Bu haftasonu ilk defa Yaşar Kemal'in memleketine gittim. Fakat merkezini oluşturan Seyhan ilçesindeydim, Yaşar Kemal'in güzel Adana'sını henüz görmedim. 
Dünya Rakı Günü'nde her yıl düzenlenen Kebap-Şalgam Festivali'ne davet edilen yaşı büyük kendileri genç ruhlu bir ekiple beraber oradaydım. 
Davulların zurnaların çalındığı, küçük    bir bando ekibinin gezdiği müzik ve lezzet şöleniydi.
Bazen vukuatlar olduğunu biliyoruz fakat en güzel vukuat halay çeken polislerdi pek fazla işleri yoktu o akşam. 
Büyük Saat'in etrafında yer alan bir alanda gerçekleşti. Büyük bir sokak şenliğiydi. 
***
Rakı bir yana ertesi gün Adana sokaklarında dolaşmak en güzeliydi. 
Aralık ortasında kot ceketimi giyip dışarı çıkabilmek işin en güzel tarafıydı. 
Sokaklarında palmiye ağaçları, turunç ağaçlarıyla, durgun nehriyle, parklarıyla böylesine güzel olabileceğini tahmin etmemiştim. 
Güneydoğu'da yer almasına rağmen Akdeniz esintilerine sahip bir şehir. 
Tabi güneşe silah sıkan adamın şehri bir yandan yazın cehenneme dönüşebiliyormuş. 
Sabah yürüyüşünde ilk durağımız Atatürk Parkı oldu. 
Tek başına pazar koşusuna çıkan insanlar, köpeğini dolaştırmaya çıkaran insanlarla karşılaşmamla ilk anda Adana'yı sevdim. 
Yaşlı ağaçlara uzun uzun baktım. 
Park'tan çıkınca geçtiğimiz caddelerden birinde baharda Portakal Çiçeği Festivali yapıldığını öğrendim. 
Şehrin her yanı buram buram kokuyormuş. 
Gitmek dileğini evrene saldım. 
***
Ve tabi atlamak olmaz kahvaltıda, öğlen ve akşam kebap getirdiler, biz de yedik… 
Yerel insanın en meşhur aktivitesi sabah gün doğmadan önce hamama gidip, çıkışta ise ciğer kebabı yemek imiş. 
***
Öğleden sonra gezmeye devam ettiğimizde Merkez Parkı dolaşıp - ki burası da ayrı botanik harikası büyük ölçekli bir park- 6 minareli devasa Sabancı Cami'nin etrafından dolanarak Taş Köprü'ye vardık. 
Bir Seyhan'a baktım bir gökyüzüne ve tabi batmak üzere olan güneşe, Roma Dönemi'ne ait bu köprü ve eski adı Hyranus olan nehirle tanışmak gerçekten sevindiriciydi. 
***
Adana'yı kebabıyla ve en çok da komik-trajikomik videoları ile biliyoruz. 
Oysa Başkan'ın söylediğine göre 200'den fazla tarihi yapı ve oluşum barındırmakta olan bir kentmiş. 
Oldukça eski kökleri olan... 
Bir sonraki gezimde görmek istediğim birkaç yeri not düştüm: Menderes, Kozan Atatürk Parkı, Kozan Kalesi, Anavarza kalesi, Yılan Kalesi, Misis Mozaik Müzesi, Hasan Ağa Cami, Adana Atatürk Evi Bilim ve Kültür Müzesi, Adana Asma Köprü, Çukurova Üniversitesi... 
***
Baharda görüşmek dileğiyle Adana! (Adana merkez kopuyor herkeszz)