Sosyal medyanın gücü ve zararı

Sosyal medyaya ulaşmak veya sosyal medyada ulaşılabilir olmak her geçen gün daha kolay. Çok fazla alanları kapsadığını da biliyor ve bu alanlardaki bilgilere rahatça ulaşabiliyoruz. Kullandıkça sosyal medyanın gücünü ve karanlık tarafını daha da keşfediyoruz. Ve günümüzde faydalı olmak yerinde daha çok zarar verdiği örnekleri görüyoruz.

Peki bu durumda sosyal medya en çok kimlere zarar veriyor? Kadınlar mı erkekler mi? Yoksa çocuklar mı? Biz yetişkinler olarak kendi kararımızı verip, sosyal medyadaki mahremiyet ve kişisel alanımızı belirleyip korunabiliriz belki. Fakat bazılarımız var ki daha henüz nasıl bir yer olduğunu ya da ne gibi sonuçlar çıkaracağını bilmeyen çocukları kullanarak onları korumasız hale getiriyor. Gelişimlerinde ve hayatlara bakış açılarında büyük zararlar oluşabiliyor ve sosyal medyayı, interneti yine faydalı olmayacak şekilde kullanıyoruz. Zaten sosyal medyayı faydalı kullanıyor muyuz ki? Son yıllarda ben buna pek inanamıyor ve katılamıyorum. Kimimiz sadece fotoğraf paylaşmak için, kimimiz para kazanmak, kimimiz güncel bilgileri takip etmek için veya eğitim için kullanıyor olabiliriz. Belki sadece fikirlerinizi belli etmek için de kullanıyor olabilirsiniz. Tabii örneklerimizi daha da artırabiliriz. Bunlar sadece ilk akla gelen ve en çok kullanılan alanlar.

Bunların içinde bir konu var ki belki de sosyal medyayı en çok kirleten olabilir. Medyadan para kazanmak kolaylaştıkça gündemimiz hatta düşüncelerimiz bile kirlenebiliyor. İnsanlarımızı saçma ve zararlı şeylere yönlendiriyor. Önemli bir iş yapmanıza bile gerek yok. Yaptığınız herhangi bir paylaşım sizi anında yükseklere çıkarabilir. Yükseldiğiniz yer iyi de olabilir kötü de. Durum bu kadar kolay oldukça ve sonunu düşünmeyince kötü sonuçlar kaçınılmaz oluyor. Zarar görmek istemiyorsanız bunu yararlı şeylerle yapmanız da fayda var. Ama bizim insanlarımız çoğunlukla, içeriklerini hitap etmek istediği topluma reklam veya farkındalık yaratmak için değil gösteriş için kullanıyor. Artık bununda modası geçti diyebiliriz. Özellikle son zamanlarda bu konu dikkat çektiği ve incelendiği için insanlar ya da fenomenlerimiz yavaşça korkmaya başladı. Bir anda herkes yaptıklarını, varlıklarını, gösterişlerini gizlemeye başladı bile. Sosyal medya insanı kukla edip oynatıyor resmen. Bu yüzden internet dünyasının linçleri ile uğraşmak istemezsiniz. Tek bir açık vermeniz yeterli oluşturduğunuz zirveden düşmek için.

Aslında asıl konumuz bu ve bu büyük bir tehlike. Çünkü sosyal medyanın gücünü ve kullanıcının sosyal medyadaki kendi gücünü fark etmesi insanlar içindeki şiddeti ve çirkinliği ortaya çıkarıyor. Herkes gözüne batan birini, olayı seçiyor ve onu bitirmek için uğraşıyor. Evet bazen faydalı oluyor. Hatta son dönemlerde ne kadar fazla dolandırıldığımızın farkına varmak için iyi oldu. Ama şu an sadece günah keçisi arıyor kullanıcılar.

Fakat bir sorunumuz daha var. Tepkilerimizi sadece sürü psikolojisi şeklinde belirtiyoruz. Kendi görüş ve düşüncelerimizi yitirdik. Herkes bir sabah uyanıyor ve aynı şeyi sevmeye, övmeye başlıyor. Sıradan olan bir olay bir anda dünya meselesi olup abartılabiliyor. İki gün içerisinde sıkılıyor bir daha anmıyor, hatırlamıyoruz. Ya da sevilen konu hakkında karşıt bir düşünceye, eleştiriye denk geliyoruz. Bu sefer savunduğumuz konudan vazgeçiyoruz. Vazgeçmekle kalmayıp linç edip, kınıyoruz. Gerekirse suçlu arıyoruz. Daha sonra bir paylaşım daha oluyor acımaya başlıyoruz ve ortaya çıkan dramı güzellemeye bayılıyoruz.

Belki de bir sınır çizmeliyiz. Kendi devrimizin kötülüğünü veya zorluklarını biz yaratıyoruz ve değerlerimizi, saygımızı kaybedip zarar veriyoruz aslında. Bu düzeni nasıl oluşturduysak yeniden güvenilir ve temiz bir düzen oluşturmakta bizim elimizdeyken istersek kontrolü sağlayabiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nazlıcan Mert Arşivi