Biraz empati biraz beyin hepsi bu!

Türkiye’nin hızlı kalkınması, çıkarcı büyük devletleri korkutuyor. İkide bir bize güçlük çıkarmaları bundandır.

Biliyorlar ki, iç dalgalanmalara rağmen güçlü Türkiye! İnsan gücü ve pek çok cevheri olmasına rağmen maddi yönden oldukça fakir Türkiye. Eğer milli birliği tam olarak sağlarsa,hele bir de topraklarından petrol, gaz fışkırırsa, madenlerini kendi çıkarıp işleyerek satarsa, kendilerinin çıkar hesaplarını kökünden yıkacak bir sel olur.

Onun için istemiyorlar Türkiye’nin zenginleşmesini. Onun için istemiyorlar tam bir milli güç halinde birleşmemizi. İç çatışmalarımız durup dururken mi çıkıyor sanıyorsunuz? Bu işlerin içinde haince bir Lawrence politikası, bir CIA parmağı yok mu sanıyorsunuz? Ve bir de Politbüro kışkırtması...

Bizi içimizden yıkmak istiyorlar;

Korkuyorlar Türkiye’nin yarınlarından.

Sadece Amerika, İngiltere, Fransa ve Rusya değil. Bölgede liderliği oynayan İran ve İsrail de korkuyor. Soğuklukları bundan bize karşı.

İngiliz, Amerikan petrol şirketleri yıllardır topraklarımızı parselleyip petrol aradıkları halde bizim bulduğumuz yer altı zenginliklerimizi neden bulamadılar sanıyorsunuz? Doğru dürüst bir şey bulmadıkları halde niçin defolup gitmediler? Neden rahat bırakmadılar bizi? Bunlar kendi ülke çıkarlarının buradaki gözetleyicileridir. Petrol arıyor görünmeleri bir gösteriş ve bizim belimizi doğrultmamıza engel olma planlarıdır. Anlamadınız mı? Peki biz ne yapıyoruz?

Bu mudur vatan-millet sevgisi?

Yurt sathı bir arena mıdır?

Herkes birbirine yan bakıyor.

Herkes kendi gibi düşünmeyeni hain sayıyor.

85 milyonu aşkın bir Türkiye’yiz. Dinamik bir toplumuz. Kalkınma rayına oturmuşuz. Tam oturmuşuz ki…

İşin burasında sapıtıyoruz işte. Gücümüzü dışarı göstereceğimize, birbirimize gösteriyoruz. İşte bu olmamalı. Elimiz kardeş kanına da boyanmamış değil eskilerden ve giderek kan davası gütmeye yeniden başlayacağız neredeyse!

Bu işin sonu kaosa gider.

Ondan sonrasını varın düşünün.

Ne güçlü Türkiye kalır ortada ne kalkınma.

Aklımızı başımıza almak için henüz vakit var.

Kara bulutları dağıtıp pekâlâ sosyal barışı kurabiliriz.

Bu işte en büyük rol siyasi partilerimize düşüyor. Sonra basınımıza, gençlerimize, aydınlarımıza. Devleti korumak hepimizin boynunun borcu.

Kinler nasıl durulur? Hırslar nasıl biter? Asıllar nasıl başa gelir?

Memleket sevgisiyle… 

Türkiye’yi gerçekten sevmekle… Birbirimizi sevmekle… 

İftira etmemekle… 

Sövmemekle… 

Birbirimize kurşun atmamakla… Karşıt kamplara bölünmemekle… Bölücülük etmemekle… 

Atatürk sevgisiyle… 

Çağdaş uygarlıklarla… Demokrasi ile… 

Özgürlükle… 

Yabancı uşaklığı yapmamakla…

Zor bir şey değil.

Yazık ediyoruz Türkiye’ye.

Hem de O'nu hepimiz sevdiğimiz halde.

Yoksa sevmiyor muyuz? Biraz düşünün isterseniz, bu hepimize iyi gelir…. İhtiyacımız olan şeyler biraz empati ve biraz beyin. 

Hepsi bu…..

VESSELAM

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Remzi Tanış Arşivi