Enflasyon ahlakı da bitirdi

Türkiye gerçekten çok kötü günlerden geçiyor. Bunu yıllara şuna buna bağlamak yerine direk hedefi ortaya koymamız gerekiyor. Emperyalizmin, siyonistlerin ılımlı islam oyunlarıyla, makarnayla kömürle, devlet  elinden beleş parayla iktidarlarını yürütenler. Hem de kendilerini dini bütün milliyetçi muhafazakar olarak tanıtanlar bunları yaptı. Goethe ne demişti anımsayalım;  "İnsanların ne kadar kötü olduklarını görmek beni hiç şaşırtmıyor fakat bu yüzden hiç utanmadıklarını görünce çok şaşırıyorum."  Ancak gerçekten de hiç utanma arlanma, sıkılma kalmadı bunlarda.
Bakın Dostlar; Gıda enflasyonunda OECD ülkeleri arasında Türkiye zirveye oturdu. OECD'nin açıkladığı verilere göre, Türkiye ekim ayında OECD ülkeleri arasında en yüksek gıda enflasyonuna sahip ülke oldu.İnsanlar gerçekten ekmek bulamaz hale geldi.Mutfaklarda et yerine tencerelerde dert kaynıyor. Bakın burada şuna dikkat çekeyim. Enflasyonun olduğu yerde ahlak olmaz. Enflasyon  ülkeler ve milletleri içinden bozan bir olaydır. Geçende de yazmıştım yeri geldi. Gene söylemeliyim ki  "Enflasyon sadece pahalılık olayı da değildir. Ahlakı bozar, borcu olan borcunu ödemez, alacağı olan alacağını alamaz. Hırsızlıktan, soygundan, fuhuşa kadar hemen hemen bütün yolları açar. Toplumun içini bozan bir olaydır. Onun için batılılar, enflasyona bir numaralı halk düşmanı derler. Tek kollu canavar derler. Batı enflasyondan fevkalade çekinir' diyordu rahmetli Süleymen Demirel.

Gıda enflasyonunda Türkiye zirvede

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ekim ayı enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre, OECD ülkelerindeki tüketici enflasyonu yüzde 10,7 olurken OECD ülkeleri arasında Türkiye gıda enflasyonunda başı çekti.OECD’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile ölçülen yıllık enflasyon, Ekim 2022’de yüzde 10,7’ye yükseldi. Eylül ayında bu rakam 10,5 olarak belirlenmişti. 38 OECD ülkesinin 18’inde çift haneli enflasyon kaydedilirken, en yüksek oranlar Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya ve Türkiye’de gözlendi.

OECD’de gıda enflasyonu ekimde yükselmeye devam etti. Eylülde yüzde yüzde 15,3 olarak kaydedilen gıda enflasyonu ekimde yüzde 16,1 oldu. OECD’nin gıda enflasyonu Mayıs 1974’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.OECD ülkeleri arasında, yüzde 99 gıda enflasyonu ile Türkiye ekimde açık ara lider oldu. Yüzde 42,9 ile Macaristan Türkiye’den sonra ikinci oldu. Litvanya’da gıda fiyatları 33,7, Letonya’da ise yüzde 29,5 arttı.Türkiye’de ekim ayında yüzde 99,05 olan gıda enflasyonu TÜİK verilerine göre kasımda yüzde 102,55’e yükselmişti

