Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Gelecek nesillere saygılı olmak

Sevgili okurlarımız, bayramlarımızı yaşıyoruz. Dünya Festivaller Birliğince 7 yıl üst üste birincilik aldığımız festivallerin 20. sini de yaşadık. İnşallah 8. Birincilik gelir. Kurban bayramımız önümüzde inşallah onu da güzellikler içinde yaşarız. Bana mutlu olarak yaşayacağım günler gelmiyor. Türkiye'de doğa katliamları haberleri akıyor bilgisayarıma. Siz de okuyor görüyorsunuzdur. Son zamanların en çok kullanılan sözü küresel ısınma ve bu ısınma dolayısıyla artan doğal afetler ve orman katliamları. Doğayı adaletsizce ve aç gözlülükle tükettiğimizi, zengin yaşamak uğruna gelecek kuşakları hiç düşünmediğimizi söylüyoruz, ama sonuç değişmiyor. Hiç başka yer yokmuş gibi 70 göleti doldurup, milyonlarca ağacı keserek 3. Hava Alanını yaptık. En önemli kuş göç yollarını yok eden para aşıkları o göletler dolarken havada tur atan kuşların çığlıklarını gittim gözlerimle gördüm kulaklarımla duydum. Dindar yöneticiler duymuyor.Geldiğimiz hale bakın. Su sıkıntıları tehdidi devam ediyor. Kendi kendine yeten bir ülkeydik şimdi tahıldan, meyveye, giyecekten, makineye, sigaradan enerjiye dışa bağımlı olduk. Dünyanın gidişi de iyi değil. Şu istatiklere bir bakın.
• Son 25 yılda Afrika'nın tahıl üretimi % 28 azalmış.
• 1900 yılından bu yana Etiyopya'daki ormanların %90'ı tükenmiş, bunun sonucu olarak her yıl toz toprak kayıp gidiyor. Bu tehlikeyi biz de yaşıyacağız. Ülkemizde ise her yıl 500 milyon ton verimli toprak erozyonla yok oluyor. Ormanlık alanlarımız maden ocakları açacak yabancılara veriliyor.
• Dünyada her yıl atılabilir çocuk bezi için 1 milyon ağaç kesiliyor.
• 1 litre yağ 1 milyon litre suyu kirletirken Körfez Savaşında Basra Körfezine dökülen 8-10 milyon varil petrolün körfezdeki canlılar üzerindeki etkilerinin 180 yıl süreceği hesaplanıyor.
• En temiz denizimiz olan Akdeniz'e yılda 650 bin ton deterjan, 100 bin ton cıva, 38 bin ton kurşun, 21 bin ton çinko, 320 bin ton fosfor, 800 bin ton azot akıtarak Akdeniz'i öldürüyoruz.
• Dünyadaki akarsuların % 15'ini kirletmişiz, okyanuslara her yıl tonlarca çöp döküyoruz.
• 1975-1980 yıllarında Marmara'da 125 tür balık varken, bu gün 10-15 türe düşürmüşüz.
• 1995'lerde Afrika'da 1.5 milyon fil yaşarken, şimdi 7-8 yüz kalmış.
• Dünyamızdaki hayvan ve bitki türlerinden günde 3 tür canlı dinozorlar gibi yok oluyor.
• Saatte 3000 dönüm, dakikada 50 dönüm orman çeşitli sebeplerle yok oluyor.
• Tropikal ormanların %80'i yok oldu. Bu yok oluşta 750 tür ağaç, 1500 tür çiçekli bitki, 125 tür memeli hayvan, 400 tür kuş, 100 tür sürüngen, 60 tür su hayvanı, 150 tür kelebek ve sayısız böcek de beraber yok oldu. Ülkemizde madencilik uğruna doğayı yok ediyoruz. Nehirlerimizden zehir akıyor. Göllerimiz kuruyor. Ormanlarımız talan ediliyor. Ağaç talanı tropik ülkelerde de devam ediyor. Böylesine tahrip edilen tropik ormanlardaki 1400 çeşit bitki kanser için gerekli ilaç ham maddesinin %70'ini karşılıyordu. Ve dünyadaki bu yok edişin %50'si son 35 yılda meydana geldi. Yaşamı doğaya bağımlı insanların da temel hakları, doğal kaynakları kullanma hakkıdır. Hâlbuki sanayileşmiş ülke insanları doğal kaynakları israfla tüketirken, sıkıntıyı orman köylüleri, balıkçılar, tarım ile uğraşanlar çekiyor. Çözüm ve adalet için; Doğayla uyumlu sanayi geliştirmek gerekiyor. Yenilenebilir enerjiler olan rüzgar, güneş, iyi analizlerle etrafındaki canlılar ve köyleri mahrum bırakmayacak akar sulardan daha çok istifade teknikleri geliştirmek, hidrojenden yararlanmak, ekolojik tarıma dönmek, daha az doğal kaynak tüketmek hedefimiz olmalı. Yoksa yarınlarımız çok zor olacak. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak boynumuzun borcu olmalı. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi