, çeşitli illerden ÖSYM’nin kaydından buraya öğrenci gelir, buranın ekonomisine çok katkıda bulunur. Ama oradan çıkarttığını insanların hak etten belli bir düzeyde, oradan çıktıktan sonra ‘Ben şu bölümden mezun oldum ama nerede çalışacağım’ diye düşünmemesi lazım. Başka bir projemizi daha açıklayayım. Bunu da açıklamaktan gocunmuyorum. En önemli projelerden bir tanesi, istihdam eksikliklerinden bir tanesi olan Havacılık Okulu! Yeni Havaalanı, İstanbul Havaalanı hemen bizim yanımızda, burada açılıyor. Biz havacılık okulunun da bir an önce Çatalca’da kurulması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Diğer taraftan burada ağırlıklı olarak, Tarım, Orman ve Turizm konularında da projelerimiz mevcut. Bu ilçeye eğer başarabilirsek, önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum.

Çatalca’nın mahallelerinde nasıl projeler üretilebilir?
Çatalca’nın mesela Yalıköy Mahallesi'nde, denizcilikle, su ürünleri ile ilgili olan bir kesim var. Öncelikle bu vatandaşlarımızın yaşadıkları sorunları gidermek lazım. Sadece bu değil. Borcu olmadığı halde Mikro Krediler yüzünden traktörüne haciz konulan çiftçimiz, balık ağları toplanan geçimini balık tutarak sağlayan  özürlü evladı olan vatandaşımız… Bunlar gibi bir çok vatandaşımızın önce sorunlarını çözmek en büyük proje olacaktır. Köylerde mesela tarlaya gidip gelirken vatandaş motosiklet kullanıyor. Jandarma yaptığı uygulamalarda bu vatandaşlar büyük zorluk çekiyor. Bir çoğuna el konuldu. Mesela bir kardeşimiz beni buldu. ‘ Ben şu kadar zamandan beri uğraşıyorum. Gaziyim ama bana gazilik belgesi verilmiyor’ dedi. İsmini vermeyeceğim, bu konuyu ele aldı. Bakanlıkla SGK Genel Müdürü ile takip ederek, sonuçlandırdık.  Çatalca’da bana gelen hangi konu oldu ise, çözümüne  yönelik çalışma yaptık.

Aday olamazsanız Çatalca ile bağlarınız kopacak mı? 
Bana ait olan, bizzat takip ettiğim ne kadar proje var ise bunların hepsini aday arkadaşımız ile paylaşacağız. Çatalca’nın hizmet alabilmesi noktasında, elimizden ne geliyor ise bu ilçe halkına fayda sağlayacak şekilde çalışmaya devam edeceğiz. 

Çatalca’ya dokunma noktasında ki düşünceniz ne? Bunlar insanlara dokunma noktasındaki cümleleriniz…
Şu an için ilçenin merkezinin mimarisini beğenmiyorum. Çatalca’nın geleceğinde yatay mimari uygulaması şart. Bu şekli ile bu güzelim ilçeye yazık ediliyor. Kimseyi suçlamıyorum, şartlar bu şekilde olmuştur belki. Çatalca’nın içerisinde bir trafik yönetim problemi var. Acilen bu çözümlenmeli. Dağınık olan bir şehircilik anlayışı var. Her tarafa dağılmış esnaflar var. Bu derli toplu hale getirilmeli. Çatalca’yı rahatlatacak yeni bir bulvar imar etmek lazım. AVM’ye karşıyım. Sinema ve birçok sosyal ve ekonomik alana sahip bir bulvar ihtiyacı var. Şurada yaparım diyemem. Görmemiz lazım. Çatalca halkını, esnafını ve kimseyi mağdur etmeden yeni bir soysa ekonomik bir alan yaratılmalı. 

AK Parti kaybederse Çatalca kaybeder mi?
Bu cümlenin şundan dolayı ifade edildiğini düşünüyorum; AK Parti 25 yıldan beri İstanbul Büyükşehir Belediyesini yönetiyor. Birçok ilçe belediyesini yönetiyor. Ve belediyecilikte farklı bir anlayış getirdi. Belik bunu vurgulamak için söylenen bir söz ama, öyle söylenmemesi lazım. Bence bu söz antipati yaratıyor. Bizim yönetim anlayışımızda Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi ayrım yok. AK Parti kazanamaz ise Çatalca yine kazanacaktır. Merkezi hükümetimizin ve Büyükşehirimizin hizmetleri sürecektir.  

Projelerinizi paylaşacak mısınız?
Siyasetin bir doğası var. Ben projelerimi kendi partimden bir arkadaşımız ile paylaşabilirim, kendi siyasi partim ile paylaşırım. Başka bir yerde paylaşmam için siyasetin doğasını bir kenara koymamız gerekir.

