Zorlaştırmayın kolaylaştırın

Kolaylastırmak yerine, zorlaştıran, ehilleştirmek yerine vekilleştiren, üretmek yerine tüketen bu zihniyetin değişmediği sürece gerçek manada kalkınmaya doğru yol alınamayacağını toplumsal ayrımcılığı daha da artıracağını ifade etmeye gayret edeceğim.

Esnafa kredi eziyeti

Doğru olmayan bu zihniyete örnekle baslayalım. Geçenlerde yattırımlarının bulunduğu Bursa Karacabey'de, kredi başvurusu yapmak için ilçede bulunan esnaf ve sanatkarlar kredi kooperatifini ziyaret ettik. Amacımız, devletimizin esnafa verdiği krediden az da olsa faydalanmak ve sisteme giriş yapmaktı. Kurumda görevli hanımefendiye talebimizi ilettik. O da bize başvuru için üzerinde nelerin yapılması gerektiği yazan bir kağıt uzattı. İstekler oldukça garip; iki kefil olacak ve bu kefiller kendi işyerinizde calışmayacak, malınıza mülkünüze ipotek konacak. En yüksek rakam olan 500 bin liraya da istekleri yerine getirseniz bile ilk başvuruda kavuşamayacaksınız. Mantıkla alakası olmayan bu isteklerinin kefil kısmı daha da komik; kefil olacak kişilerin asgari ücret maaş alması yeterli. Kooperatifte görüştüğümüz hanımefendi bunu söyleyince ikimiz de güldük. Yani anlayacağınız 200 veya 150 bin lira için malınıza mülkünüze el koyacaklar, göstermelik kefillerinizle birde size psikolojik baskı uygulayacaklar. Allah aşkına biri bana söylesin, ticaret yapan bir esnafa bu zulüm neden? Elbette her başvurana kredi desteği vermeyin ama vermeniz gereken kisiyi de dilenci yerine koymayın. Böyle bir zamanda 150 ya da 200 bin liranın bir kıymeti var mı? Bence yok. Bu yaptığınız, kapılarımızı açtık diye reklam yapıp koşa koşa kredi kooperatiflerine getirdiğiniz esnafın suratına o kapıları “şaaak” diye kapatmak değil midir? Kolaylastırmak yerine zorlaştırdığını bu sistem, kötü bir zihniyet değil midir?

Ali Özkan

Doğru olana, iyi zihniyete aynı ilçeden bir başka örnekle devam edelim. Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan ile hem tanıştık hem de ilçeye gelen depremzede kardeşlerimize yardım yapmak için bilgi alışverişinde bulunduk. Görüşmeye gittiğimizde başkan Özkan’ı makamında depremzedelerin sorunlarını dinlerken bulduk. Baslangıçta bizi de depremzede zannetti, sonrasında tanışınca anladı. Yaklaşık 600 kisiyi Karacabey'de ağırladıklarını ve her türlü ihtiyaçlarını da gidermeye çalıştıklarını söyleyen Ali Özkan, Turkiye genelinde yapılan yardımlaşma seferberliğinin çok güzel bir örneği. Bize teşekkür etmeden başka bir söz kalmadı ve öylede yaptık. Bu felaketin altından kalkmak için el uzatan herkesin Rabbim yardımcısı olsun.

Deprem

Yaşadığımız bu deprem tüm düşüncelerimizi şimdilik altüst etti. Ölüm korkusu mutlaka birçok yanlış gidişatı kısa süreliğine de olsa düzeltecek. Depremden ders çıkarma bölümünde sadece birey olarak bizlere düşen vazifelerin yanında bizleri yöneten, planlama yapan idarecilerinize de çok büyük görevler düşüyor. Hepsinin kötü olan zihniyetlerini değiştirmesi gerekiyor ancak bugüne kadar bu yönde hiçbir adım atılmış degil. Sorumluluk almayan aksine hala muhalif tarafı gündeme getirip sorumlu arayan bu hırsı anlamak mümkün değil. Göçük altında kalıp hayatını kaybeden binlerce canımız oldu ama bundan ders çıkarmayıp hala kavga edip koltuklarımızı sağlamlaştırma derdiyle çırpınan idarecilerimiz ve onlari kirlenmis zihniyetleri var. Keşke depremde yıkılan, enkazın altında kalan bu kötü zihniyet olsaydı.

Vesselam.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sefa Kara Arşivi