Aileyi yok ediyoruz

Bugün yaşananlar budur. Aile bitmiştir. Tiktoklarla, instagramlarla sosyal hesaplarla başlayan yozlaşma, yolunu bile bilmedği yerlere genç kızların hatta çocuk yaşta olan kızlarımızın kaçmasına uyuşturucu ve fuhuş bataklığına yada çocuk gelin olmasına yol açmaya başlamıştır. Bunun tersi de var tabi oda nedir derseniz. Aile eliyle 6 yaşında gelinlik giydirilen yazmaya elim bile varmıyor imam nikahıyla evlendirilen çocuklar var bu ülkede. Hemen belki aynı binadasınız, aynı mahallede aynı sokakta oturuyor. Belki de buna yapanlara "Hocam" diye selam veriyor. Öğüt dinliyorsunuz.
Gündemde olan çocuk istsimarıyla ilgili TBMM'de soru önergesi veren TİP milletvekli Sera Kadıgil, “AKP Türkiyesinde cemaatlere terk edilen çocuklarımız ya istismar ediliyor ya kafası kesiliyor ya yanarak can veriyor ya da canına kıyıyor. Devlet ne yapıyor? 3-5 oy uğruna tarikatların istismarına göz yumuyor” dedi. Kadıgil, “Hiranur Vakfı'nın müritleriyle kurduğu bu düzene göz yuman devlet, ne CEDAW'dan ne BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nden ne Anayasa'dan ne de kanunlarından doğan tek bir yükümlülüğü yerine getirememiş demek oluyor. Bir kız çocuğu, annesi tarafından saçı taranıp istismarcının koynuna yollanıyor ve bu da bir oyun olarak izah ediliyorsa, şu an bu işe göz yuman tüm yetkililerin istifa etmesi gerekir. İstanbul Sözleşmesi aile yapısını ve toplum ahlakını bozacak diye korkan mollaların ve onların hamilerinin ‘kutsal aile' dedikleri buysa, o kutsal aileniz yerin dibine batsın” ifadelerini kullandı

Çocuk istismarına isyan

İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G.'nin, babasının kendisini 2002'de altı yaşındayken imam nikahıyla ‘evlendirdiği' ve çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığını belirterek şikâyetçi olmasıyla ortaya çıkan skandal olayla ilgili CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, TBMM'ye üç soru önergesi vererek Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'na sorular yöneltti.
CHP'li Kaya  “Peki, cemaat ve tarikatların çocuklarımızı 6 yaşında “evlendirme”  alçaklığına, AKP iktidarı ne diyor? Milli Eğitim Bakanlığı; cemaat ve tarikatlara bağlı vakıflarla protokollar imzalayarak, yetkisini paylaşıyor. Bu tarikat ve cemaat mensuplarının adeta dokunulmazlıkları var; yaptıklarıyanlarına kar kalıyor.

Kaya şu konuları gündeme getirdi;

"Uşşaki Tarikatı şeyhi Fatih Nurullah Şağban, Sakarya Akyazı'daki dergahta, müritlerinden F.A'nin kızı 12 yaşındaki Y.A'ya defalarca cinsel istismarda bulundu.
*Milli Eğitim Bakanlığı; İnsan Vakfının okullarda yürüttüğü kampanyaya onay vererek, sponsor oldu.
Milli eğitimden cemaat talimatları
*Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, çocuklarımızı “İsmailağa Kur'an Kursu” adı altında faaliyet yürüten, cemaat ve tarikatlarla ilişkili yapılara yönlendirdi.  Resmi İlkokul Müdürlüklerine, Resmi/Özel Tüm Ortaokul Müdürlüklerine, İmam Hatip Ortaokul Müdürlüklerine, İmam Hatip Lisesi Müdürlüklerine, Şube Müdürü Hasan Gedik imzasıyla üst yazı göndermiştir.
*Gaziantep’te ilkokul 3'üncü sınıf öğrencisi 9 yaşındaki B.E.K.,  “Kadiri Tarikatı”na ait “Hasan Hoca İlim Vakfı Yatılı Kuran Kursu”nda, vakıf öğrenci sorumlusu E.K.'nın tecavüzüne uğradı. Olay, B.E.K.'nin tecavüzü dedesine anlatmasıyla ortaya çıktı.
*İlim Yayma Cemiyeti'ne e-yaygın sistemindeki öğretim programlarını kullanarak her düzeydeki öğrenciye yönelik sosyal, kültürel, mesleki ve teknik kurslar düzenleme olanağı verildi.

