Telif konusu büyük sorun

Telif konusu büyük sorun
Söyleşi köşemizde bu sefer bir sanatçıyı ağırladık. Müzik camiasının tanınan isimlerinden ve kısa zamanda müzikseverlerin gözdesi haline gelen söz yazarı ve şarkıcı Gökhan Akar.

Gençlerin gözdesi haline gelen Akar, sanatçı kimliğinin yanı sıra etrafına saçtığı neşe ile de dikkat çeken bir isim olarak karşımıza çıkıyor. Bizi son derece nazik bir şekilde ağırlayan Akar, sahneye çıktığında da bambaşka biri oluyormuş. Yine nezaketini bozmuyor ama, sahnede kendini izlemeye gelenleri dansları ve hareketli şarkıları ile coşturmadan edemiyormuş. Gökhan Akar’ın bize kendi elleri ile yaptığı kahveyi içerken hem müzikten hem de ülke sorunlarından dem vurduğumuz koyu bir sohbete dalıyoruz.

Müziğe karşı yoğun ilginizin çocukluk yaşlarında başladığını biliyorum. Bu ilginiz ailenizi ve sizi nasıl etkiledi? Bir de sizi kısaca tanıyalım.
Aslen Sivas Zaralıyım ve 10 Ağustos tarihinde İzmir’de doğmuşum. Ben mütevazi bir ailenin çocuğuyum. İlk, orta, lise konservatuar dönemim hep İzmir'de geçti. Konservatuardan sonra hayatımı İstanbul'a taşıdım. Babamın kendi işinin dışında müzisyenlik tarafı vardı ve orkestrası vardı. Ben müziğe 6-7 yaşlarında başladım. İlk olarak org çaldım. Kulak dolgunluğum çok iyiydi. Sonra müzik dersi aldım ve orgdan sonra piyano konusunda biraz daha ileriye gittim. Babamın orkestrasında çalmaya başladım. Ben bu işi severek yaptım. Sahnede piyanonun başına geçirmedikleri zaman ağlıyordum. Müziğe karşı ilgim çok büyüktü. Bu durum ailemin hoşuna gidiyordu. Beni desteklediler. Okulumu da aksatmadım. Birçok müzisyen arkadaşım benim gibi ciddi anlamda para kazanıyorlardı. Bende paramı hep müzikten kazandım. Arkadaşlarım para kazandıkları için okulu bırakıyorlardı. Ben okulu bırakmadım. Ege Üniversitesi'nde konservatuvarda okudum. Ailem halen İzmir'de gerçi İstanbul kadar gelişmedi ama kendine has dokusu ve insanları var. Ailem hala orada gidip onlarla bir arada İzmir’de olabilmek bu çok güzel duygu.Söz ve müzikler bana ait
 

Zaman içerisinde nasıl bir gelişim gösterdiniz müzik camiasında?
Müzik hayatımın devamında İstanbul'da söz ve müziğini yazdığım şarkıları verdim sanatçılara. Hatta bir dönem Amerika'da yaşadım. Şarkılarım başka sanatçıların albümüne girdi. Sonra biraz bir şeyleri anlamaya başladıktan sonra kendi projemi yapmaya başladım. En doğru şarkıyı seçtim. Sonrası güzel oldu şarkılarım sevildi. Olgunlaşarak büyüdü. 13 şarkı 12 tane video klipim var. Albümdeki şarkılarımın söz ve müziği bana ait. Başka bir besteciden aldığım şarkı olmadı.
 

Müzik sektörünü nasıl  tanımlıyorsunuz?
Bunun için iki tarafa bakmak lazım. Biri sanatçının tarafı diğeri sektörün ticari kısmının ağırlık basan tarafı. İşin mutfağında olan kişiler olarak daha duygusal ve hassas bakıyoruz olaya. Ticari tarafı olan büyük bir sektör müzik sektörü. Sektör hâlâyerli yerine oturmadı. En büyük problemlerden biri telif konusu. Sanatçıların sadece konser gelirleri var. Dijital satışta çok iyi değil. Dünyada Avrupa ve ABD'nin 50'de 1'i. Yani çok düşük. Aslında Türkiye'de gerçek anlamda telifler toplanabilse müzik çok daha farklı bir yerlere gider. Böyle olmadığında sanatçılar sadece konser gelirleri ile ayakta durabiliyor. Albüm yapabilmek, klip çekebilmek müziği elle tutulur hale getirip sunabilmek çok ciddi bir bütçe istiyor. Yaptığınız işin geri dönüşümü olmuyor. Örneğin kişinin çok iyi bir sesi olsa bile öne çıkamıyor. O zaman da bir şey yapamıyor. Yetenekli kişilere yazık oluyor sektörde. O insanların konser dışında başka geliri olsa o kişiler çok daha fazla öne çıkabilir. Böyle bir adaletsizlik var sektörde. Ciddi bir adaletsizlik var. Ama ben bu anlamda yine şanslı olanlardanım. Kendi müzik şirketim var benim. İşin maddi tarafı önemli olduğu için çok iyi olup maddi anlamda güçlü olmayan kişilere yazık oluyor bu sektörde.Umarım bu telif problemi çözülür.
 

