Mega Star'ın haklı deprem isyanı!

6 Şubat günü Kahramanmaraş depreminin yıl dönümünde yine kalplerde hüzün vardı. İktidara yakın medya bir yılda yapılanları anlatmaya çalıştı, iktidara karşı olanlar ise bir yılda yapılamayanları anlattı. Medyada neyin doğru neyin yanlış olduğuna bilmek çok zor artık. Herkes kendi menfaat çemberi üzerinden anlatıyor olayları. Depremin yıldönümünde de öyle oldu. Orada evsiz kalan bir yıldır konteynırlarda yaşam mücadelesi veren insanların perspektifinden bakan kişi sayısı çok azdı.

Depremin yıl dönümünde beni en çok şaşırtan Sağlık Bakanı ile Hatay Belediye başkanının yuhalanması oldu. Demek ki depremzedeler artık doldu, demek ki depremzedelerin artık sabrı taşmış. Türkiye’de ender görülen bir olay oldu bu protestolar. Bunu farklı okumak lazım. Depremzedelerin x veya y partisine değil bu tepkileri. Bu tepki kendilerini yalnız hissetmelerinin sonucunda ortaya çıkan bir tepki. Bu tepki yerel seçimler öncesinde alınması gereken dersleri de masaya yatırdı.

Sağlık Bakanı iktidarın en mülayim ve bugüne kadar en az tepki alan bakanı. Pandemi de onu herkes alkışlıyordu bugün depremzedelerin protestosuyla karşı karşıya kaldı. Hatay’ın hem mevcut belediye başkanı olan hem de 31 Mart seçimlerinde aday gösterilen Lütfü Savaş için de bir alarm bu protestolar.

Bu protestolar hem iktidar hem de muhalefet içi bir alarm sinyali olabilir. Burada hem iktidarın hem de muhalefetin alması gereken dersler var. Bu kez seçmen geçen mayısta yapılan genel seçimlerdeki gibi davranmayabilir. Bu yerel seçimlerde deprem bölgesinden farklı sonuçlar çıkacak gibi. Bundan kim daha çok yara alır? O işte muamma çünkü ortada öyle bir görüntü var ki depremzedeler tüm politikacıları protesto ediyor. Bu sandığa gitme oranını düşürebilir, sandık protestoları olabilir veya sandıktan sürpriz alternatif sonuçlar çıkabilir.

ana-foto.jpg

Depremin birinci yıl dönümünde acısını paylaşanlar sadece depremzedeler değildi. Sanat camiasından da çok ciddi tepkiler geldi. Bunların başında ise mega starımız Tarkan vardı. Tarkan toplumsal eleştiriler yapmayı ihmal etmeyen toplum bilinci yüksek bir müzik insanı. 6 Şubat günü Instagram hesabında bir ileti paylaştı. Çok manidar ve haklı bir haykırış vardı bu iletide. “O bölgelerde hala yardım bekleyen insanlar var. Yetkililerin verdikleri sözleri yerine getirmesini, görevlerini hakkıyla yapmasını bekliyoruz” diyen Tarkan aslında milyonlarca insanın düşüncelerini dile getirdi.

tarkan-ileti.png

Gözüken o ki deprem bölgesindeki çalışmalar yetersiz kalmış. Büyük bir faciaydı öyle lafla olacak bir şey değildi. Ülkede ekonomik kriz var, depremin ardından çok sert bir seçim dönemi yaşandı. Bir ülke için kolay şeyler değil bunlar, temkinli olmak ve mantıklı eleştirmek lazım ama orada zor durumda olan her bir insan için yanıyor yürekler.

