Üçüncü havalimanı inşaatını durdurun!

Üçüncü havalimanı inşaatını durdurun!
İstanbul Kent Savunması ve Kuzey Ormanları Savunması, Üçüncü Havalimanı'nda göçükler yaşandığını iddia ederek Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na “Bu projeyi durdurun” çağrısında bulundu

İstanbul Kent Savunması ve Kuzey Ormanları Savunması, ortak bir açıklama yaptı. Sosyal medyada Üçüncü Havalimanı'nda yaşandığı iddia edilen göçüğün fotoğrafının yayınlandığı ancak bu konunun hiç gündeme gelmediği belirtilen açıklamada, “Bu fotoğraf, 29 Ekim’de açılması için olağanüstü bir hızla devam ettirilen İstanbul 3.Havalimanı sahasındaki terminal ile Pier 2 bölgeleri arasında devasa bir göçüğü göstermekteydi. Havalimanı çalışanlarından bazılarından alınan bilgilere göre, daha önceleri de günlerce dolgu taşınarak bu alan doldurulmuş, sıkıştırılmış ancak çökmeler ciddi sorunlar olmaya devam etmişti. Ve şimdi, gerçekliği artık gözlerden kaçmayacak  kadar devasa bu göçük, göz ardı edilemeyecek bir sorun teşkil etmektedir. Göçüğün ciddiyeti uçaktan çekilen videolardan da rahatlıkla izlenebilmektedir. Bu fotoğraf ve videolar, bilime, tekniğe, doğa kurallarına saygı göstermeyenlerin; uzmanların ve meslek insanlarının, projenin yer seçimiyle ilgili şiddetli itirazlarına kulak asmayanların; meslek odaları ve ekoloji örgütlerinin projeyle ilgili raporlarındaki ciddi uyarıları okumaktan kaçınanların, bin nasihat dinlemekten imtina edenlerin, daha geç olmadan yüzleşmeleri gereken bir musibettir” ifadesi kullanıldı. 

Dolgunun stabil olması gerek
Konuyla ilgili Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) İstanbul Şubesi’nin 2014 yılında hazırladığı Çevre Jeolojisi Açısından 3. Havaalanı başlıklı raporunda, proje sahasında yer alan rehabilite edilmeden terk edilmiş kömür ocakları nedeniyle zemin yapısı balçık ve gevşek olduğundan, mevcut zemini oluşturan malzemede oturmalar beklendiği, yine bölgede yapılan sondajlarda onlarca metre çamurlu-killi seviye kesilmiş olmasına rağmen sağlam zemine ulaşılamadığı belirtildiği, mevcut zemin yapısındaki risklerin yanı sıra bir başka risk de dolgu malzemesinden kaynaklandığının belirtildiği ifade edilen açıklamada, “Şöyle ki, güneyde kabaca 130 metre yükseltide uzanan bir sırt ile kuzeyde Karadeniz Kıyısı arasında yer alan pistleri uluslararası standartlarda kabul edilen güvenli eğime getirmek için çok büyük miktarlarda dolgu yapılması ve tepelerin tıraşlanması gerekmektedir. Bu durumda, böyle devasa bir dolgunun stabil hale getirilmesinin olanaksızlığı nedeniyle oturmaların kaçınılmaz olacağı ikaz edilmektedir. Raporun dikkat çektiği bir başka ciddi sorun, pistlerin sadece uzunlukları doğrultusunda değil enleri boyunca incelendiklerinde de çok farklı kalınlıklardaki dolgu üzerinde yer alacak olmalarının ürkütücülüğüdür. Bazı pistlerin bir yanı yaklaşık 20 m kalınlıkta kömür ocakları atıkları üzerinde iken diğer yanının bir göl üzerine rastlamasıyla dolgu oturmasına karşı sıfır toleranslı pistler ve pistlerle ilişkili diğer alanlarda telafisi mümkün olmayan stabilizasyon sorunları yaşanacağı vurgulanmaktadır. JMO’nun dikkat çektiği bir başka risk ise bölge kömürünün içindeki pirit mineralinden kaynaklı yüksek sülfür oranıdır. Oksijenle kolay ve hızlı bir şekilde tepkimeye giren pirit, sülfürik asit ürettiğinden, tıraşlanarak ya da doldurularak kazanılacak inşaat alanında, pirit mineralinin ayrışmasıyla oluşacak asidik ortamda ciddi çökme ve oturmaların kaçınılmaz olacağından hareketle zeminin stabil olması olanaksızdır” denildi.

İkna olacak mıyız?
Bilimsel veriler ışığında ve tanıkların ifadelerine dayanarak IGA’nın bu kadar ciddi bir konuyla ilgili olarak “Proje  kapsamında Havalimanı Terminal İstasyonu M9 makas yapısı imalatının programına uygun olarak tamamlanabilmesi için mevcut şafta ilave olarak ikinci geçici ulaşım şaftı apronda açıldı. Gerekli çalışmalar tamamlandıktan sonra ulaşım şaftı kapatılacak” açıklamasının kabul edilemez olduğu belirtilen açıklamada, “Çorlu faciası henüz hafızalardan silinmemişken, Aydın Buharkent’te benzer bir facia makinistlerin dikkati sayesinde önlenmişken, Dolmabahçe ve Beşiktaş’ta metro projelerinin inşaatları sebebiyle kentin en yoğun ana artelerinde yaşanan göçükler görmezden gelinirken, Sütlüce’de, Sultanbeyli’de, Ümraniye’de, Karadeniz’de konut, okul, yol demeden göçükler yaşantımızın bir parçası olmuşken, mega katil projenin mega göçüğüne gelen bu iki cümle ile ikna olacak mıyız?” denildi.

Bilim insanlarına açılsın
Açıklama şöyle sona erdi; “Bu nedenle, İstanbul Kent Savunması ve Kuzey Ormanları Savunması olarak, adeta bir askeri üs misali kamuya kapatılan ve başta emekçi cinayetleri olmak üzere ihlaller ve failliklerin kamu denetiminden kaçırtıldığı 3. Havalimanı proje alanının bağımsız uzmanlar ve bilim insanlarına açılarak denetlenmesini talep ediyoruz. Havalimanı pistlerinin kullanımında herhangi bir risk olup olmadığının tespiti ve aynı zamanda ileride meydana gelebilecek kazalardaki hukuki sorumluluğunun tespiti zımnında da önem arz etmektedir. Dolayısıyla, proje alanındaki göçük ile ilgili doğru bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmasını; projenin doğaya, insana, canlılara ve de ekonomiye daha fazla zarar vermeden iptal edilmesini talep ediyoruz” ifadesi kullanıldı. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.