İBB'de çıtır çıtır gerginlik

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Temmuz ayı ilk toplantısında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) ait İstanbul Kitapçısı’nda satışa sunulan ve Ekrem İmamoğlu'nun eşi tarafından 2020 yılında önerilen ‘Çıtır Çıtır Felsefe’ serisi tartışmalara neden oldu. Konuyla ilgili söz alan Ak Partili Meclis Üyesi Şeyma Aktaa, çiftler arasındaki temasın ve çocuk tacizinin açıkça anlatıldığı cümlelere rastlanan ‘Çıtır Çıtır Felsefe’ serisi kitabındaki içeriklerin sosyal medyada paylaşıldıkça insanların adeta isyan ettiğini belirtti. Aktaa, çocuk kitapları kategorisinden satışa çıkan bu kitaplarda pedofili ve cinsel istismarın anlatıldığı bölümler olduğunu söyledi. Aktaa, kitapların Dilek İmamoğlu ve kızının olduğu bir videoda ailelere ve çocuklara tavsiye edildiğini hatırlattı.

Titiz olmalısınız

“Böyle bir şehri yönetirken vizyonsuz, amaçsız, inceliksiz, plansız olamazsınız. Şehri yönetirken İstanbullu komşularımıza karşı her açıdan sorumlusunuz” diyen Aktaa, “Ailelere, kadınlara, çocuklara, gençlere sorumlusunuz. Bir belediyecilik hizmeti olan İstanbul Kitapçısı'nda da kadim şehrimiz İstanbul’a yakışır nitelikte kitaplarla çalışma yürütmelisiniz. Yayıncılık, kitap evi hizmeti verirken seçtiğiniz içerikler insanların fikir ve zihin dünyasına katkıda bulunmalı ve mutlaka halkımızın yüksek yararını gözetmelidir. Hele konu çocuklar ise çocuk kitapları ise hata yapma şansınız yok. Titiz olmak bir seçenek değil, sizin mecburiyetinizdir. Ailelere, çocuklara sunduğunuz bu kitaplar ciddi anlamda onların ruhlarında ve dünyayı algılayışlarında geri çevrilemeyecek yaralar açar ve bence insanlığa karşı suça girer. Çok hassas olmak zorundasınız” ifadelerini kullandı.

Açıklama bekliyoruz

CHP yönetiminin topluma ideolojik mesajlar vermek için İstanbul Kitapçısı'nı kullandığını ve toplumun hassasiyetlerini görmezden geldiğini söyleyen Aktaa, öncesinde PKK’lı terörist Sakine Cansız’ın kitabının satışa sunulduğunu, devam eden süreçte reklamını İBB Başkanı’nın eşi Dilek İmamoğlu’nun yaptığı kitaplar sayesinde çocukları konuşur hale geldiklerini söyledi. Kitap serisinin tanıtımını yapan Dilek İmamoğlu'nun kitabı okuduğuna inanmak istemediğini belirten Aktaa, “Okumadan bu reklamı yaptığını ve çocuğuna da okutmadığını düşünüyorum ama özellikle bu kitap seçilmediyse ve içerik hakkında bilgisi yok ise bir açıklama yapmasını beklerdik” dedi. Bu süreçte birçok psikolog ve çocuk gelişimci ile görüşerek, Çıtır Çıtır Felsefe serisinde geçen içerikleri değil çizimlerle de verilmek istenen alt mesajları yorumladıklarını söyleyen Aktaa, çıkan sonuçların gerçekten can yakan ve isyan ettiren analizler olduğunu, kitabı yazan ve görsellerini hazırlayanların kendi çocukluk travmalarını, nevrotik durumunu ve muhtemelen yaşadıkları istismarı yansıttıklarını ifade etti.

Hedefimiz yapıcı olmak

Geçtiğimiz günlerde kitapla ilgili gelen tepkiler üzerine, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın Çıtır Çıtır Felsefe, serisinin incelendiğini ve içlerinde sakıncalı içerikler olduğu tespit edilerek 7 kitabın muzır ilan edildiğini hatırlatarak konuşmasını sürdüren Aktaa, “Konu çocuklarımız. Hedefimiz yapıcı olmak, yıkıcı olmak değil. Bu kitabı değerlendirirken örflerimiz, adetlerimiz ve değerlerimizi elbette konuşmalıyız ve mutlaka dikkate almalıyız ancak bunların dışında dahi kitap psikolojik açıdan incelendiğinde Fransa’daki çocukları etkileyeceğini düşünüyorum. Fransa’nın aile içi pedofili, taciz ve istismardaki yüksek oranını daha önce konuşmalarımda paylaşmıştım. Anlaşılan bundan sonra İstanbul kitapçısından çocuklarına kitap alacak ailelerin çok dikkatli olması gerekiyor” açıklamasını yaptı.