Orada evsiz tek bir insan dahi kalsa yanmaya devam edecek kalplerimiz. Bizim kalplerimiz yanıyor ama deprem bölgesinde olan insanların kalpleri çok daha farklı yanıyor. Bu yangının şiddetini belki genel seçimlerde göremedik ama bu yerel seçimlerde göreceğiz. Bu kimin lehine olur bilinmez ama iki büyük parti de o bölgede bazı sürpriz hayal kırıklıkları yaşayabilir.

elton-john-foto.jpg

Elton John’un müzayedesi ve bizim Elton’ların hali

Elton John’un bu bir müzayedesi açılıyor. Sir lakaplı İngiliz efsane müzisyenin bu müzayedede 900 parça eşyası satışa sunulacak. Bu eşyalar arasında onun Yamaha marka kuyruklu piyanosu, onunla bütünleşen güneş gözlükleri, paraflı gümüş botları ve onun kostümleri de var. Bu müzayededen beklenen gelir ise yaklaşık 10 milyon dolar. Evet yanlış duymadınız 10 milyon dolar! Dünya işte sanatçısına böyle sahip çıkıyor. Peki bizde vaziyet nedir?

Bizde vaziyetler felaket. Ülkemizde yaşanan kültürel yozlaşma sanat ekonomisini de olumsuz etkiliyor. Bizim Elton Johnlarımızın hepsi evlerinde oturuyor, rahmetli olanlar ise yokluk içinde yaşadılar son günlerini. Peki ya bugünkü Elton’larımız? Onlar ise çabalıyor adeta hayat mücadelesinde.

Müzik dünyasında para kazanmak çok zor artık. CD satışı diye bir şey kalmadı, telif deseniz yerlerde sürünüyor. Konser ve etkinliklerin sayısında da ciddi bir düşüş oldu. Yok orasını açtı yok burası göründü diye ambargolanan kadın vokaller. Sokaklarda bıçaklanan, öldürülen gariban şarkıcılar. Adamın yoksa konser bile alamıyorsunuz. Böyle bir piyasa içinde şarkıcı olmak çok zor. Böyle olunca Türkiye’den Elton John’lar da çıkmıyor bu şartlar altında da zor çıkar. Avrupa ülkelerinde ise durum farklı, orada sanatçılar sahne alıyor, mekanlara çıkıyor, konserler veriyor, telif sistemi çalışıyor, dijital müzikten daha fazla pay alıyorlar yani sistem çalışıyor. Bugün acaba Elton John için yapılan bu müzayede Barış Manço için, Cem Karaca için, Zeki Müren için yapılamaz mı? Yapılmaz! Yapılamaz. Çünkü biz o sanat vizyonunu kaybedeli çok zaman oldu.

Elton John’un sadece müzayedesinden 10 milyon dolar ciro elde ediliyor. Bizim Eltonların ise ömürleri boyunca elde ettiği cirolar bile 10 milyon dolar etmiyor. İşte bu ülkenin sanatçının dünyadaki yeri bu.

aysegul-aldinc-kitap.png

Ayşegül Aldinç günlüklerini kitaplaştırdı

Geçtiğimiz gün elime bir kitap geçti. Kitap Ayşegül Aldinç’in kitabı. Pop müziğinin başarılı ve kaliteli sesi Ayşegül Aldinç günlüklerini toparlamış bir kitap olarak yayınlamış. Kitapta yalın bir dil ve muzip anlatım var. En dikkat çeken şey ise hayata olan pozitif bakışı bize "kafaya takmama"yı anlatıyor.

Kitabın adı "Malumatfuruş”. Kitap pandemi döneminde getirilen sokağa çıkma yasaklarıyla açılıyor ve tüm dünyanın tanık olduğu salgın zamanlarının resmini çiziyor. Günlüklerine pandemi sonrası da devam eden Ayşegül Aldinç, mizahı elden bırakmamış ve siyasetten ekonomiye, televizyon dünyasından sosyal medyaya pek çok konuya değinmiş.

Ayşegül Aldinç uzaktan her ne kadar çok ciddi biri gibi gözükse de aslında çok gırgır biri. O ciddiyetinin altında çocuksu bir mizaç var. Müzik insanları özel insanlardır onların kitap yazması beni çok heyecanlandırır. Ayşegül Aldinç’in bu kitabı da beni heyecanlandırdı. Okumanızı tavsiye ediyorum.

Prof. Dr. Michael Kuyucu

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mihalis Kuyucu Arşivi