Telekom şirketlerinin ve bankaların ısrarla müşteri veya müşteri adaylarını aramasına alışığız hepimiz. Şirketler ısrarla telefonla insanları arayıp ya bir bilgi vermek istiyor ya da onlara bir hizmetlerini satmak istiyor. Bu yöntemin aslında müşteriyi daha da kaçırdığını insanların aranmaktan nefret ettiğini bir türlü anlamayan ve anlamak istemeyen bankalar ve iletişim & teknoloji şirketleri ısrarla müşteri hizmetlerinden insanları arıyor.

İnsanlar her hafta en az bir iki kez “sizi bilmem ne bankasından arıyoruz şu kadar kredi var istermisiniz?” veya “sizin için bir internet paket kampanyamız var istermisiniz?” tarzı telefonlara maruz kalıyor. Bende bu tür çağrılara maruz kalıyorum tam bir iş yaparken, bir yere yetişirken kısaca tam da bir şeyle meşgulken gelen bu çağrılar beni delirtiyor ama o arayan gençlere de kızamıyorum çünkü o çocuklar da ekmek parası kazanmak için patronlarının istediği şeyi yapıyor. Böyle telefonlar aldığımda ya açmıyorum ya da açınca da nazikçe arayan müşteri temsilcisine hizmetleri ile ilgilenmediğimi söylüyorum.

312 Kodlu Çağrılara Dikkat!

Bu tür çağrılara artık alıştım ama son birkaç aydır bunlara eklenen D-Smart’ın çağrıları beni çıldırtıyor. Ankara- 312 kodlu telefon numaralarından bazen günde üç beş kez bile aranıyorum. Arayanlar önce “D-Smart aboneliğinizde alıcınıza güncelleme yapacağız” diyor. İlk aradıklarında yedim. Bana bu güncelleme için yeni bir reciever almam gerektiği ve bunu D-Smart’ın bana getireceğini söylediler. Huylandım mevcut reciever ile neden olmuyor diye düşündüm. Satış temsilcisi bana tüm kanalları HD izleyeceğimi ve bunun ucuza geleceğini filan söyledi. Herhalde karşısında bir keko var sandı. Yemedim ‘istemiyorum’ dedim.

Bir başka yine 312 koduyla gelen çağrıda bana paketimin bittiğini ve yenilenmesi gerektiğini bunun içinde yeni bir reciever almam gerektiği söylendi. Israrla müşteri temsilcisi bana bir yeni reciever satmak istiyordu. Yer gibi oldum ama huylandım ‘tamam’ dedim ama dedim ya huylandım bir kez. D-Smart merkezi aradım ve sözleşmenin bitiş tarihini sordum. Sözleşme aboneliğim bitmemişti üstelik daha bir senesi vardı. D-Smart merkez bana kendilerinin aramadığını söylediler.

Anlık ‘Evet’ Dediniz mi Oyuna Geliyorsunuz

Gıcık oldum araştırmaya devam ettim ve nihayet sonuca ulaştım. Bu 312 koduyla Ankara’dan arayanlar D-Smart adına yeni abonelik satmak isteyen bayilermiş. Bunun içinde bir şekilde bizim verilerimizi alıp bizi arayıp, “güncelleme yapacağız” , “aboneliğiniz bitiyor yenilememiz lazım” tarzı palavralarla yeni bir abonelik satmaya çalışıyorlarmış. Bir boşluğa düşüp tamam dediniz mi, reciever evinize geldi mi iş bitti. 24 aylık sözleşmeyi imzaladıktan sonra geçmiş olsun. İki tane abonelik ile takılırsınız evinizde.

Böyle ucuz ve basit satış ve pazarlama oyunları ile müşteri kazanmanın kime ne faydası olur anlamıyorum. Piyasada D-Smart’ın satışlarını arttırmak için özel bir çaba içinde olduğunu duyuyordum ama işin bu noktaya geleceğini tahmin etmezdim. Kendim bu hizmeti kullanıyorum, mutluyum da fiyatı uygun kaliteli bir hizmet veriyor ama bayilerin satış temsilcilerinin sürekli araması beni bir ara öylesine delirtti ki mevcut aboneliğimi bile iptal etmeyi ve D-Smart’tan tamamen kurtulmayı bile düşündüm.

Demirören Grubunun bu ilkel satış stratejilerinden vazgeçmesi lazım. Bu onların marka imajını da bozuyor müşterilerini de bıktırıyor. Bu anlamsız ve amatör satış stratejileri ile çırpınmaları sadece grubun zararda olduğu dedikodularının gerçekliğini kanıtlar. İnsanları telefonlarından arayıp insanlara ikinci bir abonelik satmak isteyen bayilerinize söyleyin artık kendilerine çeki düzen versinler. Bunu yapmayanların da bayiliklerini iptal edin, hiçbir müşteri benim kadar sabırlı olmaz.