Sezon başından bu yana ölü doğan bir dönemdeyiz.

Trabzonspor saha içerisinde isteneni vermemekte kararlı yürüyüşüne devam ediyor.

Avrupa'da yer aldığı turnuvalardan elendi. Sırada Avrupa Konferans Ligi var.
Süper Lig'de de limoni bir gidişat söz konusu.

Kimsenin tadı yok.

Geçen sene de eleştiriliyordu ancak bu kez sabır denemeleri başladı. Birçok kişinin oynanan futboldan memnun olmaması, siklet anlamında aşağıdaki takımlara puan bırakılması ve istikrar sağlanamaması bunların başlıca sebepleri.

*

Oyuncu grubu arasındaki kopukluk saha içerisinde o kadar sirayet etti ki artık kimse 'kazanırız' gözü ile bakmıyor maçlara.
Tribünler o elektriksizliğe ve duygusuzluğa kendisini kaptırırsa da devamı gelir. Buradan döndürebilmenin yolu yine saha için sonuçlarıdır.
Güven büyük ölçüde kaybolmuş durumda.

Abdullah hoca her ne kadar şampiyon yapsa da kredi yönünde bir kayıp yaşıyor.
Yönetim de eğer bu skorlar sürerse zarar görür.

Bu akşam oynanacak maçla birlikte yeni bir sayfa açmak gerekiyor.

Ancak orada da şu sıkıntı var.

Bireysel olarak ten iyi iki isim cezasından dolayı sahada olmayacak.

Bakasetas ve Trezeguet olmadan Trabzonspor'un göstereceği reaksiyon Fenerbahçe maçına kadar geçecek süre için belirleyici rol oynayacak.

Alınacak sonuç havayı da karartabilir, gri bulutları ortadan da kaldırabilir.
Ayrıca olumsuzlıkla girilecek bir turnuva arasında 2 aya yakın sürenin nasıl geçeceği de Allah'a emanet.

Türlü türlü senaryolardan tutun da transfere kadar birçok konuda cadı kazanı.
*
Benim son dönemde gündemimdeki konu gençler.
Bilindiği üzere hoca geldiği ilk transfer döneminden itibaren bazı futbolcuları kadrosuna kattı.
Berat Özdemir çok istendi ama kumaş tutmayınca gitti. O dönem için aciliyetli bölge olması nedeniyle sahaya atılmıştı.
Geçen sezon özellikle devre arasında alınan çok sayıda isim vardı. Enis Destan, Emrehan Gedikli, Batuhan Kör, Kerem Şen, Tymoteusz Puchacz ve Taha Altıkardeş geldi. Bunlar arasından sadece Polonyalı bek yine sol bekteki sıkıntı yüzünden fırsat bulabildi.
Yine bu sezon da Naci Ünüvar, Eren Elmalı, Doğucan Haspolat ve Mountassir Lahtimi geldi.
Dört oyuncuya ödenen paranın karşılığı olarak sahada hiçbir şey alınamadı.

Sebebi içeride olmamaları. Abdullah hoca Amsterdam'da geçen sezon ortalığı kasıp kavuran ve 30 gole katkısı bulunan Naci'ye sadece 17 dakika süre verdi. Buranın seviyesi farklı olabilir. Ancak kendisine bir ücret veriliyor ve beklentiler var. Diğer yandan oyuncunun kariyeri de önemli. Bunun üzerine Ajax ile ilişkilerinizin zedelenmesi dahi söz konusu. Belki de bu arada oyuncusunun aldığı süreden memnun olmayan Garry Hamstra telefon açar yönetime.

Lahtimi'ye gelelim. Ağza bal çaldı Kızılyıldız maçında. Daha da fazla izleriz diye beklerken o da kayboldu. Doğucan geçen sezonun ardından dinamizm katması için alındı ancak o da bir iki maçın ardından yedek kulübesine gitti. Eren de yerli olması, sol bekte sıkıntı yaşanması, milli takım havuzunda bulunması ve yüksek bonservis bedeli ödenmesinden dolayı formayı aldı. Bugün ekstra bir kural olsa belki de hoca tercih etmez.

*
Son günlerde Başkan Ahmet Ağaoğlu ve Asbaşkan Ertuğrul Doğan arasında problemler olduğu söyleniyor. Bunlar elbette iddia ancak bugüne gelinen süreçte Ahmet Ağaoğlu ve ekibi çok ciddi emekler verdi. İnsanın olduğu her yerde yaşanabilecek şeyler olsa dahi ben kendi adıma yakıştıramıyorum. Ertuğrul Başkan da taraftar nezdinde yüksek krediye sahip. Belki de bir sonraki başkan olarak gösteriliyor. Yine de bir koltuk kavgasına dönüştürmeden Trabzonspor'a en iyi hizmeti verecek şekilde görevlerini yürüteceklerini umuyorum.