Halit Çelikbudak

Halit Çelikbudak

Almanya güvenlik stratejisi arayışında

Almanya’da Eylül 2021’deki seçim sonrası kurulan üç partili koalisyon hükümetinin protokolunun 114. sayfasındaki tek cümle o dönemler pek fazla dikkati çekmemişti. Boş bir cümle gibi duruyordu. Üzerinde kamuoyunda ne bir tartışma yapılmış, ne de geniş kapsamlı açıklanmıştı. Şöyle yazıyordu… ‘Yeni federal hükümetin ilk yılında, kapsamlı bir ulusal güvenlik stratejisi sunacağız.‘
* * * *
ABD, Çin ve Japonya’nın ardından dünyanın dördüncü, Avrupa’nın ise en büyük ekonomisine sahip Almanya, ge
lecek yılın başında, ilk kez bir ‘ulusal güvenlik stratejisi‘ sunacak. Böyle bir strateji şimdiye kadar yoktu… ‘Nasıl olmaz‘ demeyin, yoktu işte… Yeni şansölye Olaf Scholz, Ukrayna Savaşı’nın üçüncü gününde 27 Şubat 2022’de mecliste yaptığı konuşmada, ‘Bir dönüm noktası yaşıyoruz‘ demişti.
* * * *
Alman Şansölye, ‘özgürlüğümüzü, demokrasimizi ve refahımızı korumak için ülkemizin güvenliğine önemli ölçüde daha fazla yatırım yapmalıyız‘ demiş, Alman Silahlı Kuvvetleri’ne ek 100 milyar Euro ayrılacağını söylemişti. Ancak bununla ne kastedildiği de, Almanya'nın nereye götürülmek istendiği de şimdiye kadar somut hale gelmemişti. Bu belirsizlik gelecek yıldan itibaren değişecek. Alman güvenlik ve dolayısıyla dış politikası için ilk kez bir kılavuz oluşturulacak. ‘Dönüm noktası‘nın ne olduğu anlaşılacak.

* * * *

Siyasi gözlemciler, güvenlik stratejisinin içeriği üzerinde perde arkasında hararetli bir tartışma olduğunu işaret ediyorlar. Dışişleri Bakanlığı’nın son derece gizli ilk taslağı hazırladığı ve şu anda ayrı ayrı bakanlıklarda görüşüldüğü söyleniyor. Almanya’nın en önemli thinktank kuruluşlarından Berlin’deki Bilim ve Politika Vakfı'ndan bir güvenlik ve savunma politikası uzmanı, ‘Noel ağacı fenomeni‘nden bahsediyor. ‘Noel ağacını süsler gibi her bakanlık belgeye bir yıldız eklemeye çalışıyor‘ diyor…
* * * *

Ulusal Güvenlik Stratejisi, güvenlik politikasında en üst düzey şemsiye belgesi olacak. Ayrıca Almanya'nın Avrupa'nın güvenliğine ve NATO’ya yapacağı katkıların yönünü de gösterecek. Ancak temel mesele güvenlik stratejisinin bürokratik mi yoksa siyasi bir belge mi olacağıdır. Çünkü sonunda bu belgenin bağlayıcılığı önemli ve Alman siyasetçilerin alanını ne kadar daraltacağıdır söz konusu… Ayrıca güvenlik stratejisinin ardından hükümet, Almanya'nın en önemli ticaret ortağı için diplomatik yönergeleri belirlemeyi amaçlayan bir Çin stratejisi de sunacak.
* * * *
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından 1949’dan itibaren dönemin Batı Almanya’sı Batı dünyasında kendisine yer edinmek için iki temel konsept belirlemişti… Bunlardan biri ‘Sivil Güç‘ (Almanca : Zivilmacht) ikili ilişkilerde ve küresel sorunlara yaklaşımda ekonomik araçları ve diplomasiyi öne çıkarmak. Bir diğeri ise ‘Yalnız Başına Asla‘ (Almanca: Nie Wieder Alleine) konsepti ile takip edilen politikalarda uluslararası kurumları ve kuralları kullanmak. Bu ‘Sivil Güç‘ ve ‚Yalnız Başına Asla‘ konseptleri Almanya’nın izlediği dış ve güvenlik politikasının çerçevesini günümüze kadar devam ettiriyordu.
* * * *
Şimdi güvenlik strateji belgesi, silahlı kuvvetlere 100 milyar Euro gibi gelişmelerin işaret fişeği acaba 2014’te atılıp da bugünlere mi gelindi. Çünkü 2014’te Münih Güvenlik Konferansı’nda dönemin Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Alman dış politikasında zihniyet değişikliği çağrısında bulunmuş, ‘Almanya tarihsel suçluluğunun arkasına saklanmamalı ve askeri olarak da daha fazlasını yapmalıdır‘ demişti. Dönemin Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de hemen ardından ‘Almanya dünya politikasıyla ilgili sadece yorum yapmak için fazla büyük bir ülke’ demişti… Gelişmelere bakılırsa insan bunları da düşünmeden edemiyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Çelikbudak Arşivi