Erol Sırrı Yolcu

Erol Sırrı Yolcu

Evde yemeyen çocuğa okulda 128 lira para ödüyorum

Canımızın istediğini veya ihtiyacımız olanı almaz, önceliği onlara veririz. Yemedikleri zaman, kıyafetlerini kirlettiklerinde ders çalışmadıklarında öfke-lensek te doyamadığımız,  Çocuklarımız, bebelerimiz, uşaklarımız…Her şey onlar için.
Aç kalmasın, terlemesin, hasta olmasın diye endişe duyğumuzu tattıranlar.
Gözlerimizin ışıltısı, neşemiz, Çocuklarımız, bebelerimiz, uşaklarımız…İsteğimiz, iyi eğitim almaları…  
Zengin fakir fark etmez her ebeveynin hayalidir doktor olmaları. 
Kimse hamal, çöp toplayıcı, inşaatçı hayal etmez çocuğunu. 
Günün sonunda kendisi hangi mesleği tercih etmişse de razı oluruz.    
Kıymetlimiz, canımızdan can, umutlarımızın yeşerdiği meyvelerimiz... 
Yaşı büyümüş olsa da hiç büyümemiş yavrularımız. 
Doktorların hayat kurtarma cabası içinde iken darp edileceklerini, devletin onları koruyamayacakları, hasta yakını tarafından öleceklerini hiç düşünmedik.   
Veya öğretmen atanamadığı için inşaat-larda çalışmak zorunda kalarak düşüp öl-mesini, elektrik çarpması sonucu hayatını kaybedeceğini planlamadık.   
Başarılı olsunlar diye servet döktüğümüz, özel öğretmenler kiraladığımız yarış atı gibi sınavlara koşturduğumuz,  
Gülüşü servetimiz, döktüğü inci taneleri hüznümüz… 
Saçının teline kıyamadıklarımız… Geçen hafta,  Milli Eğitim Bakanı
"Velilerimizin desteklenmesi ve enflasyonun düşük olmasından dolayı yüzde 65 olarak belirlenmesi kararını aldık" açıklamasını yaparak kıyılan, 
Çocuklarımız, bebelerimiz, uşaklarımız…Neden bahsettiğimi anladınız. Özel okul ücretleri...
Bakan şöyle devam etti. 
"TÜİK'in açıkladığı verilere göre özel okulların zam tavan oranı yıllık ortalama TÜFE+ÜFE rakamın yarısının 5 puan fazlası olabiliyor. Buna göre de 2022'de adeta füze gibi fırlayan enflasyon yüzünden bu oran 105.5 olarak hesaplanıyor. Kimi okul-lar aynı çatı altında ilkokuldan ortaokula geçen öğrencilerin öğrenim ücretlerine yüzde 300'e varan oranlarda zam açıkladı."
Birinci açıklamada “enflasyonun düşük olmasından” ikincisinde “füze gibi fırlayan enflasyon.” Biz ekonomist olmadığımızdan bunlardan anlamayız! 
Bildiğimiz okula gönderdiğimiz çocuklarımızın beslenmesini yeterli yiyecek koyamadığımızdır.  Ve öğretmene verilen yüzde otuz… Öğrencilere yüzde atmış beş artış yapılması-dır.  Yemek ve servis ücreti hariç.
Kırtasiye malzemelerine gelen yüzde üç yüzlere varan artışlar da cabası. Ya özel giydikleri kıyafetler? 
Parası olmayan göndermesin 
diyenlere katılmıyorum. 
İmkânı olan her anne, baba çocuğunun iyi eğitim almasını ister. Devlet okullarında ki yetersiz eğitime karşılık açılan özel okullara zam yapılması için bu düşünce doğru değildir. 
Sadece öğrenci için değil öğretmen ve eği-timci ve de girişimciler içinde adaletli değil. 
Özel okullarda asgari ücretin altında maaş alan öğretmenler de füze gibi fırlayan enflasyona göre korunmalılar.   
Devlet okullarından mezun olup, başbakan dahi olanlar vardı diye aklınızdan geçirebilirsiniz.
Haklısınız. Hatırlayınız. aklıHO dönemler şimdiki üniversite düzeyinde eğitim verili-yordu. Maddiyat sıralamanın sonlarında idi. 
Öğretmenler herkes tarafından saygı du-yulan, sokaklarda başları dik yürüyen eği-tim neferleriydiler.  
Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında ise öğretmenler pazarlarda, inşaatlarda veya sitelerimizde güvenlik görevlisi olarak çalışıyorlar. 
Dersimize dönersek özel okullara yapılan yüzde 65 artış velilerin belini iyice bükerken okul sahiplerini, eğitimcileri de zora sokmuştur.  
Konunun diğer tarafında ise özel okul-lar, öğrenci velilerine yaptığı bilgilendir-mede  yemek, servis ve ek kitap gibi bazı ek hizmetleri yönetmeliğe aykırı olarak  zorunlu tutması var.  
Milli Eğitim bakanı 2021 yılında, “Önü-müzdeki eğitim ve öğretim yılından itibaren ders kitapları özel okullarda da devlet tara-fından ücretsiz olarak verilecek” demişti. 
Mevcut Bakan, “Her ne kadar sektör temsilcileri bu artış oranını kabul etmeseler de yeni uygulamanın getirmiş olduğu zor-lukları da hem bakanlık hem özel eğitim kurumları birbirine destek olarak aşacağız” dedi. 
Eğitim, öğretim, enflasyon, füze, bakanlık, kurum, zam, ücretsiz, destek, kafanız karıştı değil mi?
Madenciler, EYT’liler, sağlıkçılar gibi veliler de “Okutmak hakkımız söke söke alırız “diye eylem yaparlarsa iç işleri on-lara da barajlar da kalmamasına rağmen su sıkar mı? 
Düşünsenize dövizlerin birinde “Evde yemeyen çocuğa günlük 128 lira yemek parası ödüyorum” yazıyor.
Haklı mı? Vallahi de haklı... 
Zamanın çocukları “Uçak geliyor.
Aç ağzını” laflarını da yemiyorlar.  
Çözümü, bakanlık, kurum, öğretmen ve veli temsilcilerinin bir araya gelerek ortak akılla masada bulabilirler.  
“Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır.” Mustafa Kemal Atatürk.
Mevzu eğitim ve öğretim olunca 
gerisi teferruattır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sırrı Yolcu Arşivi