Amaç hizmet etmek mi çamur atmak mı?

Amaç hizmet etmek mi çamur atmak mı?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, "İmamoğlu’nun danışmanı FETÖ’nün belediyeler imamı" iddiasına yanıt verdi. İmamoğlu, "Şimdi bakıyorum ki hala, yalan ifadelere devam ediliyor. İşimiz, İstanbul’a hizmet etmek mi? Türkiye’ye hizmet etmek mi? Yoksa bu makamlar üzerinden çamur atmak mı?" diye sordu

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İstanbul Planlama Ajansı”nın tanıtım toplantısı öncesinde kameraların karşısına geçti ve gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. “AK Parti ile CHP arasında FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmaları sürüyor. Cumhurbaşkanı’nın gösterdiği videoda ‘İmamoğlu’nun danışmanı FETÖ İmamı’ cümlesi vardı. Bu iddiaya ne diyorsunuz?” sorusuna yanıt veren İmamoğlu, "Bana arkadaşlarım ifade ettiklerinde açıkçası bu habere inanmak istemedim. Sonra arkadaşlarım videoyu gösterince çok üzüldüm, utandım. Ülkemde bu tür yalan ifadelerin bu mercilerden aktarılması konusunda utandım, çok üzüldüm. Önce şunu söyleyeyim: Bahsi geçen vatandaşımız, benim danışmanım değil. Bahsi geçen vatandaşımızın hizmet ettiği birçok kamu kurumu var. MİT gibi bu ülkenin gizli güvenliğinden sorumlu kuruluşları var. Onlarca bakanlık, onlarca AK Partili belediye başkanlıkları var. Ben, Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğumda halihazırda, AK Partili belediye başkanı döneminden itibaren, 2012’den beri hizmet eder konumdaydı. Bu arkadaşımız, bizim dönemde de bir kısım hizmetler verdi. Bunlar kayıtlı, bunlarla ilişkili araştırmalar yapıldı. Soruşturmaya bile gerek duyulmadı. Bu yalan ifadeleri kullanmakta nasıl böyle bir boşluğa düşerler, bu makamlar böyle yalan ifadeleri nasıl kullanırlar? Çok üzüntülüyüm, tekrar altını çizeyim. 2012’den itibaren Beylikdüzü Belediyesi’ne hizmet eden bir şahıstan bahsediyoruz" dedi.

Polemik yaratmak istemedim
Bugüne değin polemik yaratmamak için birçok konuda sessiz kaldığını kaydeden İmamoğlu, "Bugüne kadar polemik yaratmamak adına hiç paylaşmadığım bir şeyi sizinle paylaşacağım. Polemik niye yaratmak istemedim? Çünkü seçimle ilgili süreçte bunları kullanacak bir insan değildim ve kulağıma gelen, belgesiyle tanıklarıyla bana aktarılan bazı kişileri kurumları, kamu kurumlarını zedeleyici ifadeler olduğu için de uzak durduğum birçok şeyle karşı karşıya kaldım. Bunların hiçbirisini açıklamadım. Çünkü benim işim polemik değil. Benim işim vatandaşlaydı ve vatandaşa ne yapacağımızı anlattık. Bazı soruları soracağım açıkçası. Demek ki benim de bunları açıklama vaktim geldi. Sayın Cumhurbaşkanı’na soruyorum: 31 Mart 2019 seçimlerinin birkaç gün öncesinde bahsi geçen Erkan Karaarslan’ın avukatını İzmir’e hangi bakanınız davet etti? Hem de bilet alarak! Bu vatandaş o zaman tutukluydu. İki: Halihazırda kabinenizde bulunan bu bakan ‘İmamoğlu’na önce FETÖ, yoksa yolsuzluk suçu at, amacımız onları bitirmek’ dedi mi demedi mi? Tekrar ediyorum. Bu Bakan, hala aktif olan bu Bakan, “İmamoğlu’na öncelikle FETÖ üzerinden, yoksa yolsuzluk suçu at. Amaç onları bitirmek” dedi mi demedi mi? Bu kumpastan son sorum da şu: Bugün bu yalan ifadeleri kullanan Sayın Cumhurbaşkanı’nın haber var mı yok mu? Onun onayıyla mı yapıldı? Yoksa haberi yok mu?" diye sordu.

Samimi ifadelerimi geri çekiyorum
Erdoğan'dan istediği randevuya hala yanıt alamadığını da kaydeden İmamoğlu, "Samimi ifadelerimle kendisine bir mektup yazdım. Randevu talep edeli 6-7 ay oldu. Mektubu da yazlı tahmin ediyorum bir ayı geçti, kırk gün oldu belki. Ben İstanbul adına çok samimi, bir vatandaş gibi, bir hemşeri duygusuyla kendisine çok içten bir mektup yazdım. Çevresindeki insanların, yalanla, dolanla, yalancı tariflerle kendilerini aldatmaması konusunda İstanbul’la ilgili brifing verme süreciyle ilgili talebimi ilettim. Benim mektubumdan sonra, yine yalan ifadelerle benim üzerime bir takım laflar atıldı, söylendi. Süt dendi bilmem ne dendi. Şimdi bakıyorum ki hala, yalan ifadelere devam ediliyor. Hem de Sayın Cumhurbaşkanı’nın makamı üzerinden, ona sunulan bilgilerle benim de içinde tutulmaya çalıştığım bir kumpasa karşı, artık böyle ifade ediyorum, yapılan bir açıklama bugün ortada. Çok üzülüyorum. Bu makama karşı çok üzülüyorum. Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak tüm samimi duygularımla mektup yazarak, kendisine bu mesajları ileten kişi olarak, ben bu tüm samimi ifadelerimi geri çekiyorum. Gerek kalmadı. Çünkü işimiz ne? İşimiz, İstanbul’a hizmet etmek mi? Türkiye’ye hizmet etmek mi? Yoksa bu makamlar üzerinden çamur atmak mı? Bakın neredeyse on bir ay sonra ben bunu açıklıyorum. Sebebi polemik yaratmamak. Muhatapları kendileri bulma haizine sahipler" şeklinde konuştu.

Sanık şu anda serbest
"FETÖ imamı" denilen kişiye ilişkin de konuşan İmamoğlu, "Kaldı ki bir şeyi daha söylemek istiyorum. Suçladıkları ‘FETÖ’nün imamı dedikleri şahıs’. Böyle ayıp bir ifşa olur mu? Bu vatandaş şu anda serbest. Mahkemesi görülmüş ve serbest. Böyle bir ifşa olabilir mi? “FETÖ’nin İmamı” diye başlık atıyorsunuz, İmamoğlu da danışmanı diyorsunuz. Her karar alınıyor. Herkes bir takım haksızlığa, hukuksuzluğa uğradığı, çok pratik kararların alındığı bu ülkede, bu vatandaşımız suçsuz veya yargılanması devam ediyor, sokakta. Siz FETÖ’nin İmamı” diye başlık atıyorsunuz bir oturumda, bir grup toplantısında ve onun altına da İmamoğlu danışmanı diyorsunuz. Kim inanır size? Üzülüyorum. O makama da çok üzülüyorum" dedi.

Randevu talebimi geri çekiyorum
Erdoğan'dan istediği randevu talebini geri çektiğini de anlatan İmamoğlu, "Tabii ki randevu talebimi geri çekiyorum. Zaten bir anlamı yok ki. Benim bu kadar samimi randevu talebime karşı verilen bu cevap verilen bu ifade bunun kullanılma biçimi çok yazık" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.