Osmanlıca bahane tarikatlar şahane

*Milli Eğitim Bakanlığı, Nur Cemaati'nin Nakşibendi koluna bağlı Hayrat Vakfı'na Osmanlıca dersi bahanesiyle okulların kapısını açtı. “Değerler Eğitimi” adı altında vakfa izinler verdi. Vakfın, MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü ile imzaladığı protokolle okullarda yönetici, öğretmen ve öğrencilere yönelik seminer, panel, konferans ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirmesine olanak sağlandı.
*Nurcu Hayrat Vakfı'na MEB'in kapıları, Erdoğan'ın 2014 yılında, “İsteseler de istemeseler de Osmanlıca öğrenilecek” sözleri üzerinden sonra Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, vakıf ile beş yıllık işbirliği protokolü imzalamaya başladı.
*Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın yöneticisi olduğu TÜRGEV'e de eğitim alanında sonsuz hareket alanı sağlandı. Bakanlıkla TÜRGEV'in imzaladığı protokol, vakfa sağlanan ayrıcalığı gözler önüne serdi. TÜRGEV'in öğrencilere sosyal, sportif, mesleki ve teknik kursla düzenlemesine imkan verildi ve masrafların MEB bütçesinden karşılanması kararlaştırıldı.
*Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜGVA arsında imzalanan, “Medeniyet ve Değerler Protokolü” kapsamında vakfa okul derslikleri tahsis edildi.
*FETÖ'den boşalan kadroların büyük bölümünü dolduran Süleymancılar, ülke genelinde iki binden fazla olduğu tahmin edilen öğrenci yurtlarında verdiği eğitimi, işbirliği anlaşmalarıyla okullara taşıdı. Milli Eğitim Bakanlığı ve Süleymancılar arasında, “Değerler Eğitimi Protokol” imzalayarak cemaatin gerici ideolojisini okullarda düzenlediği seminerlerde çocuklara aktarmasının önü açıldı.
*Yaşları 8-10 arasında değişen 45 çocuğa cinsel istismar ve tecavüz edilmesiyle gündeme gelen Ensar Vakfı ile çeşitli eğitim, seminer ve sosyal etkinlikler düzenlemesine dair işbirliği ve protokol yapıldı. *Vakfın öğrencilere yönelik yaz okulu, yaz kampı, okuma yarışması, gezi ve seminer düzenlemesine imkan verildi.
*Ensar Vakfı'na tanınan ayrıcalık yalnızca ortaokul ve liselerle sınırlı kalmadı. Yaygın eğitim veren Halk Eğitim Merkezleri'nin (HEM) kapıları da Ensar'a açıldı. Ülke genelindeki bine yakın Halk Eğitim Merkezinde kurslar düzenleme hakkı verildi.
*İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü de okullara yazı göndererek zümre öğretmenlerini Ensar Vakfı Genel Merkezi’ne toplantıya çağırmış. Ensar Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığının öğretmenlerine dersleri nasıl işleyeceklerini anlatacak.Bütün bunlar, akıl tutulmasıdır! Laik eğitim sistemine karşı bir darbedir…Cumhuriyet devrimlerini yok saymadır! Suçtur” dedi.


Hükümet tavır koymalı

Eveeett...
Milletvekilinin söylediklerini paylaştık. Paylaştık ama bu muhalefet milletvekili. İktidar milletvekilleri ses çıkarıyor mu? Bu konuda hükümetin net bir şekilde tavrını koyması gerekiyor. Yaşananları sert bir şekilde kınaması ve toplumun endişeli bir kesiminin içini rahatlaması gerekiyor. Konuyla ilgili muhatapları cezalandırabilmek için yargıyı devreye sokması geliyor. Bunun için artık geç kalınmamalı...


SON SÖZ :“Ey millet! İyi biliniz ki,Türkiye Cumhuriyeti,şeyhler,dervişler,müritler, mensuplar memleketi olamaz.En doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır.” Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK (30.8.1925)
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi