Aileler, okulların hazırladığı günlük beslenme programlarını yerine getirmekte güçlük çekiyor. Çocuklar da yetersiz beslenmeye maruz kalıyor. 20 yıllık AKP iktidarının sonunda gelinen ekonomideki acı tabloya göre, Türkiye'de çocuklarımızın yüzde 67'si sebzeyi, yüzde 87'si et ürünlerini her gün tüketemiyor.

Sofra kurmak çok maliyetli
Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 55,18 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde yüzde 71,83 olarak gerçekleşen enflasyonun en çok hissedildiği ana madde gruplarının başında gıda ürünleri geliyor. Gıda fiyatlarında yaşanan bu artış, marketlerdeki fiyat etiketlerinin neredeyse her gün değişmesine sebep oluyor. Bu sebeple Ramazan aylarında yaşanan çarşı pazar trafiği her geçen yıl azalıyor. Ramazan ayında iftar ve sahur sofrası kurmak cep yakıyor. A101 ve Migros fiyatlarının ortalamasını alarak hazırladığımız madde sepetine göre; tavuk, sıvı yağ, salça, zeytin, peynir vb. gibi en temel gıda maddeleriyle yapılan bir Ramazan alışverişi ortalama 1.371,69 TL tutuyor. Ramazan ayının olmazsa olmazı pide ise bu yıl İstanbul'da enz 10 liradan satışa sunuldu. Ama fırınların büüyk çoğunluğunda bşir pide 15 liradan satılııyor. Satanlaf ise bunu “430 gram pide fiyatı bu” diye savunuyor

Ramazan pidesi çok pahalı
Artan maliyetlerden dolayı her yıl gramajı değişen ramazan pidesinin kilogram fiyatı geçtiğimiz yıl 18,90 TL'den satılırken 2023 yılında yüzde 83 zamlanarak 33,30 TL'ye yükseldi. Ramazan pidesi son iki yılda yüzde 204 zamlandı.

200 lira dahi eriyip gitti!
Alım gücünün azalmasıyla vatandaşın cebindeki para hızla değer kaybediyor. En büyük banknotumuz 2009’da tedavüle çıktığında yaklaşık 3 çeyrek altın alınabiliyordu. Şimdi 3 çeyrek için 5 bin 645 lira, yani 200 TL’lik banknottan 28 tane olması gerekiyor. Enflasyon en büyük banknotumuz olan 200 liranın alım gücünü adeta kuşa çevirdi. İlk kez 1 Ocak 2009'da cüzdanımıza giren 200 TL ile o gün 3 çeyrek altın, 131 dolar, 94 Euro ya da 63.5 litre benzin alabiliyorduk. Aradan 14 yıl geçti, bugün en büyük banknotumuz yine 200 TL. Bugün 200 lira çeyrek altının 10'da 1'i ancak ediyor. 3 çeyrek altın alabilmek için tam 28 tane 200'lük gerekiyor. 200 liralık banknot enflasyon, altın, dolar, Euro ve benzin karşısında hızla ridi: Enflasyon hesabıyla 1.543 TL: TÜİK'e göre Ocak 2009'dan bu güne TÜFE endeksi yüzde 671.5 oranında arttı. TÜİK'in bu hesabına göre o günkü 200 liranın alım gücüne ulaşmak için bugün bin 543 lira, yani yaklaşık 8 tane 200 TL gerekiyor. Çeyrek altın hesabıyla 5.645: O tarihteki 200 lirayla tanesi 69 liradan yaklaşık 3 çeyrek altın alınıyordu. Bugün tanesi bin 950 liraya yükselen 3 çeyrek altını alabilmek için 5 bin 645 lira gerekiyor. Dolar-Euro hesabıyla: O tarihte 200 lirayla 1.53 TL'den 131 dolar, 2.13 TL'den 94 Euro alınıyordu. Bugünün 200 lirası 10.5 dolar, 9.6 Euro ediyor. 63 litre benzin: 2009'da 200 lirayla litresi 3.15 TL'den 63.5 litre benzin alınıyordu. Bugün aynı benzin için bin 380 lira gerekiyor. 200 liralık benzin alan yolda kalıyor.

Alışverişe bütçe dayanmıyor
Mevsimlik sebze ve meyveler tezgahlara zam rekorları ile gelirken, gıda harcamasına bütçe yetmiyor. Mutfağın temel ürünü olan kuru soğan mart ayında yüzde 22.42 ile zam rekorunu, 30 TL'lik etiketle de fiyat rekorunu kırdı. Markette bir tane kuru soğanın fiyatı 7.25 TL'ye gelirken, yaz sebze ve meyveleri de fahiş fiyat zamları ile tezgahtaki yerini alıyor.

Karpuz dilim dilim 
Yazın vazgeçilmez sebzelerinden karpuz tezgahlara yavaş yavaş giriş yaparken, kilogramı 30 TL, 1.5 kilogramlık dilimi ise 51 TL ile satışa çıkarıldı. Bir kilogram ithal muzun fiyatı 40 TL olurken, kilogramla alışverişe para yetiştiremeyen vatandaş muzun tanesini 8 TL'den alabiliyor. Pazar esnafı olan Hilmi Ekinci, “Bugün 50 kilo karpuz geldi, tane ile 4 karpuz ile tezgahı açtım ama parça halinde satıyorum. Karpuzun dilimini 1 buçuk kiloya denk gelecek şekilde kesip 51 liraya satıyoruz. Dilim daha çok tercih ediliyor” dedi.