Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Doğa imdat diyor

Aylar önce bu konudan bahsetmiştik. Aylar geçti, seçimler oldu, zihniyet değişmedi. Her gün yeni haberler alıyoruz Türkiye'nin dört bir tarafından. Göllerimiz kuruyor, kuş cennetlerimiz yok oluyor. En verimli topraklarımız Trakya'ya, Eskişehir'e, Konya'ya termik santraller, nükleer santraller planlanıyor. Ben Afşin Elbistan'ı, Yatağan'ı gezdim. Tarımın bittiğini, kanserlerin arttığını yerinde gördüm. Hala yandaş firmalara altın ocakları için izin veriliyor. 
Yıllar önce Rize İkizdere'de Türkiye su meclisi için davet almıştım. Gittim ve derelerin yataklarından alınıp, borular içinde küçük hidrolik santraller için taşındığını gördüm. O derelerin geçtiği yerde tarım yapan köylüler, hayvanlar, bitkiler düşünülmeden. Ormanların yok edilmesi ve yerlerine inşaatlar yapılması, taş ve maden ocakları, çok düşük kalorili linyitimizi çıkarıp termik santraller yapılması projelerinin yanında önceden planlanan Silivri yerine, İstanbul imar planında olmayan 3. köprü, 3. hava alanı projeleri, kanal İstanbul hep başımızın belaları olacak. İstifalarımızdan önceleri CHP İl Başkanlığı Çevre ve Doğa Hakları Komisyonu ile Yassıada'daydık. Orası da imara açılmıştı. Şimdi inşaatlar tüm adayı kaplamış. Daha öncede ÇYDD Çevre Birimi ile Mersin Taşucu, Sinop'a gidildi yapılacak nükleer santrallerinin yerini görüp Üniversitelerimizden hocalar ile halka bilgiler verildi. Dünyanın korunması için karar çıkardığı İğneada'yı, İstanbul'a suyu içirilen Melen çayının pisliğini yerinde inceledik.
Şimdi bir de öğrencilere ve çevre gönüllülerine örnek olarak gidip gösterdiğimiz Toprak Dede'nin Yalova'daki "Botanik Bahçesi" hedef alınmış. Eh artık yeter... Bir de ele geçirdikleri adliye ile yaptıklarına izin veren kanuni yasalar da sabaha karşı çıkarılıyor. 2b orman alanlarının satışı tartışmaları devam ederken, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2a maddesi ile bütün orman alanlarını yok edecek 'yasal' düzenlemeler yapılmak isteniyor. Senelerce emek verdiğim TEMA bu konuya karşı çıkıyor. 2a alanları; "öncelikle orman içindeki köy halkının kısmen veya tamamen yerleştirilmesi maksadıyla, orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerler ile halen orman rejimi içinde bulunan funda ve makilerle örtülü yerlerden tarım alanlarına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen ve bu nedenle orman sınırları dışına çıkartılmak istenen yerlerdir". 
2a alanları, 'bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmemesi" anlayışı ve yaklaşımı öncelikle bilime aykırıdır. Bakanlar Kurulu'nun belirleyeceği koşullar dahilinde belirlenen herhangi bir orman alanının, artık orman olarak kalmasında fayda bulunmadığına karar verilecek ve yok edilecektir. Üstelik 2b'de 31.12.1981 tarihine kadar sınırlanmış bir süre varken, 2a'nın önünde hiçbir sınırlama ya da engel yoktur. "Tarım, yani bitkisel üretim yapılabilen arazinin orman olarak muhafazasında yarar olmaması" yaklaşımı ve anlayışı da her şeyden önce bilime aykırıdır. Bitkisel üretim yapılan alanda ve aslı orman alan arazide orman neden tekrar oluşturulmasın? Ayrıca, 2a maddesi ile ormanlar gibi gözden çıkarılmak istenen funda ve makilikler, hiçbir şeyin yetişmediği verimsiz alanlar değil tam aksine; bilimsel verilere göre, "bozuk" sayılan orman alanları ile maki ekosistemleri, özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarında, en az "verimli" sayılan orman ekosistemleri kadar yaşamsal öneme sahiptir.
Ormanlarımız bugüne kadar hiç olmadığı kadar büyük bir tehdit ve saldırı altındadır. TEMA Vakfı ve ilişikte olduğum tüm çevreci kuruluşlar, ormanı yan yana gelmiş ağaç topluluğu sayan zihniyete karşı çıkıyor ve duyarlı herkesi göreve çağırıyoruz. Orman, milyonlarca canlının birlikte yaşadığı bir ekosistemdir. Asla kaynak olarak görülemez. Çünkü orman hayatta kalmamız için muhtaç olduğumuz doğal bir varlıktır. Ülkeyi yönetmeleri için vekâlet verdiğimiz karar vericileri sağduyuya ve ormanlarımıza hak ettiği değeri vermeye çağırıyoruz. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi