Rahsa Pınar Çetinkaya

Rahsa Pınar Çetinkaya

Yüreği eğitmek...

Hayatın karmaşası ve telaşı içinde kaybolurken, sık sık anın değerini unutuyoruz.
Ölü Ozanlar Derneği filminin bir kahramanı olan Pitts, “Henüz vaktin varken tomurcukları topla. Zaman hala uçup gidiyor. Ve bugün gülümseyen bu çiçek, yarın ölüyor olabilir.” diyordu.
Hayatın en önemli sihirli cümlesi bu olsa gerek "henüz vakit varken"
Can Yücel’in Tam Zamanında Yaşamak adlı uzun şiirinin bütününü okumanızı öneririm.
"Tam zamanında konuşmalı
Tam zamanında şarkı söylemeli
Tam zamanında susmalısın.
Tam zamanında terk etmelisin..."
Şiir şu dizelerle bitiriyor:
At üzerinden hayatın yorgunluğunu,
Vakit zannettiğinden daha az
Haydi kalk bakalım,
Şimdi yaşamak zamanı...
Herşeyin bir vakti var,her şeyin sırası var fakat bazen sırasını,düzenini farklı düşüncelerle bozup akışı belki de degistiriyoruzdur. Zira her an, kendine özgü bir değere ve anlamaya sahiptir. İşte bu yüzden, "şimdi" yaşamak için en uygun zamanı ifade eder. Yarın belki de bugündür. Yarın belki de hayatın başka suprizlerine gebedir. Bir yok oluşa, bir acıya,bir üzüntüye perde açacaktir. Belki de bambaşka bir güzelliğe... Bilemeyiz elbette ama ön gorebiliriz. nasıl olsa yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatı değil midir?
Peki ya yüreğimize... Yüreğimize eğitim verebilir miyiz? Bugün duydum bu sözü, yüreğe eğitim vermek çok ilginç anlamları içinde barındıran bir cümle bence. Ben diğer anlamlardan ayırıp tek bir anlam yüklemek istiyorum. Yarınların sisli görüntüsünün içinde, yüreğimizden hayatin gidişatına dair her ne varsa egitebilir miyiz? Hadi kalk, henüz vakit varken içinden geçenleri yap diyemeyiz. Olası konular için evet ama imkansızi gorebilsekde peşinden sürüklenerek gidemeyiz. Ama bu günümüzü veren Rabbime şükrederek, yüreğimizin sesini fısıltının ötesine taşıyabilir ve yaşayabiliriz. Hayat varsa şayet o da bugündür ve sen varsan hayat vardır felsefesi ile yarını hayal ederek bugünü elbette yaşayabiliriz. Sınırlarımızı belirleyen maddeler garanti altında mi ki hayallerimize giden merdiven basamakları da umutları sararmis olsun. Doğru zaman ne zamandır, geçip gittikten sonra bilinir. Yaşananların muhasebesi yapılırken iyikilerimizin, cepte ve kalpte dolduğu zamandır. Henüz vakit varken...
Hani bir çoğumuz duymuşuzdur "sen bu hayatın neresindesin?" Merkezindeyim cevabını kacimiz verebiliriz. Hep birileri için kendi hayatımızı öteleriz, sanki yarın varmış gibi. Yarının meçhul olduğunu bilmezmişcisine...

Elbette hayat bir bütünlük içindedir. Kavramlar,kodlar,gelenekler, inançlar, sevgiler... Bu döngüler içinde kendimizi kaybetmemiz oldukça doğaldır, yaşamın içerisinde kendimize bir mola dahi vermezsek kendi kul hakkını da almış olmaz mıyız? Kendimize değer vermezsek,kendimizi sevmezsek, kendimize saygı duymazsak gölgemiz bile itaat etmez. İçimizdeki hisler,beklentiler bize bir yabancı olur,hasretle imrenerek bakarız hayatına mola verenlere. Hayat akıp gidiyor ve biz bu akışta kulaç attığımız yönü bilmezsek sorunları çoğaltılabiliriz.

Canım kendim seni mutlu etmek için, seni sen yapan özellikleri öteledigim için üzgünüm diyerek başlamalıyız belki de. Ben varsam hayat var. İsteklerim,sevinçlerim, ideallerim yolunuzu yüreğime eğittiğim gibi bekliyor olacağım demeliyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Rahsa Pınar Çetinkaya Arşivi