Peki bizi kim koruyacak?

Peki bizi kim koruyacak?
'115 hamile çocuk' skandalının ardından gözleraile hekimlerine çevrildi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav'ın aile hekimlerinin şiddete maruz kalan kişiyi, ilgili kurumlara bildirmesini isteyince hekimler, “Peki ya bizi kim koruyacak?” diye sordu

kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi ve Uzman Doktor Gülsüm Kav İstanbul Aile Hekimliği Derneği'nin hazırladığı "ASM'de 30 Dakika" adlı programa konuk oldu. Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi'nde ortaya çıkan "115 hamile çocuk" skandalı ve kadına şiddet  hakkında hekimlere tavsiyelerde bulunan Gülsüm Kav, şüphe duyulan konularda ilgili kurumlara bilgi verilmesi gerektiğini belirtti. Bilgi verilmediği taktirde hekimlerin 1 yıl hapis cezasına çarptırılacağını belirten Kav'a programa katılan bazı hekimler, "Peki ya bizi kim koruyacak?" tepkisini gösterdi.

Aile hekimlerinin rolü büyük
Sağlık çalışanlarının sorumluluklarından bahseden Uzman Doktor Gülsüm Kav,  "Bu konuda yasal yükümlülüklerimiz var. Bizim kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve istismarlarda bir takım yasalarımız var ve onları yeniden hatırlamamız iyi oluyor. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet, istismar söz konusu olduğunda çok temel yasalarımız var. Kadına yönelik şiddette 6284 sayılı Koruma Kanunu var. O kanun TCK ile uyarlanmıştır. Anayasaya dayanan temel kanun ve çocuklar için Çocuk Koruma Kanunu var. Mağdur olan kişi hekime yaşadıklarını daha rahat bir biçimde anlatabiliyor. O yüzden rolümüz çok kritik. Aile hekimleri ailenin bir kişisi gibi olduğu için aile hekimlerinin çok daha önemli bir rolü var" dedi.

Sadece fiziksel şiddet olmaz
Sadece kadın olmalarından dolayı orantısız bir gücün kötüye kullanımının kadına şiddet olarak tanımlandığının altını çizen Kav, "Şiddeti gözü mor, darp edilmiş ve apaçık şiddet gördüğü belli olan, aleni durumdan ibaret sanıyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nde son geldiğimiz nokta sadece fiziksel şiddet değil. Psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet diye hemen ilk bakışta gözle görülmeyen ama çok ağır şiddet türleri var. Öncelikle Aile Hekimi'nin bunu biliyor olması gerekir. Hekim şunu da bilmeli. Bizim toplumumuzda bu olgu nasıl yaşanıyor? Araştırmalara göre kadınların yüzde 36'sı  hayatlarının bir döneminde şiddete maruz kalıyor. Şiddete maruz kalan kadınlardan düşük bir oranı hakkını arıyor bu durumu anlatıyor. Bu oranda yüzde 11'ler civarında" açıklamasını yaptı.

Hekimler cesaret vermeli
Şiddete uğrayan kadınların hekimler tarafından ikna edilmeleri gerektiğini söyleyen Gülsüm Kav, "Zaten korunma başvurusu yapan kadın az iken bizim kadınlara yardımcı olmamız cesaret vermemiz ve gidecekleri bir adres olduğunu anlatmamız gerekir. Öncelikle hasta bize geldiğinde neyden şiddet şüphesi duymalıyız? Ne olduğunda bizim soru işaretlerimiz olmalı. Bu soruların cevabını bilmeliyiz. Kadınlar artık gideceği bir yer olunca ve uğradığı şiddete dayanamayınca bunu yapıyor. Hekimin böyle bir durumda adres gösetermesi önemlidir. Hekim önce şüphelenecek ve hasta ile iletişim kuracak. Ama o iletişimi kurarken yine belli prensipler var" diye konuştu.  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.