Sağlık sistemi çöküşte...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "giderlerse gitsinler" çıkışının ardından, 5 bin Euro olduğu öne sürülen maaşlar Almanya'ya doktor göçü başlatmıştı...Türkiye'de geçinemedikleri gerekçesiyle Almanya'ya giden doktor sayısının 15 bine ulaştığı dün gazetelere yansımıştı... Gazetelere göre doktorlardan sonra acil servis ve ameliyat hemşireleri de Almanya'ya göç etmeye başlamış...Evet; Büyük Önder Atatürk gerçekten "beni Türk hekimlerine emanet ediniz" dedi mi bilinmez ama Türkiye'de giderek büyüyen doktor, hemşire göçü devlet hastanelerindeki uzman doktor açığını da büyük boyutlara ulaştırırken, herkesin aklına aynı soru geliyor; Bir OECD raporuna göre Türkiye'de 80bin doktor açığı varken, sarayı andıran hastaneler ve 85 milyonun sağlığı kime emanet?..

Doktor yokluğu çekiliyor
İşte bu göçün yol açtığı sıkıntı dünkü gazetelere
"Uzman doktor bulunamıyor" başlığıyla yansımıştı.. Habere göre Çanakkale'nin bazı ilçelerinde kadın doğum, Kırıkkale'de hematolog, tıp fakültesi bulunan Düzce'de ise uzman doktor bulunamıyormuş.. Urfa gibi nüfusu 2 milyona yaklaşan bir kentte ise bazen bir onkoloji uzmanı binlerce hastaya hizmet vermeye çalışırken, bir salonda aynı anda 50'den fazla hastaya kemoterapi uygulandığından yakınılıyor...

Büyük sıkıntılar yaşanacak
İşte doktor açığı giderek büyürken, Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Vedat Bulut, yan dallarda sorun giderilmediği takdirde sağlık alanında daha büyük sıkıntıların başlayacağına dikkat çekmiş...Bu arada TÜİK, yıllık bazdaki sağlık harcamalarında yüzde 75.95 artış yaşandığını tespit ederken ve devlet hastanelerinde doktor, ilaç, katkı payı harcamaları artarken, özel hastanelerde soyguna varan faturalar yüzünden bazı yurttaşların tedavi için bankalardan sağlık kredisi çekmeye başladığı dün bir gazetenin manşetindeydi...

Planlamayı kaldırırsan böyle olur!
AKP'nin ortadan kaldırdığı Devlet Planlama Teşkilatı işler haldeyken, Türkiye'de artan nüfusa karşı olası yatırımlar çok doğru hesaplanıyor ve fiziki uygulamaları da buna göre yapılıyordu... İşte DPT gibi bir sistem ortadan kalktığı için sadece gereksiz yerlere havaalanı yapılması gibi, ulaşım ve yatırım keşmekeşi ortaya çıkmıyor, tarımda da kaç milyon kişi için hangi ürünlerin ekilmesi konusunda plansızlık olduğu için de, bir yandan buğday için bile Rusya'ya muhtaç kalınıyor, diğer taraftan artan sebze, meyve fiyatları toplumu giderek kıskaçta tutuyor...

Türkiye'de eğitim, ekonomi, istihdam yatırımlarında olduğu gibi sağlıkla ilgili yatırımlar da cumhuriyetin kuruluşundan bu yana artan nüfus oranına göre planlanıyorken, sistem AKP döneminde iyice kıskaçta çırpınıyor...

İşte eğitimdeki fiziki yetersizlikler nasıl gecekondu liseleri ve gecekondu üniversiteleri ile adeta diploma pazarlayan bir rant sistemi ile kapatılmaya çalışılıyorsa, sağlık sektöründeki benzer sorunlar da, bir taraftan özel hastane rantiyesini yaygınlaştırırken, diğer taraftan da devasa fiziki yatırımlara rağmen sistemi kilitleyen doktor sıkıntısı giderek vahim bir hâl alıyor... AKP iktidarı şehir hastaneleri furyasını devam ettirirken, bir yandan ilaç ve tedavi giderlerini artırıyor, diğer yandan da personel sıkıntısı büyüyor... Velhasıl, bu gidişle Türkiye'nin birçok kentindeki devlet hastanelerinde poliklinik yapacak doktor bulunamayacak... Bazı ameliyatların yapılamaması, muayene için aylar sonrasına randevu verilmesi de büyüyen tehlikenin işaretleri...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Barış Önal Arşivi