Dünya Kız Çocukları Günü her yıl 11 Ekim’de dünya çapında kutlanan bir gündür. 2012’de Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir kararla, kız çocuklarının cinsiyetlerinden ötürü maruz kaldığı eşitsizlik konusundaki farkındalığın artırılması amacıyla kutlanmaya başlandı.

Kız çocukları;

Aşktır, eştir, annedir...

Bacıdır, haladır, teğzedir...

Evlattır, zadedir, soydur...

Kız çocuklarımız insanlığın var oluşundan günümüze kadar erkek çocuklarının gölgesinde kalmıştır. Erkek çocukları, ailede övünç meselesi ve soyun devamlılığı olarak görülmüştür.

Ailenin soyu, kız çocuğuyla devam edemez mi?

Etmeli!! Hatta bu işe soyadından başlamalı. Kız çocukları da evlendikten sonra babanın soyadını taşıyabilmeli.

Dem vurduğumuz,savunduğumuz kadın erkek eşitliğine gelelim.

Reelde kadın erkek eşit midir?

Değil!! Olmamalıda zaten. Kadın daha narin daha duygusal daha naif yapıya sahiptir. Fiziki olarak düşünülünce esit oldukları söylenemez. Kadın ve erkeğe her konuda eşit hak ve fırsat tanınması insana yakışan olgudur. Herkes kendisine tanınan şansı değerlendirip degerlendirmemekte özgürdür. Erkek kadınına bakmak ve korumak zorundadır.

Erkek evin reisi midir?

Anadolu kadınına göre evet!!

Anadolu’nun neresine giderseniz gidin,  kadınlarımızın örf ve adetlerine bağlı olarak yaşam sürmeye devam etiğini göreceksiniz. Erkeğin evin reisi olduğunu üstün tutulduğunu göreceksiniz. Bu durum zoraki, korku ve dayatmacayla değil, kadının eşine duyduğu sevgi, sadakat ve bağlılıkla ilişkilidir. 2001 yılında çıkarılan yeni Türk Medeni Yasası ile eski yasada yer alan “Koca, birliğin reisidir” ifadesi çıkarılarak yerine “Eşlerden her biri, ortak yaşamın devamı süresince ailenin sürekli ihtiyaçları için evlilik birliğini temsil eder” hükmü getirildi. Türk Medeni Yasası’nın ‘evliliğin genel hükümleri” başlığını taşıyan bölümünün genel gerekçesinde, “Eşitliği sağlamak amacıyla yürürlükteki kanunun ‘koca birliğin reisidir’ hükmü kaldırılmış, evlilik birliğinin yönetiminde de eşlere eşit söz hakkı tanınmış, eşlerin evlilik birliğini beraberce yönetmeleri ilkesi kabul edilmiştir”

Sevgi aşkı yenebilir mi?

Aşk kadına yakışır sevmek adama!!

Kadınına sahip çıkmak, erkeğin en ulvi görevidir. Kadın gözünde, sevgi aşktan üstündür.

Türk sinamasının klasiklerinden “selvi boylum al yazmalım” Asya ile İlyasın aşkından öte, Cemşit’in sadakatine, sevgisine ve kadınına sahip çıkışına en güzel örnekti.

Herkes sanır ki ''Selvi boylum Alyazmalım “bir aşkın filmi

Oysa İlyas'a aşıktı Asya,

Cemşit'i sevdi.

Ama insan iyiyi güzeli hep severdi.

Hayat hani o Asya'nın dönüp bakarsam gidemem dediği çizgi.

Sevdi ama aşk başka, dönüp baksa gidemezdi.

Çünkü Cemşit gibi severse bir adam, öyle sevilirse Asya gibi bir kadın, dönüp bakmazdı ölse bile. Bakmadı ve gitti.

O filmde sevgi aşkı yendi.

Sahi neydi sevgi ''sevgi emekti ''

Aşk mı?

Aşk kaybetti.

Kız çocuklarımızın,yaşamları boyunca kaybetmediği, huzurla, sevgiyle büyüdüğü yarınlar diliyorum. Geleceğin annelerinin, eşlerinin güzel yüreklerinden öpüyorum.

Saygılarımla