Psikolog Gül Çolak

Psikolog Gül Çolak

İlişkilerin zehri: Eşbağımlılık!

‘’O olmadan yaşayamam’’, ‘’Bu ilişki biterse ben de biterim’’,
‘’O olmadan karar veremem’’ ‘’Onun mutluluğu her şeyden önemli’’
Bunlar ve bunların benzeri düşünceler zihninizden geçiyor mu?
İlişki bağımlılığı olarak da bilinen eşbağımlılık, kişinin karşılıklı ve sağlıklı bir şekilde iletişim kurmasını engelleyen yıkıcı duygusal ve davranısşal bir durumdur.
Eşbağımlılığa sahip kişiler, sağlıksız bir ilişki içerisinde olduklarının farkında bile olsa zorlayıcı şekilde ilişkiye devam etmeye çalışır.
 

Terk edilme korkusu ağır basar
Bağımlı olan taraf ilişkinin tüm sorumluluklarını üstüne vazife edinmiş gibi davranmaktadır. Partnerinin mutluluğu ve ihtiyaçları ilk sıradadır. Bu ilişkinin başlarında karşı taraf için hoş ve tatmin edici bir davranış olarak hissedilse bile bir süre sonra her iki tarafta tek taraflı yoğun ilgiden memnun olmamaya başlayacaktır. Sürekli yoğun ilgi gören taraf bir süre sonra kendini hoşnutsuz ve suçluluk duygusu yaşarken bulması muhtemeldir.
Bağımlı taraf ise ilişkinin bitebileceği düşüncesinden dolayı yaşadığı yoğun korku ve kaygıdan ötürü haklı olduğu durumlarda bile kendinden ödün vererek problemler karşısında sürekli alttan alarak ilişkiyi sürdürmeye çalışır.
‘’Fakat ilişkiler çift taraflı çaba sonucunda sağlıklı ve mutlu bir ilişkiye dönüşür.’’

1) Çocukluk dönemi önemli bir faktör
İhmal edilen 0-6 yaş çocukluk dönemi de aşırı sevgi ve ilgiye boğulmuş bir çocukluk dönemi de bunların en temel nedenleri arasındadır!
Çocukluk döneminde yeterli ilgi ve sevgiden mahrum kalmış çocuğun yetişkinlik döneminde kuracağı ilişkiler de birtakım sıkıntıların ortaya çıkması muhtemeldir. Sevgi ve ilgi eksikliği ile büyümüş bireyin ‘’ben sevilecek biri değilim’’ anlayışı ile kuracağı ilişkiler de hep fedakar taraf olmasına sebep olacaktır.

Diğer taraftan çocuğuna aşırı ilgi ve sevgiyle yaklaşmış , bağımlı davranış şekilleriyle çocuğunu büyüten anne ve babanın varlığı da bireyin eşbağımlılığa sahip olmasında önemli bir faktördür.
Birey yetişkinlik çağına kadar anne veya babasına bağımlı şekilde yaşamını devam ettirirken romantik bir ilişkiye başladığı vakit de bağımlılığını partneri üzerinden devam ettirmeye başlayacaktır.

2) Aile bireylerine bağlılık etkili olur
Eşbağımlılık da alkol ,madde gibi diğer tüm bağımlıklar gibidir. Ailede bağımlılığa (madde,alkol ve benzerleri gibi) sahip bireyin veya bireylerin varlığı da önemli bir faktördür.Ailede bağımlı bireyleri gören çocuk yaşamının bir parçasında muhakak bir şeyleri deneyimlemek isteyecektir Çünkü bağımlılık taklit etme ve maruz kalma yoluyla kazanılan bir davranış çeşididir. Bağımlılık, sağlıklı düşüncel yapılarını yıkarak başka bir bağımlılığa yol açarak devam eder. Alkol bağımlılığı, madde bağımlılığı gibi bağımlılık çeşitleri bozuk düşünce yapılarına yol açacağından dolayı kişinin kuracağı ilişkilerde de eşbağımlılık kaçınılmaz olacaktır.

Bağımlılıktan kurtulmak mümkündür
Bu bağımlılık türüne sahip olan birey öncelikle terk edilme ve kaybetme korkusunun partneriyle alakalı bir durum olmadığını kendi düşünce yapısından kaynaklandığının farkına varmalı.
Biten ilişkisinin ardından hemen yeni bir ilişki kurmak yaşanılanları tekrar etmeye yol açacaktır bu nedenle kişi kendi ile yalnız kalabilmeyi deneyimlemelidir.
Kimi zaman duygusal boşlukta hissetmek normaldir. Bu dönemlerde ilişkiye başlamak sağlıklı sonuçlar doğurmayabilir. Kişi bu dönemlerde kendi içine dönerek vaktini kendi uğraşlarınla geçirmeli.
Her zorlu dönemde olduğu gibi bu dönemlerde de psikolojik destek önemlidir. Kendi içinizde aşmakta zorlandığınız problemler karşısında bir uzman desteğiyle bunların üzerinden gelmek mümkündür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Psikolog Gül Çolak Arşivi