Karanlık içinde, enflasyon denilen illete yenik düşmüş, gençlerin hayalleri çalınmış, aydınlar, gazeteciler, politikacılar cezaevlerine tıkılmış, eğitimin, sağlığın dengesinin bozulduğu, karamsarlığın alabildiğine uçsuz bucaksız yanmış ormanlar gibi umutsuz olduğu bir anda pop star kuzu kuzu değil aşıdan daha etkili,

“Düştük evet ama kalkmadık mı?

Biz hep hayata meydan okumadık mı?

Sen ferah tut içini

Biz neleri atlatmadık ki?”

Diyerek çıka geldi.

Hacker olarak başlayan yolculuğu, mutlu bir ülke ile sonlandırmış olması ise hiçbir şeyin bitmediğini, “Lakin sabrın sonu selamettir beklerim. Gün doğmadan neler doğar bilirim” sözleriyle çiçek gibi açtı.

Çelik ise,

Neler oluyor bu memlekette

Dur diyecek kimse yok mu sizce

Kurban olayım uyanın artık

Ne demişti Atatürk dinle:

"Vatana ihanet edenler olur

Hatta şahsına kullanan bile

İşte bu şerait içinde bile

Vatan, millet herkes el ele"

Diyerek umudun varlığından bahsediyor.

Almanya’nın Tarkan, Çelik ve onlar gibi sanatçıları olmadığı için bizi kıskandığı doğrudur.

Sanatçılarımız vuslata erme vaktinin geldiğini dünyaya sanatçı kimlikleriyle gösteriyorlar.  

Peki, bu nasıl olacak. Bu şekilde enflasyon düşer mi?

Merkez Bankası'nın başına liyakatli biri oturmaz ise,

Herkes “Ben Ekonomistim” derse,

Stratejik Planlama olmazsa,

Şeffaf veriler sağlanmazsa, düşmez.

Gelir garantileri verildikçe,

Kamu Özel İşbirliği Projeleri Türk lirası ile olmazsa,

Çiftçiye, esnafa düşük faizlerle kredi verilmezse, düşmez.

Akaryakıt gibi önemli kalemlerde ÖTV kaldırılmaz, KDV düşürülmezse,

Kamu İhale Yasası çıkmadığı sürece,

İhaleler şeffaf olmadıkça,

TBMM'de hesap komisyonunu kurmadıkça, inan ki düşmez.

Sayıştay denetimi ve diğer denetimler uluslararası standartlara çıkmadığı sürece,

çok bekleriz.

Aile Destekleri Sigortası hayata geçirilmedikçe,

Gıdada – enerjide arz güvenliği olmazsa,

Benzini- mazotu fahiş rakamdan alırsak,

Ağzımız açık bakarız.

Ortak akıl olmadıkça,

Siyasilerde öfke oldukça,

Hizmet için yarışılmadıkça,

Ne sen bekle, ben bekleyeyim.

Riskler düşürülmezse, ne kur düşer, ne de enflasyon.

Sağlık çalışanları yurt dışına gidiyorsa,

Sanayi dışa bağımlı çalışıyorsa, düşmez.

Okumak için kitap basılamıyorsa,

Mum bile 12 TL olmuşsa,

Yeminle düşmez.

Yangın uçağın yok ise,

Var olan uçaklar hurdaya terk edilmişse,

Fabrikalar kapatılmış, yabancılara satılmışsa,

Çarklar dönmez ise, düşmez.

Kanla alınan topraklar, dövizle satıldıkça,

250 bin dolara yurttaşlık verildikçe,

Şehitlere ağlandıkça, düşmez.

Hukukun üstünlüğünü yok ise,

Yargı bağımsız değilse,

Parlamenter sistem uygulanmadıkça, düşmez.

Koltuk sevdası oldukça,

Bir yeterken, beş maaş alındıkça,

Yurttaşın lirası yokken, birileri döviz biriktirdikçe, asla düşmez.

Türk Lirasının itibarını koruyamadıkça,

Hayal satıldığı sürece,

Devlet eliyle devlet soyulduğu sürece,

Vallahi düşmez.

Gazeteciler hapsedildikçe

Liyakat olmadıkça,

Mülakatlar rica ile oldukça,

İnan güzel insan enflasyon filan düşmez. 

Kadınlar öldürüldükçe,

Aydınlar katledildikçe,

Boşuna bekleme düşmez.

Döviz yükselişe devam ettikçe,

Rantlar var oldukça,

Yeşile kıyıldıkça, inan ki düşmez.

Özel hayata müdahale edildikçe,

Gençlere emaneti teslim edilmedikçe,  düşmezzz.

Cinsine, cibilliyetine rahmet okundukça,

Milletin anasına küfredildikçe,

Allah’tan korkmayan, kuldan utanmayanlar oldukça emin ol, enflasyonun düşmesi hayal olur.

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusuna el uzatılınca bekleme boşuna düşmez.

Ancakk, bu millet, değerlere uzanan o elleri kırar, yine de düştüğü yerden kalkar,

Atatürk ilkelerini de, devrimlerini de yeniden ayağa kaldırır.

İşte o zaman enflasyonda dâhil tüm yobaz beyinler, insanları Allah ve din ile kandıranlar öyle bir düşer ki, neye uğradıklarını anlayamazlar.

Unutma, Korkma diyerek başlayan İstiklal Marşı'nı yazdıran bu ülke insanı Cumhuriyet’e bağlı, Atatürk ilke ve inkılaplarıyla devrimlerine sadık TÜRK ve MÜSLÜMAN’dır.

Ne mutlu Türküm diyene diye andı vardır.

Öyle de kalacaktır.

Kimse o yana, bu yana boşuna çırpınmasın...