Görselleri dağıttı

Meclis'e seslenen Ak Partili Meclis Üyesi Şeyma Aktaa, “İstanbul Kitapçısı'nda yayınlanan, satışa sunulan kitapların seçimini nasıl gerçekleştiriyorsunuz. Çocukların yüksek yararını gözetecek profesyonel bir kurulunuz var mı? Var ise içerikleri inceleyen kişilerin nitelikleri, uzmanlık alanları nedir? Kitaba tepkiler geldiğinde görselleri ve yazılanları gördüğünüzde satıştan kaldırma sebebiniz bu kitapların; çocukta fobi ve kaygı bozukluğu, yabancı anksiyetesi oluşturduğunu, eşcinsellik teması üzerinden kurgulanması, pedofili ve taciz anlatımı yaparken aslında çocuğa istismarı kitabın kendisinin yaptığını fark etmeniz mi? Kitabı satıştan kaldırırken, Pandemi ortamından yeni çıktığımız bu günlerin farklı atmosferinde, kitabın çocuklarda artan anksiyete ve yabancı korkusunu tetiklerken primer sahne endişesi oluşturabileceğini fark ettiniz mi? Çocuklar yaşlarına uygun olmayan içerikler ve yayınlarla karşılaştığında cinsel içerikli uyaranların doğrudan beyindeki duyu merkezi ile algılandığını, beyinde ki amigdala adı verilen alana hızla yerleşen uyaranın ve çocukta oluşturulan duygunun silinmesinin mümkün olmadığını biliyor musunuz? Bu sorumluluğu aldığınızın farkında mısınız? Önemsiyor musunuz? Zihin okurken görselleştirmeye meyillidir. Pedofilinin açıkça işlendiği bölümler de çocuk bunu görselleştireceği için zihinde izliyormuş hissi bırakır. Bu da ikincil travmadan ziyade direk travma etkisine sebep olabilir. Travma tanımında kişinin direk yaşaması gerekmez. Şahitlikte bir travma etkisine sebep olabilir. Bunun yanı sıra bir insanı etkileyebilecek olaylar ilk 18 yaş içerisinde gerçekleşir. Sonrasında yaşadıklarımız bu 18 sene içerisinde olanların tetikleyicileridir. Bu sebeple de küçük yaş grubunun bu tarz açık ifadelere maruz kalması çocukta çok ciddi sorunlara sebep olabilir. Bu sorumluluğun farkında mısınız? Önemsiyor musunuz? İstanbul kitapçısı İstanbullulardan, çocuklardan kurum olarak özür dileyecek mi?” diye sordu. “Çocuklarımızın dünyasına, kimlik inşaalarına, hayallerine uzananları uyarıyorum, pis ellerinizi evlatlarımızdan çekin” diyerek konuşmasını sonlandıran Şeyma Aktaa, CHP ve İYİ Parti grubu üyelerinin masalarına, kitaptan bazı görsellerin yer aldığı fotokopileri bırakarak, “Biz çocuklarımıza, torunlarımıza okutamıyoruz, onlar okutabilir mi?” tepkisini gösterdi.

Hepimiz anne babayız

CHP’li Filiz Çelik Öztürk ise Şeyma Aktaa’nın bıraktığı görsellere yırtarak çöpe attı. CHP’li Meclis Üyesi Fidan Aslan Eroğlu da konunun önemli ancak bu şekilde çözülemeyeceğini ifade ederek, kitapla ilgili uzman bir psikoloğun görüşlerini aktararak, “Fransız yazarın kitabında çocuğun büyüme sıkıntıları anlatılıyor. Büyümenin sancılı yolları çocuklara anlatılmaya çalışılıyor. Sapkın durumlar konusunda çocukların gözünü açmaya çalışıyor. 4,5,6. sınıf çocuklarının büyümenin ve büyüklerle ilişkiler anlatılırken, soyut becerileri gelişmediği için kendilerini koruyabilmesi için somut ve basit anlatılması gerek. Taciz olayını ve nasıl korunacağını imalarla soyut ifadelerle anlaması mümkün değil. ‘Burnunu karıştırma' demek gibi ‘cinsel organına dokundurma' kuralının en basit şekilde anlatılması gerek” savunmasını yaptı. Eroğlu, Aktaa'ya tepki göstererek, “Çirkin ithamlarını kendisine iade ediyorum. Hepimiz anne babayız. Kimse çocuklarının yanlış şeylere maruz kalmasını istemez. Zaten bu kitaplar da çocukların bu tip durumlara maruz kaldıklarında nasıl davranacağını öğretmek içindir” ifadelerinikullandı.

SEN BİZE AHLAK DERSİ VEREMEZSİN!

CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı ise “Buraya kadar gelip bize bir takım evraklar sunmaya çalışması provokatif. Kendisi pis eller arıyorsa cemaat ve tarikat yurtlarında taciz edilen çocuklara bakacak. Bize ahlak dersi vermeye kalkacağına, dönecek başka yerlere bakacak ondan sonra konuşacak. Pis eller oralarda. Tarikatların ve cemaatlerin yurtlarında o pis ellerin ne yaptığını çok iyi görüyoruz yıllardır” diye konuştu. Oturum yöneten Zeynel Abidin Okul da “Yanlış gördüğümüzde müdahale ettik ama bu söyleminizi de kınıyorum. Bütün cemaatleri içine katıp genelleştirmenizi kınıyorum. Burası bunun yeri değil, burası İBB Meclisi” cevabını verdi.

AK Parti Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş da “Meclis üyemiz anne hassasiyeti ile duyarlılık gösterdi. Hoşunuza gidiyorsa siz okutabilirsiniz engelleyen yok ama bunu İBB bütçesi ile basamazsınız. Tarık bey her konuda tarikatlardan bahsediyor da… Kötü olan, iyi olmayan hiçbir faaliyeti hiç kimse savunmaz. Biz CHP teşkilatlarındaki olaylara mı girelim? En son milletvekilinin özel hayatı ile ilgili olaylara mı girelim? Meclis üyemiz hassasiyetini gösterdi, İBB Başkanı da yanıt versin” dedi. Soru önergesi ‘Oy çokluğu’ ile başkanlık makamına havale edildi.

SELVİ SARITAÇ