Gazetecilere kaz ikramı

İstanbul Ardahan Kültür Evi, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde gazetecileri unutmadı. Gazeteciler için düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü İstanbul Ardahan Kültür Evi Basından sorumlu Başkan Yardımcısı Murat Karakoç yaptı. Karakoç yeni seçilen yönetimde görev aldığını ve basın yayın birimi görevini yürüttüğünü söyledi. Karakoç, “Sizlerle uzun süre teşviki mesaimiz oldu. Bugün aramızda dernek başkanlarımız ve çok sayıda gazeteci dostlarımız bulunmaktadır. Sizlerinde bildiği gibi bizler siyasi parti değiliz. Kamu kurumu hiç değiliz. Fakat bölgede faaliyetlerini yürütmeye çalışan bir sivil toplum kuruluşuyuz. Basın mensuplarını özellikle de yerel basını önemsemekteyiz” diye konuştu.

Özel günleri önemsiyoruz

İstanbul Ardahan Kültür Evi Başkanı Çifçi ise konuşmasına 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayarak başladı. Çifçi, “Biz Ardahan Kültür Evi olarak bu tip özel günleri çok önemsiyoruz. Öğretmenler Günü, Hukukçular Günü, Sağlıkçılar Günü, Muhtarlar Günü gibi günleri es geçmeden hemşerilerimizi önemsediğimizi göstermeye çalışıyoruz. Saygıdeğer gazeteciler bizler sizler gibi güzel konuşamayız, güzel yazamayız. Derneğimizde bu günü sizler için hazırladık. Bugün sizlerin yıl boyunca yaşadığınız stresten, yoğunluktan birkaç saatliğine kurtarıp eğlenmenizi, güzel vakit geçirmenizi istedik. Hepiniz hoşgeldiniz, şeref verdiniz” dedi.

Senede 2 günümüz var

Etkinlikte konuşan İstanbul Gazeteciler Derneği (İGD) Başkanı Mehmet Mert, İstanbul Ardahan Kültür Evi Başkanı Efrail Çifçi ve yönetimine teşekkür ederek, “Bizim yılda iki kez kutlama günümüz var. Biri 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü diğeri 24 Temmuz Basın Bayramı. Ne yazık ki bu günler bayram olmaktan çıktı, sadece gazetecilerin sorunlarını ve sıkıntılarının konuşulduğu günler oldu. 61 yılönce o gün ki hükümet tarafından 212 sayılı dediğimiz yasa kabul gördü. O gün o yasaya karşı çıkan 9 patron olayı dediğimiz aktörler ne yazık ki o gün ki gazete patronlarıydı. Bu günde gazete ve medya organlarını ülkede büyük bir bölümünü iktidar destekliyor, fonluyor. Böyle bir durumda medya nasıl bağımsız olabilir, nasıl özgür olabilir diye sormadan geçemeyiz. Bir şey eğer çok sık yapılıyorsa o yapılan sıradan hale gelmiş oluyor. Sosyal medyaya baktığımızda her gün bir gazeteci arkadaşımız darp ediliyor, hakarete uğruyor, makinası elinden alınıyor. Bunların son bulması için başta devlet yöneticilerimize, muhalefet partilerine, yurttaşlara ve kamuoyuna çok iş düşüyor. Şunu söylemeliyim, Türkiye'de işini hakkıyla yapmaya çalışan tüm medya organları, medya mensupları çok zor dönemlerden geçiyor” açıklamasını yaptı.