GÖÇ SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ
Diyelim ki AK Parti Çatalca’da Belediye Başkan Adayı olarak sizi gösterdi, Çatalca’ya ne vaat ediyorsunuz? Nasıl bir Çatalca?

Öncelikle benim felsefemde şu vardır ‘Yaradılanın en hayırlısı, insanlara faydalı olandır' diyor Peygamber Efendimiz… Biz de bu düsturdan öncelikle insanlara faydalı olabilme ilkemizi ön plana çıkartacağız. Roman vatandaşlarımız var, kentte çok eski köklü ailelerimiz var, sonradan kente göç eden ailelerimiz var, önce bunların beklentileri ölçeceğiz. Yüz yüze görüşmeler ile halka soracağız. Gerçekten Çatalca halkının beklentileri ne? Bu beklentileri bir paydaşta topladıktan sonra, hangi kesimin neye ihtiyacı var, bu sorunlar nasıl çözülür. Yerel yönetimle mi, merkezi yönetimle mi çözülür? Bunlara bakacağız ve ondan sonra bu sorunların en kısa zamanda en etkin bir şekilde çözümü için projeler, yöntemler izleyeceğiz. Bunu yapabilecek potansiyelimiz var. Mantığımız ve çalışmalarımız insanların yaşam kalitelerini yükseltmek üzerine olacaktır. Genlerin bu ilçeden göç etmesine sebep ne ise bunları ortadan kaldırmaya çalışacağız. Gençlerimizin sosyal yaşantılarında, bu ilçede bulamadıkları ve başka ilçelere gitmek zorunda kaldıkları sosyal yaşantıyı sağlayacağız.

BEN BURAYA HİZMET ETMEK İÇİN GELDİM
Çatalca halkı sizi tanımıyor. Diyelim ki aday oldunuz? Kendinizi Çatalca halkına nasıl tanıtacaksınız?

g Eğer aday olursam, kendimi Çatalca halkına şu şekilde tanıtacağım. Tanıtımın çok yönlü çeşitleri var. Benim hayat felsefem ‘Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol’ sözünden yola çıkar. Ve ben Çatalca halkına, 30 yıllık bir birikimim var, devlette, özel sektörde, siyasette, ticarette, iş dünyasında, medyada, akademik dünyada, hatta yurtdışı ilişkilerimizde bir potansiyelimiz var. Buraya da biz hizmet etmek için geldik. Birikimlerimi Çatalca’da uygulamak ve burada değerlendirmek istiyorum. Ne kadar değerlendirebilirim? Çatalca halı bizi ne kadar benimser, bağrına basar, bizimle bütünleşirse, bu çalışmalarımızı da o kadar düzeyli yapabiliriz. Zaman içerisinde bizi tanıma imkanı bulacaklar.

Çatalca halkına söyleyeceğiniz son sözleriniz?
Doğal güzellikleri ve cana yakın insanları ile, İstanbul’un bence incisi olan Çatalca’da yaşayan tüm halkımızın yıllarına yaşam katmak için bütün gücümle çalışacağıma buradan söz veriyorum.  Biz adaylara da böyle bir imkanı sağlayan Damga Gazetesi'ne ve size teşekkür ediyorum.

Bülent Durgun Kimdir?
Selanikli bir ailenin, Selanik Sarışaban’dan Sinop’a göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Bülent Durgun, 1966 yılında Sinop Merkez’de doğdu. 30 yıldır İstanbul’da yaşıyor. 1988 Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksek Okulu ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Hastane ve Sağlık Kurumları Yönetimi yüksek lisans mezunudur. 1985 yılında başladığı meslek hayatına 1990 yılında atandığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde memur ve yönetici olarak yönetici olarak devam etmiş ve Darülacezede çeşitli görevler almıştır. Çeşitli STK’larda görev alan ve halen İstanbul’da özel sektöre ait kurumlara danışmanlık hizmeti vermekte olan Durgun, evli ve bir çocuk babasıdır. Kendi ifadesiyle, "1991 yılında Trakya’dan bir evlilik yaptım. O zamandan beri de Trakya halkı ile iç içeyim. Yani Trakyalı’yım!" diyor. 

bülent durgun

ÇATALCA’DA DAĞINIK BİR YERLEŞİM VAR
Bahadır Sügür’e konuşan Bülent Durgun, Çatalca’da dağınık bir şehirleşme olduğunu belirterek, “Her tarafa dağılmış esnaflar var. Bu derli toplu hale getirilmeli. Çatalca’yı rahatlatacak yeni bir bulvar imar etmek lazım. AVM’ye karşıyım. Sinema ve birçok sosyal ve ekonomik alana sahip bir bulvara ihtiyaç var. Bu bulvarı şurada yaparım diyemem. Önce görmemiz lazım” açıklamasını yaptı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.