22Mart tarihi, 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ilan edildiğinden bu yana Dünya Su Günü olarak kutlanmaktadır. Teklif ilk kez, 1992'de Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda (UNCED) gündeme getirildi. 1993'ten itibaren katılım her yıl katlanarak devam ediyor. Biz de Büyükçekmece'de her yıl çeşitli etkinliklerle kutluyorduk bu günü okullarla. Artık okullarla çalışamaz olduk. Ama biz tüm canlılar için vazgeçilmez bir nimet olduğu için kutlamalara, halkımızı bilinçlendirmeye devam edeceğiz. 
Bu yıl ki program ÇYDD (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Merkezi) ile 24 Martta Yalova'da olacağız. Belediye binasındaki panel sonrası Atatürk'ün yürüyen evinden başlayarak civarı gezeceğiz. Neden Yalova? Bunu İlknur Güntürkün Kalıpçı'nın ağzından anlatayım. Ülkemizin toprakları üzerinde Atatürk'ün yakın ilgisi ile bir cennet haline gelen yerdir Yalova. Bugün pek çok Avrupa kaplıcalarından daha şifalı ve bakımlı olduğu Avrupa ülkelerince ve Amerika'da da kabul edilir. Yalova kaplıcalarının kurucusu Atatürk'tür. Atatürk, 1928 yılının bir sonbahar günü Yalova'ya geliyor. O yıllarda kaplıcaları üç ortak idare ediyor. Bunlardan biri Dr. Şakir Beydir, Atatürk'ün Harbiye'den hocasıdır. Atatürk kaplıcanın durumunu soruyor. Şakir Bey, "Paşam burası kaplıca değil, alaturka bir hamam, suları tahlil ettirdim, çok iyi çıktı. Burası modern bir kaplıca olabilir. Modern bir termal olacak projelerim var, Ama bir sermayedar ortak bulmam gerekiyor. Allaha şükürler olsun buldum. Gazi soruyor. Kim bu sermayedar? Cevap, Aman Paşam siz buraya şeref verdikten sonra başkasını aramam. 
Buranın Termal olması için bir emir verin yeter. Sonra tüm Türkiye, Avrupa buraya gelir. Atatürk Ankara'ya döndüğünde Maliye Bakanını çağırır. Kaplıcaya Termal Otelin yapılmasını söyler. Maliye bakanı, mevzuatın buna müsait olmadığını, kendi bakanlığının otel yaptırmasına kanunen imkân olmadığını söyler. (O zamanlar, gece oturumları, torba yasalar, Kanun Hükmünde Kararnameler yok) Atatürk İstanbul'a gider. O zamanın Devlet Demir Yolları Umum Müdürü Abdullah Bey, Deniz Yolları Umum Müdürü Sadullah Beydir. Karada Abdullah'ım, denizde Sadullah'ım varken her iş olur, diyerek Sadullah Beyi alır birlikte Yalova'ya gelirler. Sadullah Bey'i, "Önce kaplıcaların etrafında bulunan ormandaki yılan ve diğer haşaratı temizlersin, sonra suları ve hamamları tamir ettirirsin, İstanbul'daki halk buraya gelir. Senin de vapurların bol bol yolcu taşır diyerek ikna eder. Atatürk sık sık Yalova'ya gelir ve yapılanları yerinde denetler. Termalin yerine kurulan barakada yatar kalkar tüm civarı inceler. Yanında bahçıvan Pandelli vardır. Ona bahçedeki yabani dağ çiçeklerinin ıslahını emreder. 
Bütün anayolları, su yollarını ve bina yerlerini gösterir. Pandelli'yi Boğaziçi'ndeki çiçek bahçesinden alıp Yalova'ya getirmesi ve Pandelli'nin yakın ilgisi sayesinde "ÇamTuru Ormanı, Üç Kardeşler Ormanı" ile çok güzel bir park ortaya çıkar. Oluşan bu park kalabalık ziyaretçileri sağlar. Bu parka giriş ücretli olsun diyenlere Atatürk "Burası milletin parası ile yapıldı. Halktan para alamayız, mal onların der Atatürk. Bu günkü anlayışa ne kadar uyuyor değil mi? Evet Sevgili Okuyucular. 24 Martta ÇYDD Genel Merkez Çevre Birimi olarak Yalova'dayız. Belediye binasındaki panelden sonra yine Atatürk'ün "Yürüyen Evini" gezeceğiz. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.