Uzun bir süredir yaşadığım İstanbul 3. Bölge bölgedeki ilçeler özelinde yerelde yazılar yazmıyorum. Özellikle Türkiye’nin en büyük ilçesi olan ve yerel siyasi dinamikleri çok güçlü olan Esenyurt özelinde.
Bunun farklı birçok nedenleri vardı.  Ama önemlisi gazetecilik ve televizyoncu kimliğimle beraber yaklaşık 2 yıla yakın bir süre aktif siyasette yer almamdı. Fakat gelinen süreçte, hem gazetecilik hem de siyasetin bir arada yürümediğine kanaat getirdim. Meslek aşkı ağır geldi ve hayatımdan siyaseti hedef olmaktan tamamen çıkardım.  Özellikle yakın çevremin benden Milletvekilliği adaylığı beklediği bu süreçte, ben siyasete meslek ilkelerim doğrultusunda yakın duracağımı bu vesile ile sizlerle de paylaşmak istiyorum. Artık yazılarımla daha sık siz değerli okurlarımla olacağım
Yazımı okuyanlar mutlaka hatırlayacaktır. 2019 yerel seçimlerinde Esenyurt’ta bulunan STK’lar ve kentin dinamiklerinin başlattığı “Esenyurt’u Esenyurtlular yönetecek”  ve “Esenyurt’un Evladı ” söylemi ve kampanyası o süreçte hem yerel medyanın hem de sosyal medyanın da etkisiyle oldukça ses getirmişti.  Ak Parti tercihini Esenyurt’un dışından bir adaydan yana kullanmış, Cumhuriyet Halk Partisi ise onun aksine uzun yıllar Esenyurt’ta yaşayan, tüm kesimler tarafından sevilen, yerelde siyasi geçmişi olan Kemal Deniz Bozkurt’u aday göstererek toplumun beklentisine cevap vermişti. Seçimi kazanan Bozkurt 15 yıllık Ak Parti iktidarına da ilçede son vererek belediye başkanı seçilmişti.  
Eminim bunu neden yazdığımı merak ediyorsunuz…
Gelinen 4 yıllık süreçte hızlı göç alan Esenyurt hızlı da değişti. Kalabalık nüfusu, politik yapısı, içinde barındırdığı farklı kültür ve etnik insan kimlikleri, yabancı göçün fazla olması bana göre Esenyurt’u farklı kılan en önemli özellikleri. Hiç şüphesiz ki kalabalık seçmeniyle siyasetçilerin ve siyasi parti liderlerinin en çok odağında olan ilçe Esenyurt.
Tüm bu özelikleri ve siyasi dinamikleriyle Esenyurt şimdi 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerine hazırlanıyor. Son 15 yıldır Esenyurt siyasetinde aktif olan birçok isim, partilerinden Milletvekili adayı olmak için siyaset arenasındalar.  AK Parti kanadında özellikle dikkat çeken isimler; Esenyurt’un önceki dönem Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu, eski ilçe başkanı Yasir Çelik, meclis üyesi ve başkan yardımcılığı görevinde bulunmuş Gürbüz Süleymanoğlu, yine başkan yardımcılığı yapmış olan ve Karadeniz Dernekler Federasyon başkanı Abdurrahman Ada, kadın adaylarda mevcut meclis üyeleri  olan Yeşil Aytulum, Sevim Köse’yi söyleyebiliriz. Millet ittifakından ise; Cumhuriyet Halk Partisinden bölgede aday olacağı beklenen  güçlü  isim iş insanı Seyithan İzsiz, CHP il başkan yardımcısı Mali Müşavir Server Gökmen, genç ve başarılı siyasetçi Barış Avşar,  Deva Partisi’nden kurucu ilçe başkanı ve iş insanı Halis Kahriman, Kars Ardahan Iğdır iş adamları derneği başkanı iş insanı Orhan Gökçe, İyi Parti’den iş insanı Özdemir Polat, Demokrat Parti’den de iş insanı Sayit Üstündağ şuanda öne çıkan isimler arasında yer alıyor. Yazdığım isimler bölgede siyaset aranasında güçlü isimler. Ben siyasi parti liderlerinin Esenyurt’un kalabalık seçmen yapısını göz önünde bulunduracaklarını ve bu isimlerden mutlaka bir kaçını meclise taşıyacaklarını düşünüyorum.  
Tüm bu süreçte dikkatimi çeken bir şey oldu. İsimlerini yazdığım siyasetçilerin birçoğu adaylık için düzenledikleri basın toplantılarında kendilerini Esenyurt’un öz evladı olarak tanımlıyorlar. Sanırım bunun en büyük nedeni yukarı da yazdığım gibi Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt’un 2019’da ki aday olma süreciydi.  Kaldı ki birçok ismin Esenyurt’u siyasi bir sıçrama tahtası olarak gördüklerini tüm kamuoyu biliyor. Lakin benim küçük bir hatırlatmam olacak.  Ülkemizde, kaşının üstünde gözün var demenin suç sayıldığı bu günlerde Esenyurtlular da artık öz evlat istemiyorlarmış. Esenyurt’un temsiliyet noktasında adaylarda aradıkları öncelikli özellikler listesi varmış. Liyakat, adalet, eğitim, eşitlik,  vicdan, utanma duygusu gibi… 
Esenyurt’ta bulunan hemşehri dernekleri siyasette ne kadar etkin!!
Metropol şehirlerde hemşehrilik kültürünün oluşmasından sonra hemşehri dernekleri de sivil toplum içerisinde özgün bir yere sahip oldu. Esenyurt’ta sayısı fazlaca olan bu derneklerin başlıca amaçları, memleketlerine ait kültürü kendi aralarında yaşatmaya çalışmak ve gelecek yeni kuşaklara taşımak. Fakat gelinen süreçte birçoğu bu amaç ve misyonlarının dışında faaliyetler yürütüyorlar. Şunu net yazabilirim ki, Esenyurt’ta hemşehri dernekleri ne yazık ki siyasi partilerin seçim kampanyası argümanı haline geldiler. Hatta çoğu zaman siyasi simsarlar tarafından pazarlık malzemesi haline gelebiliyor. Seçimler öncesinde, siyasi partilerin yanında sivil toplum kuruluşları ve hemşehri dernekleri de siyasal iletişim kampanyalarının birer aktörü olarak karşımıza çıkıyor. Şu bilinmelidir ki, gelişen tolumlar da STK’lar ve bu statüde ki dernekler siyasete yön veren kurumlardır. Yani siyaset üstüdür. Bu misyonu üstlenen dernek ve STK’ları tebrik etmek gerekir. Fakat dernekleri ve sahip oldukları kitleleri siyasete pazarlık malzemesi yapan siyasi simsarlara siyasetçilerin taviz vermemesi gerekir. Bunu da not olarak düşmek istedim.