Asil medeniyetlerin aptal çocukları…

2021’in son günlerini yaşıyoruz. Uzaya gitmek,  uluslararası yolculuk yapmak  gibi bir şey. Şimdilik biraz pahalı olsa da turlar bile düzenleniyor artık. Bilgi çağındayız. Sır değilse, ulaşamayacağımız  bilgi, araştıramayacağımız konu yok… Kendisinden akıllı makineler, üst teknolojik aletler üretiyor insanoğlu… A,B,C…….. Kuşaklarını çok geride bıraktık artık.  Dünya istesekte, istemesekte    Z kuşağının ellerinde… Değişiyoruz, dönüşüyoruz… Dünyada hal böyleyken bulunduğumuz coğrafyada  Türk, Kürt, Arap,  veya Şii savaşlarını izliyor olmak, birilerini bırakın ağzıyla kıçıyla güldürüyor olmalı…

 

Oysa  yüzlerce  yıldır  Mezopotamya da yaşayan Türkler Araplar, Kürtler ve Şiiler  konu din ve kutsal topraklar olunca uğruna vermeyecekleri can dökmeyecekleri kan olabilir mi? Oğuz hanın  torunları, onlarca devlet kormuş İslam şemsiyesi adlında dünyayı yüzlerce yıl yönetmiş olan Türkler, Peygamber soylu Araplar.  Şeddadiler , Revvadiler, Mervaniler ve  Eyyûbîlerin asil çocukları Kürtler ile şimdiki İran’dan önce onlarca devlete sahip olan Şiilerin Akraba medeniyetler olduklarını unutarak ve ortak çıkarlarını bir kenara bırakarak bir birleriyle savaşmalarından birbirilerine haram olan kanları dökmelerinden daha saçma ne olabilir. Son din olan İslam ile son peygamber HZ. Muhammed’e gönül verenlerdensek eğer ve bize helal olan  Arap’a helal, Kürde haram olan bize de haramsa eğer. Bu saçma sapan savaşların yerini birlik ve beraberliğe bırakmamız gerekmiyor mu? Uzay çağındayız, robot ve mekanik ilminin mucidi Ei-Cezeri’nin, fizik, tıp, matematik, astronominin atası  Biruni’nin, filozof Farabi’nin, yıldızlara bakarak dünya haritasını çizen Piri reisin ve gururumuz Selahattin Eyyubi’nin torunlarıysak eğer bu kendimizden bile utandıran davranışlarımızı sorgulamamız gerekmiyor mu? Yani anlayacağınız Asil medeniyetlerin ve ırkların Aptal, aç gözlü çocukları gibi davranmak  ve başkalarının oyuncağı gibi yaşamak yakışmıyor bize.. Oysa yapmamız gereken şey o kadar basit ki. Nazımın dediği gibi


"Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine..."

Başka söze ne hacet…

Vesselam...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Remzi Tanış Arşivi