İlaç gibi kamp

Dünya Kupası arasını en çok bekleyen takım muhemelen Trabzonspor'du. Motivasyon anlamında neredeyse ölü doğan sezonun başlangıcı kabus gibiydi. Önce Şampiyonlar Ligi'nde Kopenhag'a elenildi. Eski gücünde olmayan başkent ekibi nispeten zayıf kadrosuyla Trabzon'da tur atlamasını başardı. Skordan da çok olmayan bazı şeyler vardı. Hoca her ne kadar takımda bazı eksiklikler olduğunu çok fazla düşünmese de taraftar memnun değildi. Şampiyonlar Ligi bol gömlek denildikten sonra bu kez Avrupa Ligi'nde denendi şans. Orada da bu kez Ferencvaros ve Kızılyıldız maçları kader belirleyici rol oynadı. Monaco karşısında çıkacağınız maça 3 puan yazamazsınız ama diğerlerinden en az 1 puan alınabilse belki de direkt son 16 arasına katılım sağlanacaktı. İstikrar da sağlanamayınca ligde istenen sonuçlar alınamadı.
*
Bu sebeple aranın Trabzonspor için çok büyük önemi var. Abdullah Hoca da Kasım ayını işaret etmişti ancak futbol anlamında pek bir ışıltı yaşanmamıştı. Cumartesi oynanan Hull City mücadelesinde takımın kıvılcım gösterdiğinden bahsetmek mümkün. 9 eksiğe rağmen oynama emaresi gördük demek yanlış olmaz zannedersem. Ama bunun devamlılığı çok önemli. Sırada Crystal Palace ve Kasımpaşa mücadeleleri var. Orada da yine bazı işaretler verilir.
*
Transfer konusunda şu an sessiz Trabzonspor. Göndermeden alma şansı yok zaten. Sadece Bruno Peres için bir yer açılabilir ve buraya hamle gelebilir. Diğer oyuncularda nasıl bir aksiyon alınacağı merak konusu. 25 Aralık'ta oynayacak Fenerbahçe maçı her anlamda geleceğe etki edecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Burak Zihni Arşivi