Telif problemi sanatçıların çözüm beklediği bir konu. Sizin beklentiniz ne?
Geçenlerde Orhan Gencebay ağabeyle sohbet ettim. Orhan abi bu konularda bilgili. Telif kurumlarında uzun süredir aktif ve çok sevdiğim bir insan. Az önce söylediğim 50'de 1 örneğini Orhan ağabeyden öğrendim. Önümüzdeki günlerde belli yasaların çıkacağını söyledi. Dünyanın her yerinde bu yasalar mevcut. Devletimiz bu yasaları çıkartırsa sanatçılar emeklerinin karşılığını alabilecek. Verilen emek ve harcanan zamanın geri dönüşü yok. Konsere gitmiyorsanız geri dönüş alamıyorsunuz. Albüm satışları eskisi gibi değil.
 

Dijital satışlar yeterli olmuyor mu demek bu?
Youtube, Spotify, Feezy, gibi platformlardan gelir geliyor ama tam bir performans alınmıyor. Avrupa'da50 bin TL toplanıyorsa bizde 1000 TL toplanıyor. Anladığım kadarıyla kanunlar çıkacak ve o çıkan kanunlarla işler yoluna girecek gibi gözüküyor.
ÜSizde gençsiniz ama öğrenci yetiştirdiğiniz için sorayım. Müziğe yeni başlayanlar çıktığı bu yolda neler yapmalı?
Buralara gelirken bende bu yolda sıkıntılar yaşadım. Ama bu işin en güzel tarafı müzik yapmak. Bana zûl gelen tarafı ise bu işin ticari tarafı. Aslında tam meyvesini alacağım yer olmasına rağmen... Ben işin sanat tarafından daha çok keyif alıyorum. Müzik yapacak insanın sabırlı olması lazım. Hobi olarak yapıyorsan sıkıntı yok, ama sektöre girince sıkıntı artıyor.
Üİşin diğer tarafına bakmak  yaratıcılığı engelliyor mu?
O tarafa çok fazla gömülürseniz engeller. Yaptığınız iş sevilecek mi, sevilmeyecek mi, sizi sevenler gelecek mi bunun da stresi var. Müziği çok sevmek lazım. Yoksa sanatçı olarak ayakta kalmak zor. Ben müziği sevmeseydim dayanamazdım herhalde.
Sahne duygusu bambaşka
 

Sahneye çıkarken neler  yapıyorsunuz?
En güzel şekilde sahneye çıkmak     istiyorum. Sahne arkasında sizi nasıl bir kitle bekliyor merak ediyor insan. Sahneye çıkınca başka bir adam oluyorum. Konser sonrası beni  görenler bu sahnedeki adam mı diye  şaşırmadan edemiyor. Ama sahneye çıkana kadar bir stres yaşadığımda gerçek. Sahneye çıkmadan önce dua ederim. Ses egzersizi     yaparım. Onun dışında annemi ve babaannemi ararım dua isterim.
 

Yurtdışına da gittin neler yaptın?
ABD’de Türk mekânlarında sahne aldım. Losangeles’te,     Beweryl Hills’te Türk mekânlarında sahne aldım. O zaman albümüm yoktu. Gurbetçilerle bir arada olmak farklı bir duygu. Avrupa’da birçok ülkeye gittim. Türkçe müzik çok seviliyor. Sahneden sonra fotoğraf konusunda kimseyi kırmıyorum.

Bundan sonraki hedeflerin ne?
İnsan hiçbir zaman olduğu yeri beğenmiyor. Hep daha iyiyi istiyor. Ben bulunduğum konuma şükrediyorum. Kendi emeğimle, şarkılarımla Türkiye’de bir yere     geldim. Müzik sektöründe ülkemde kabul edilmem güzel ama daha farklı yerlerde olmak isterim. Dünyanın merkezi buraya doğru kayıyor. Önceden ABD’de idi şimdi bizim müziğimizin daha çok sevilmeye başladığını düşünüyorum. Türkçe müzik Avrupa ve Ortadoğu’da çok seviliyor. Bu coğrafyalarda insanların sevebileceği şeyleri yaparsanız çok ciddi bir etki yaratabilirsiniz. Sosyal medya istatistiklerinde yabancı ülkelerde bizleri dinleyen sayısı çok. Dünyaya açılma projem var.
Her zaman iyi düşünüyorum
 

Sanatçı gözüyle yaşadığımız ülkeyi nasıl yorumluyorsunuz?
Ben hep iyi düşünmek istiyorum, kötü yorumlamak istemiyorum. Milletimizin çok güçlü bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Çünkü tarihe baktığınızda hep önemli konumda ve dünyada lider olmuş bir milletiz. İnsanlarımız birbirini anlamaktasıkıntı yaşıyor. Siyasetten örnek verecek olursak mecliste olan tartışmalar sokağa da yansıyor, bizim müzik sektörüne de yansıyor. Örneğin bir toplantıya gitmiştim telif hakları ile ilgili herkes birbirine sesleniyor ama kimse birbirini anlamıyordu. Hadi diyelim siyasiler birbirini anlamıyor ama bizim sektörümüzdeki insanların çoğunda da durum böyle. Biz millet olarak önce birbirimizi dinleyip anlamalıyız. Herkesin farklı bir siyasi görüşü olabilir. Sonuçta amaç millete hizmet etmek ve daha güzel şartlarda bir yaşam sağlamak. İşte bu ülkede her görüşten insanın ortak isteği daha güzel şartlarda ve kavgasız yaşamak. Önemli olan herkesin birbirini anlaması. Geçenlerde şu kişi şu partiye oy veriyormuş diye bir konuşmaya şahit oldum. Konuşmanın devamında o kişiyi işten çıkartalım sözü yankılandı kulaklarımda. Böyle bir şey olabilir mi? Biz insanları kucaklamalıyız. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.