Bakanlık iddiaları çürüttü: Hani hiç toplanma alanı olmamıştı?

Bakanlık iddiaları çürüttü: Hani hiç toplanma alanı olmamıştı?
Ataköy sakinlerinin tepkisine neden olan konut projesiyle ilgili, parsel sahibi Albatros Turizm ve Otelcilik Şirketi’nin “Burası hiçbir zaman yeşil ya da toplanma alanı olmadı. Deprem toplanma alanı tabelasını da dışarıdan getirdiler” açıklamasına karşılık bakanlığın mahkemeye verdiği cevap, alanın bir kez daha deprem toplanma alanında olduğunu tescilledi

Deprem toplanma alanı statüsündeki arsaya konut imarı verilmesine tepki gösteren Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği, parselin sahibi Albatros Turizm ve Otelcilik Şirketi tarafından yapılan “Halkımızın yeşil alan konusundaki hassasiyeti kullanılıyor. Orası hiçbir zaman toplanma alanı fonksiyonuna sahip olmadı. Toplanma alanı levhası dışarıdan getirilerek monte edildi” açıklamasını “Gerçekler karartılmaya, kamuoyu yanıltılmaya çalışılmış, bununla da kalınmayıp derneğimiz tüzel kişiliğine iftiraya varan ifadeler kullanılmıştır.” diyerek mahkemeye taşımıştı.
 

Bakırköy Belediyesi de uygun görmüş
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın mahkemeye verdiği cevapta, İstanbul Valiliği'nin İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü yazısında, afet ve acil durum toplanma alanı statüsünde olan 14 nolu parselin, bu statüden çıkarılmasını Bakırköy Belediye Başkanlığı’nın da uygun görülerek sürecin devam ettiği belirtildi. Bakanlık kayıtlarında konut alanı olarak geçtiğini, Bakırköy Ataköy’de bulunan bir yeşil alanın konumunu Ankara’dakilerin belirleyemeyeceğini söyleyen bölge halkı, turkiye.gov.tr. üzerinde deprem toplanma alanı statüsünde yer alan 14 nolu parselle ilgili İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil durum Müdürlüğü ile birlikte Bakırköy Belediyesi’nin bu statüden çıkarılmasına onay vermesinin bölge halkını çaresizliğe sürüklemek anlamı taşıdığını ifade etti.
 

Parselin dünden bugüne hikayesi
Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayfer Kaynar, bahse konu alanla ilgili bakanlık tarafından yapılan plan değişikliğiyle ilgili o dönemde de bakanlık aleyhine dava açıldığını ve alanın hali hazırda toplanma alanı olduğunu belirterek imar artığı olarak parsellenen 564 ada, 14 parsel olarak bilinen 2.649.69 metrekare arazinin dünden bu güne geliş sürecini anlattı. İmar artığı olarak parsellenen arsanın Ataköy 1. Kısım yapılırken içinde havuz bulunan bir parka çevrildiğini anlatan Kaynar, Emlak Bankası’nın kapatılmasıyla birlikte arsanın TOKİ’ye devrolduğunu, TOKİ’nin de Turistik Otel yapılmak üzere arsayı 2004 yılında Mustafa Yılmaz isimli şahsa sattığını, 2007 yılında ise arsanın el değiştirerek Albatros Turizm ve Otelcilik Anonim Şirketi’ne devredildiğini söyledi.
 

Gökdelen için onay vermişlerdi
Anlatımlarına devam eden Ayfer Kaynar, “2007 yılında imar durumu turizm tesis alanına çevrildi. 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapılarak 0.90 olan emsal artırılarak 2.5 emsale çıkarıldı. 5 kat izni olan arsanın yüksekliği serbest bırakıldı. Konutların arasında içinde 50’ye yakın ağacın bulunduğu park özelliğindeki arsaya gökdelen için onay verildi. O dönemde yaptığımız çalışmalar ve itiraz davamız sonucu mahkeme, bu durumun şehircilik ve planlama ilkeleri ile birlikte kamu yararına aykırı olduğuna hükmetti. Deprem riski taşıyan bölgede 70 metre yükseklik verilmesinin sakıncalarının da anlatıldığı kararda 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile buna dayanak olan 1/5000 ölçekli Nazım İmar planlarını uyuşmazlık konusu olan söz konusu ada yönünden iptal etti.”
 

Bakırköy'ün deprem riski yüksek
Ataköy’ün yüksek nüfus barındıran bölgelerden biri olduğuna dikkat çeken dernek yöneticileride, muhtemel bir depremde birinci derece risk altında olan ilçelerden biri olan Bakırköy’de risklere karşı önlem alması gereken en ciddi kurumsal yapının devlet kurumları olması gerektiği ifade etti.
Tüm kamuoyunda İstanbul’da açılan deprem toplanma alanları tartışılırken, Belediye veya Bakanlıkların tek seçenekleri olan ve zaten yetersiz olan mevcut deprem toplanma alanının yapılaşması için onay vermesinin çok düşündürücü olduğu ve ülkemizin depremle ilgili gerçek sorunu yansıttığını belirten bölge halkı, orjinalinde zaten donatı alanı olarak ayrılmış, bunca yıl da bu amaçla kullanılmış söz konusu alanının paraya dönüştürülmek istenmesinin insan hayatına verilen değeri gözler önüne serdiğini, deprem riskine bakış açısını yansıttığını, bunun da devlet ciddiyeti ile bağdaşmadığı belirtildi.
 

Ataköy halkı duyarlılık bekliyor

Ataköy'ün 1960 yıllarının şehircilik anlayışına göre yapıldığını, 564 ada 14 numaralı parselin 60 yıldır sosyal donatı alanı olarak kullanıldığını ve işlevsellikte de deprem toplanma alanı olarak bölge halkı için ciddi bir güvence olduğunu, kültürel bir miras olarak da Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca korunması gerektiğine vurgu yapan Ataköylüler, arsanın aynı şekilde işlevini sürdürmesini istedi. Söz konusu alanın hemen karşısında bulunan Ataköy 1 Kısım Çarşı alanındaki 20 katlı Ramada Otel’in değil de, tek katlı dükkânlardan oluşan çarşının riskli yapı olduğu gerekçesi ile boşaltıldığını ancak yerine ne yapılacağının bilinmediğini belirten yöneticiler, bölgelerindeki tüm yeşil alanların tek tek yok edildiğini, deprem toplanma alanı diyebilecekleri başka hiç bir yer kalmadığını bu içeriği ile 14 parsel düzenlemesinin planlama ilke ve tekniklerine, kamu yararına ve imar tüzüğüne aykırı olduğunu belirterek yetkililerden duyarlılık beklediklerini söyledi.


 

ÖZEL HABER: SELVİ SARITAÇ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.